Giriş
(7)

Şöyle lezzetli köfte tarifi olan var mı

regina phalange
Hı?
Hı?
0
regina phalange
(02.02.23)
1 adet kabak ve soğanı rendeleyip suyunu süzün
Posasını bir kaba alıp bir diş sarımsak rendeleyin ya da bir küçük çay kaşığı kadar sarımsak tozu ekleyin
Oda sıcaklığında 1 adet yumurtayı kırın
3 yemek k zeytin yağı
4 yemek k galeta unu
350-400 g kıyma
1 tatlı k tuz
1 çay k toz biber, karabiber, kimyon, kekik

Elde yoğurup 20 dakika dolapta dinlendirin ve fırında pişirin.

——-


350-400 g kıymayı alıp minik minik doğradığınız kırmızı kapya biberler ile tuz ekleyip 15 dakika yoğurun.
Yine buzdolabında dinlendirin.
Çöp şişlere takıp şekil verin.
Yine fırında 200 derecede kontrollü pişirin.



——-

1. Tarifteki harcı yapıp çöp şişlere mini domatesleri ve küp kaşarları 2’şerli olarak dizip çevresine köfte harcını sarın.
Dışına ise ince şerit milföyü dolayıp yumurta sürün.
Bu da güzel oluyor ama uğraştırıyor.


Hepsini yapıyorum tarif soruyorlar, rica ederim.

Edit: Kıymalar oda sıcaklığında olsun.
Edit2: Düz köfte yapmak istediğimde ilk tarifteki kabağı çıkartıp aynen uyguluyorum.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.23)
Klasik anne koftesi yapiyorum ben.

Kiyma
Sogan (el rondosunda cekilmis ya da minicik dogranmis/rende tercihim degil)
Ekmek ici (Galeta unu tercihim degil)
1 yumurta
3 kasik siviyag (Kiyma cok yagliysa gerek yok)
Tuz, karabiber, kimyon)

Karistir, karistir, sekil ver, kizart bittii.

(Not: Karisimi hazirlayip, biraz dinlendirirseniz kofteniz daha lezetli olur.)
0
balpolen
(03.02.23)
@balpolen'in paylaştığı klasik tarife 1 tatlı kaşığı kadar hardal, 1-2 tatlı kaşığı barbekü sosu ekliyorum ben.

Kıyma ve ekmek/galeta dışında her şeyi bir seferde rondoya atıp parçalıyor/karıştırıyorum, sonra kıyma ve ekmeğin üzerine ekleyip elde yoğuruyorum. Sonra fırında pişirmece.
0
kobuzchu kiz
(03.02.23)
%40 dana döş, %60 dana ön koldan kıyma çektir. kilogram başına yumruk kadar bir soğan denk gelecek şekilde soğan rendele. suyuyla birlikte kıymaya ekle. kilogram başına silme bir tatlı kaşığı da tuz ile bir kez daha yoğur. daha sonra dolaba at bir gün beklesin.

ertesi gün at tavaya köfteleri. en harlı ateşte 1'er dakika iki yüzü de pişir. yanına da yeşil biber, sumaklı soğan yap. mis.
0
alperz
(03.02.23)
kıymayı alırken dana kuzu karıştırıp az yağlı alın.
0
mikahakkinen
(03.02.23)
Ananemin hilesidir, her şeyden önce 1 kilo kıymayı 1 bardak ılık suyla yoğurun. Tarif ne olursa olsun köfteler daha sulu, yumuşak ve lezzetli oluyor.
0
mavio
(03.02.23)
%50 + %50 kuzu + dana kıymayı al. yağ oranı % 20 civarı olsun.
500 gr kıyma için 2 soğanı rendele, suyunu süz.
sonraki tüm aşamalar senin zevkinde.
0
ankarakecisi
(03.02.23)
(17)

tahta kaşıkları bulaşık makinesine atıyor musunuz?

xrated
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
0
xrated
(01.02.23)
Kuzenim bira yaparken özü böyle mahvetti. Çünkü tahta kaşıklarda dilediğin kadar yıka çizikler arasında kalıntı oluyormuş. Makinaya atmak iyi olur diye düşünüyorum. Bulaşık makinam yok.
0
pavlis
(01.02.23)
Yakın zamana kadar makineye koyuyordum. Geçenlerde çok yoğun deterjan kokusu aldım ve artık koymamaya karar verdim.
Sonradan konulmaması yönünde yazılar okudum.
0
pro9it9is9
(01.02.23)
Yıllardır hiçbir şeyi elde yıkamıyorum. Kalıntı kalıyorsa da kalıyor, elde yıkamak daha büyük zarar verir bünyeme.
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Her şey makineye atıyorum. Hayat tahta kaşıkları düşünmek için çok kısa.
0
denizgonen
(01.02.23)
elde yıkamakla uğraşmıyorum makineye atıyorum. dediğin gibi kalıntı mutlaka kalıyordur. zamanla çatlıyorlar zaten. şimşir kaşık kullanıyorum daha dayanıklılar çizilmiyorlar ama illa ki deterjan kalıyordur. ona bakarsan kesme tahtası da çizik içinde ve elde yıkasam da içine işliyordur deterjan.
0
neira
(01.02.23)
Yıkamak istemiyorum makinede ama yıkıyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Atıyorum
0
black holes in the sky
(01.02.23)
sonra sudan geçirince çıkmaz mı deterjanlar
0
bir soru sorcam
(01.02.23)
atiyorum valla cok ugrasamam. deterjan kalintisina gelene kadar kimbilir ne kalintilar yiyoruz, soluyoruz vs. bir tek teflon atmiyorum.
0
hot potato
(01.02.23)
herseyi atiyorum.
kullandigimiz deterjan %99 su, cok kuvvetli deterjan kullanmiyoruz.
0
cooperr
(02.02.23)
msa'da kursa giderken ne kadar doğru bilmiyorum ama oradaki hocalardan biri "tahta kaşıklar deterjanlı suyu emerler ve yemek pişirmede kullanırken ısıda o suyu geri bırakırlar" gibi bi şey demişti. sırf bu nedenle hiç tahta kaşık kullanmak istemiyorum çünkü deterjansız temizlemesi zulüm gibi bir şey.
0
deartheodosia
(02.02.23)
Atıyorum
0
basond
(02.02.23)
Çözüm: çizilebilen şeyler kullanmamak. Dolayısıyla tüm mutfak gereçlerini birinci kalite paslanmaz çelik ile değiştirmek.

Son bir tavam kaldı teflon. Çok para vermiştim ağır bir tava. Para bulunca onu da atacağım.

Bir başka çözüm: sapı çelik ucu gıda tipi silikondan kaşık kullanmak.
0
alperz
(02.02.23)
atılmaz denen her şeyi atıyorum makineye, elimden gelse ocağı bile makinede yıkarım ovalayıp temizlemeye uğraşmamak için :) bulaşık makinesinde yıkayamadığım her şey benim düşmanımdır.
0
kakamelsokoban
(02.02.23)
Ben nedense takıntılıyım ya ayırıp elde yıkıyorum tahta şeyleri.

Karbonat + sirke de mantıklıymış ufak bir leğende bekleteyim kesin baya bir pislik atar.
0
ananiyimioguz
(02.02.23)
Atıyorum. Umrumda değil.
0
jazzabel
(02.02.23)
ben de makinaya koymuyorum. elde yıkıyorum.
0
seyduna6687
(02.02.23)
(32)

doğal kaynakların aşırı tüketilmesi konusunu ne ölçüde düşünüyorsunuz?

m e b
selamlar.şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücrets
selamlar.
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?

yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?

bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
0
m e b
(01.02.23)
Doğayı bok eden bizim kişisel yapıp ettiklerimiz değil, fabrikalar ve devasa endüstriyel atıklar. böyle mikro düşünceleri de aşırı sjw olarak görüyorum.
0
olaylar olaylar
(01.02.23)
10 milyon insan 20 yıl boyunca dişini fırçalarken musluğun vanasını kapatsın.

konya'da, 10.000 yıl önceden kalmış adetlerle "vahşi tarım" yapan bir hıyar ağası basit bir su yolunu kendi tarlasına döndürdüğü an sizin yaptığınız tasarrufun 50 katını yok etmiş oluyor.

bireysel olarak yapılacaklara sıra gelene kadar; türkiye'deki bu aptal köylü tarımı sona erdirilmeli önce.
0
tchuck
(01.02.23)
Abi inan zerre sikimde değil. Bu aynı karbon ayak izini azaltmak için ben Starbucks'ta kağıt pipet kullanırken Elon Musk'ın 15 dakikalık mesafeye özel jetiyle gitmesi gibi geliyor bana. Hiç umrumda değil yani bireysel hareketler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
ben çevre mühendisliği okudum, kendim o sektörde çalışmasam da arkadaşlarım halen o sektörlerde çalışıyor. diyeceğim o ki bireysel önlemlerle küresel ısınmayı falan önlemek, okyanusta su dalgası bile değil. özel uçaklar, 6.0 v12 motorlu pikaplar, endüstriyel atıklar falan bunları alt alta yazınca bireylerin hiç bir etkisinin olmadığını anlıyorsun.

ben sadece kaynaklar boşa gitmesin diye uğraşırım, israfı önlerim, ama onun dışında ıvır zıvır şeyleri kafaya takmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. öyle çevreye zarar vermesin haftada bir duş alayım falan gibi kendi konforumdan feragat etmem. bizim hıyar ağası tarlacıya gelene kadar dünyanın sanayileşmiş ülkeleri doğanın canına okuyor her saniye. üstelik onlar 100 senedir hiç bir çevresel konuyu kafaya takmayıp geliştiler zenginleştiler para kazandılar, şimdi bizim gibi gelişmekte olan ülkelere çevre bilinci dayatıp gelişimini yavaşlatmaya çalışıyorlar. anlamsız yani.
0
roket adam
(01.02.23)
Abi ben hatta olayı bi tık ileri taşıyayım. Misal ütopik bir dünyada "size artık su faturası göndermeyeceğiz keratalar" deseler evdeki bütün muslukları açar suyu boşa akıtırım, o kadar kinliyim yani bu her bokun sorumluluğunu sıradan vatandaşın omuzlarına yükleyen sisteme. Gerçi o kadar kinliyim dedikten sonra gidip keban barajını patlatmam gerekiyor ama o kadar yapamam yani çeşmeyi açar beklerim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Türkiye'nin en verimli topraklarından Gediz havzasındaki tarlalara tek tek siteler apartmanlar dikildiğini gün, gün izliyorum.

Orman yangınlarından sonra dikilen otel haberleri gördük ve kimse yalanlamadı.

Kanunlara aykırı şekilde 1000 yaşında zeytinin altında maden aramaya kalktılar.

Ama yine de;
Çöpe, pil ve elektronik malzeme atmam.
Evime yakın şişe plastik kumbarası varsa götürüp çöpe atmam.
Tekelleşmiş birinin rant sağladığını düşündüğüm halde eski giysilerimi kumbaraya atarım..

Ama bırak da her gün duş alayım Dostum. Ben pis değilim.
0
Mirket
(01.02.23)
olaylar olaylar +1

umrumda değil açıkçası kylie jenner tuvalete gitmek için jet uçak kullanıyor ilk önce ona anlatsınlar sonra gelsinler bana.

tam tersine temizliğe karşı bir algı yaratıldığını ve pislikten yeni yeni hastalıklar çıkıp milletin hastalıktan kırılmasını istiyorlar.

o yüzden banyoda kendinizi foşur foşur yıkayın, saçları şampuanlayın, donlarınızı günlük değiştirin, ter kokan pis kıyafetlerinizi yıkayın. uyuz, tifo vb. olursunuz bit kaparsınız sonra.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Kendi çapımda yaptığım şeyler var. Geri dönüşüm, çöpleri ayırmak, elektrik/su dikkat etmek.
Onun dışında dediğiniz şeylere takılan insanlar var, hatta susuz tuvalet kullananlar falan var.
Çok umrumda değil.
Siz kendiniz için yapın da insanlari uyarirsaniz tepki görünce sonra duyuruya yazmayın :)
0
logisticsmanager
(01.02.23)
Doğal kaynakları kurutmamak için değil de, küçüklüğümden beri ailemin öğrettiği şekilde israf etmemek için dikkat ediyorum. Hatta bazen sırf bu yüzden pinti diyenler bile oluyor.
0
etna
(01.02.23)
abi zerre umrumda değil hiçbiri :)
0
sizofren06
(01.02.23)
Atıyorum İstanbul’da suyu ziyan etmeyelim herkese yetsin dersek tamam, mantıklı. Ama dünyayı mahveden şey büyük fabrikalar, askeri denemeler (gökyüzünde bomba patlatıp denemek gibi şeyler), 200 kişi taşıyan uçağı tek kişi kiralayıp keyif yapan zenginler falan. Biz niye metrobüse binen bedenlerimizi kısıtlayalım?

Ayrıca emin ol çoğu Avrupalı (Türkiye dahil) çok minik hayatlar yaşıyor. Amerikada elektriği ışıkları vs doğru düzgün kapatmıyorlar sanırım, arabaları çok büyük hacimli çok benzin tüketen motorlu şeyler, en büyük israf oralarda yapılıyor.
0
nhk ni youkosu
(01.02.23)
yoo, hiçbir şey yapmıyorum valla kimse kusura bakmasın.
yok tuvalet bloğu kullanmayın kimyasaldır, yok efendim sifona pet şişe koyun, her gün duş gereksiz, çamaşırları toplu yıkayın vesaire hepsi boş iş.

dünyada su kullanımı %70-75 civarı endüstriyel diye biliyorum, yani o kısım evlerimize hiç uğramıyor bile. gitsinler önce onları regüle etsinler sonra bana gelir sıra.
bunu da bize yıkmaya çalışıyorlar ya, inanamıyorum.

kara düzen tarım yapıp, oraya buraya 200 metreye sondaj atıp dakikada 250 litre su çekenleri regüle etsinler.
0
thedepressed
(01.02.23)
Çok umurumda değil +1

Ayırdığımız geri dönüştürülebilir atıkların da hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum ek olarak.

Ama alışkanlık, yetiştirilme tarzı vs nedeniyle (yukarıda yazılan örneklere rağmen) içim rahat etmediğinden geri dönüşümü ayırmaya, suyu tasarruflu kullanmaya, boşa su, elektrik vs harcamamaya dikkat ederek yaşıyorum.
0
kobuzchu kiz
(01.02.23)
dogal kaynaklar konusu bir nebze ihtiyaç için mecburi sayılır fakat o kadar gereksiz, kağıt peçete, ambalaj plastik, kimyasal v.s. kullanıyoruz ki gün içinde bunun farkında bile olmuyor insanlar.
0
nuisance
(01.02.23)
valla markette açık kalmış soğutucu dolabı bile kapatıyorum ben içim acıyor. cevaplara şaşırdım açıkçası.
0
xrated
(01.02.23)
Bu dediklerinizin eğitimini ilkokul çocuklarına üzerine basa basa vermeme rağmen bireysel hareketlerin devede kulak bile kalmayacağını biliyorum. Kendi üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışsam da her gün duşumu da alırım bir giydiğimi dolaba asmak yerine yıkarım da.

Yukarıdakiler +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Yukaridaki bir cok kisi gibi, doga kirliliginin 'halktan' kaynaklandigini dusunmuyorum, devlet eliyle zaten dogayi zaten mahvediyorlar. Ancak kendim dikkat ediyorum, israf etmemeye, copleri ayristirmaya, kagit pecete vs bosa almamaya ve kullanmamaya. Dus almaktan feragat edemem kesinlikle.

Ama kimsenin ahlak bekciligini de yapip uyarmam, kendi yasamimla ornek olurum, dileyen sorgular ve hareketlerini degistirir, dileyen degistirmez.

Istemeden tavsiye veren, kendi yasam gorusunu dayatan insanlardan hic hoslanmiyorum, cunku aslinda sizin bu anlamda yasam gorusunuzu baskaniza dayatmanizla, karsi komsunun neden evli degilsin, neden cocugun yok gibi sacma sapan sorular sorup kendi yasam gorusunu size dayatmaya calismasi arasinda hicbir fark yok. Sadece biri size daha yakin geldigi icin rahatsiz olmuyorsunuz.
0
kassiopeia
(01.02.23)
o israf canavarı fabrikaların tek derdinin bize ürün yetiştirmek olması...
türkiyenin karbon ayak izi dünyanın yüzde 1i. nüfusu da dünyanın yüzde 1i.
0
comp
(01.02.23)
bende duyurudaki insanların hassasiyet sahibi insanlar olduğunu düşünürdüm ne yazık ki çoğu öyle değilmiş. umrumda değil +1 kaynıyor cevaplar hele bir tanesi çeşmeleri sonuna kadar açar beklerim dedi insanlığımdan utandım. şahsi olarak ihtiyacımdan kısmam ama israf noktasında 100 gram suyu dahi israf etmem banyodan önce sıcak suyu beklerken dahi onu paspas kovasına doldururum. endrüstriyel kurumlar suyu israf ediyor ise etkili makaleler yazın yada gönüllü derneklere üye olun firmalardan mail ile rapor isteyin vs vs ama israf etmeyin asla. arkadaş burada israfı konu almış
0
yirmibesonbes
(01.02.23)
Arkadaş israfı konu almışsa sen de soruya cevap ver kardeşim benim ne yapıp yapmadığım sana niye giriyor ki. Bunlar da çeşmeyi 30 saniye yerine 10 saniye açık tutunca dünyayı kurtardıklarını zannediyorlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Doğayı ve tabii kaynaklari dusundugum falan yok, sadece israfı sevmiyorum. Bu yüzden bedava diye kullanamyacsgim ketçap posetini falan almam mesela yemegin yaninda. Bu gibi seyler.

Prensip olarak israfa karşıyım olay bu. Dogal kaynaklar cok da umrumda değil.

Uçak bileti alirken bu ucusta bırakacaginiz karbon ayak izi falan diye ibare gorunce guluyorum. Hayatimin hiçbir doneminde karbon ayakizimi hesaplamaya falan kalkışmayacagim.
0
stavro
(02.02.23)
bu sorunun altında türklerin farkındalık seviyesinin birçok batı avrupalıdan, özellikle almandan daha yüksek olduğunu görmek beni gerçekten memnun etti.

yıllardır bu saçmalıklardan yıldım. insanlar kafalarına estiğinde 20 euroya oraya buraya uçakla gidiyorlar ama konu plastik pipet olunca kafayı yemiş gibi sağa sola saldırıyorlar.

yahu denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğuyla alakalı bir istatistik var hala insanların kafasını niye ütülüyorsun di mi?
okullarda bazı şeyler o kadar çok empoze ediliyor ki insanlar bu sınırların dışına çıkamıyorlar. güvenli bölgede kalmak için salak salak şeyler yapıyorlar ve bunlarla kendilerini tatmin ediyorlar. gerçekten bazı insanlar çok denyo.

dünyada hala kurşunlu benzin kullanan ülkeler, fabrika bacalarına filtre takmayan büyük fabrikalar var. volkswagen gibi bir endüstri devi emisyon değerlerini değiştirmek için hileli yazılım üretmiş. hindistan çin ve amerikanın hava kirliliğine katkısı dünyanın geri kalanından fazladır. senin diş fırçalarken suyu kapayıp kapamaman neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor.
0
bohr atom modeli
(02.02.23)
tüm sorunların kaynağı insan fazlalığı. milyarlarca insan olmasa çevreye verilen zarar da bu seviyede olmazdı. en çok zarar verdiği söylenen sanayi bile 10 kat az insana üretim yapıyor olsa bu kadar kirlilik yaratmayacaktı sonuçta... şimdi insanlar bilinçsizce ürüyor diye, benden önceki nesiller sorumsuzca dünyaya zarar verdi diye niye ben sorumluluk alayım? benim alacağım tek sorumluluk ürememek olur. benden öncekilerin ve şuanki bilinçsizlerin hataları yüzünden hiç kendimi kısıtlayamam. gerçekçi olursak benim ömrüm süresince dünyanın sonu gelmez(3. dünya savaşı şu bu extrem durumlar dışında. doğal kaynaklar vs. açısından diyorum) haliyle umrumda da olmaz. ben öldüğüm gün isterse dünyanın sonu gelsin... sadece üremeyerek minimum 1, potansiyel olarak sonsuz insan eksiltmiş oluyorum dünyanın geleceğinden bu da bireysel olarak alabileceğim en büyük önlem. yoksa on litre az su tüketmişim, sağlığımı hiçe sayıp vegan beslenmişim filan bunlar hikaye. imkanım olsa spor araba da kullanırım hiç bakmam emisyonuna vs. bi kere gelmişim dünyaya kendimi niye kısıtlıyorum? ot gibi yaşasam gereksiz tüketimi minimuma getirsem bile bariz bi etkisi olmayacak sonuçta. "herkes böyle düşünse" veya "herkes duyarlı olsa" gibi argümanlar da saçma. milyarlarca insan bir konuda ortaklaşa karar alıp onu uygulayamayacak sonuçta. gerçekçi olarak ben tek başıma hiçbir şeyi değiştiremem kendi hayatımı daha kötü yaşadığımla kalırım...
0
konetsu
(02.02.23)
Ya bu "fabrikalar, endüstriyel" falan diyen arkadaşların kaçırdığı nokta şu: fabrikalar da sana bana çalışıyor. Çok alışveriş yapıyorsan, markete yürüyüp 2 tane şey almak yerine getir falan kullanıyorsan yine aynı muhabbet. Tarım / su olayı da böyle, çöpe yemek döküyorsan mecbur su basacak adam, daha çok ürün yetiştirmesi lazım çünkü. Kışın illa domates yiyeceksen, avokadosuz duramıyorsan falan da böyle, illa taşınacak onlar dünyanın bi ucundan öbür ucuna.

Öyle bi bireysel / toplumsal ayrımı çok yok yani. Ama plastik yasaklanabilir cidden. DDT'nin yasaklanması gibi bişey. Mantıklı bi hamle olur.

Ama genel olarak "yasakçılık" kafasını sevmediğim için her yıl ağaç dikiyorum ben. İster su, ister kirlilik, ister biyoçeşitlilik için olsun, yapılabilecek en güzel şey ağaç sayısını artırmak. Yüzlerce ağaç diktim, ölene kadar küçük bi ormanım olur diye umuyorum :)
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
maalesef ben de çok dert edip üzülüyorum. kendimce de önlemler alıyorum ama alanım bu konuyu biraz kapsadığı için bir zamanlar bu konuda baya bir şeyler okuyup araştırmış rakamlarla haşır neşir olmuştum. yukarıda da bahsedildiği gibi bizim bireysel israflarımız küresel üretim kaynaklı israfların yanında hiç bir şey diyebilirim. sadece bu yazıyı okurken bile kullandığınız pc ya da telefon ve bağlandığınız interneti sağlayan modem vb ürünlerdeki çiplerin üretiminde kullanılan su, belki de senin bir kaç yıllık su harcaman kadar neredeyse. bir kaç örnek vereyim mesela;

1 kg biftek için 16bin litre su
1 kg pirinç için 3400 litre su
1 kg kahve için 21bin litre su
1 araba için 300bin litre su
1 litre mazot için 8000 litre su
1 litre benzin için 11bin litre su

vs vs harcanıyor. maalesef bizim şahsi tüketimlerimiz bunların yanında hiç bir şey.
0
avatar is back
(02.02.23)
Maskeler mesela o kadar büyük bir plastik kirliliği yarattı ki aklınız durur. Okyanusların içinden geçtiler. kimsenin umrunda değil.
0
sert siyah krom
(02.02.23)
@bohr bu muhabbetlerin ne kadar bos muhabbet olduğunu guzel ozetlemis. Anlamsız anlamsız seylere takılıyoruz.


F1 motorlari ile ilgili çevreci kurallar falan getiriyorlar gulmekten oluyorum:) ulan dünyada toplam topu topu 20 tane f1 araci yarışıyor, her tarafi emisyon olsa nolur manyak misiniz:)
Tek bir yarisi izlemeye gelen seyircinin gelirken yolda yaktigi benzinin emisyonu tum sezon boyunca 20 tane f1 aracinin emisyonunu katlar muhtmelen. Aptallık çağındayız.
0
stavro
(02.02.23)
arpa ekmeği yiyip su içerek kıl çadırda yaşamıyorsanız o endüstri size çalışıyor

3. kere söylemiş olduk başlık altında halen aynı argüman geliyor

suyu açık bırakıyorum diyenin yediği etin, et endüstrisinde su yem ve enerji karşılığının
haddi hesabı yok

o yüzden öyle cem yılmazın espirisi gibi ben niye ölücem yanımdaki ölsün der gibi
ben değil sanayinin suçu deyince sıyrılmıyor kimse.

insanlar sanayinin bütün nimetlerine alıştı. dokuma makinelerine, hazır elbiselere, betonarme evlere, doğalgaz ısıtmaya, nişastaya, kralların görmediği gıda bolluğuna.

elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez.

bohr "denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğu" pasifikteki büyük çöp adasının yüzde 50si balıkçı ağı.

iyi de bu da kimseyi sıyırmıyor ki işten balık yemiyor musun mevsiminde kendin mi tutuyorsun
0
comp
(02.02.23)
şimdi endüstri bize çalışıyor tamam.
peki endüstriyel üretimde kullanılan bütün su miktarı "optimize edilmiş" durumda mıdır? hiç sanmam.

yani @avatar is back yazmış, bir araba için 300.000 lt. su kullanılıyorken sözümona çevreci gruplar çıkıp "yoo hayır, aslında bu arabayı 250.000 lt. su kullanarak da üretebilirsiniz mesela, müsriflik yapıyorsunuz." diyor mu?
hayır.

ama ben her gün duşa girince, kıyafetlerimi günlük makineye atınca ben doğa düşmanı olacağım?
kesinlikle katılmıyorum.

"elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez."

o zaman benim her gün çamaşır yıkamamın, duş alıp temizlik yapmamın hiçbir sakıncası yok. zaten asla tersine çeviremiyoruz mağaralarda yaşamadığımız müddetçe.
0
thedepressed
(02.02.23)
@thedepressed, muhtemelen "verimli" olanları da vardır, ama çok daha pahalıdır ya dandiktir vs. tüketici her zaman en ucuzunu, f/p ürününü, dolayısıyla da en kirli ve etik olmayanını tercih eder.

misal ben macbook kullanarak yazıyorum bu yazıyı, adamlar çocuk köle çalıştırıyor. "etik" olarak üretileni de vardır, ama işime gelmiyor. kölelik yaptıran adama para veriyorum yani. bunun gibi.

demek istediğim bireysel olarak "sorumluluk" var. ama açıkçası ben sokaktaki adamdan bişey yapmasını beklemem. geniş halk kitleleri hem eğitilmez, hem de organize falan olup hiçbir sorunu çözemez. eğitimli ve dedike bi grup insan çözmek için uğraşırsa çözer.
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
pluton, apple dünyanın en büyük ve en karlı şirketlerinden biri, gerçek manada para basıyorlar. çocuk işçi kullanmayıp her şeyi medeni ülkelerde üretecek kaynakları var, ama daha çok kar elde etmek için bunu yapmıyorlar. yine adamın çocuk işçi kullanmasının suçlusu biz değiliz bence.
0
roket adam
(02.02.23)
@roket, şirketler ve devletler de bireylerden oluşuyor. ben nasıl "daha ucuz" ya da "daha f/p" olsun diye buna göz yumuyorsam, şirketin hissedarı / çalışanı da daha çok para kazanmak için bu yola giriyor, devlet görevlisi de rüşvetini alıp bu duruma izin veriyor vs.

sonuçta hepimiz kendi faydamıza bakıyoruz.

kirlilik konusunda da öyle. biri çıkıp daha pahalı ama temiz bir ürün yapsa bile ben daha ucuz diye kirli olanı tercih edebilirim. politikacılar da kirlenmesine izin verir (vermezse gdp düşer, işsizlik artar, rüşvetinden olur vs), şirket yöneticisi zaten kirliden daha çok para kazanıyorsa ona yönelir.

burada bu kirliliğin (ya da köleliğin) maliyetini bi tarafın üstlenmesi lazım.

şirket üstlense kârı düşer. belki kâr edemez, kapanır.
ben üstlensem daha pahalı olur, yaşam standardım düşer.
politikacı üstlense, pahalılığı bana yansıtacağı için oy kaybeder.

ama kölelik ya da kirlilik konusunda en büyük risk altında olan benim. şirket sahibi zengin, politikacı da imtiyazlı. onlar kendini kurtarır, biz ortada kalırız. yani suçluluk veya sorumluluktan ziyade hangi partinin daha çok etkileneceği konusu da mühim.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.23)
(8)

Sipariş vermediğim halde adıma kargo gelmiş

Simrug
Ankara'daki bir kırtasiyeden adıma ve adresime bir kargo gelmiş. Bana sormadan güvenliğe teslim etmişler. Gittim baktım, açmadım. Aras Kargo'yu aradım cevap yok, hepsiburadan'la görüşüyorum bakın yanlışlık var diye; onlar da bir şey yapamadılar. Kırtasiyenin telefonu vardı, aradım bakın yanlışlık va
Ankara'daki bir kırtasiyeden adıma ve adresime bir kargo gelmiş. Bana sormadan güvenliğe teslim etmişler. Gittim baktım, açmadım. Aras Kargo'yu aradım cevap yok, hepsiburadan'la görüşüyorum bakın yanlışlık var diye; onlar da bir şey yapamadılar. Kırtasiyenin telefonu vardı, aradım bakın yanlışlık var dedim. Geri döneceğiz dediler, dönmediler.
Ne yapayım kargoyu ben şimdi?
0
Simrug
(31.01.23)
İsim soyisim ve adres birebir uyuyorsa ben açar bakardım. Birisi göndermiş de olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
hediye olabilir belki
0
taurina
(01.02.23)
Hediye olduğunu nereden bileceğim ki?
0
🌸Simrug
(01.02.23)
Şöyle bir şey olabilir mi?

Geçen sene bir arkadaşıma Hepsiburada'nın benim hesabımdan onun adını ve adresini yazarak bir şey almıştık.
Aradan epe zaman geçti. Kendime bir şey alayım dedim. Adrese ve isim kısmına hiç bakmadım. Meğer hala arkadaşın adres yazılıymış. Aldığım ürün ona gitti.
0
Mirket
(01.02.23)
Kimin aldığını bilsem...
0
🌸Simrug
(01.02.23)
senle aynı ad soyadda birisi almıştır. sana gelmiştir. eşime oldu aynısı.

daha önce alışveriş de yapmadığı bir yerden geldi hatta. aradık düzelttirdik.
0
nolmus yani
(01.02.23)
aynı isimli birine gidecekken sana gelmiştir. Benim de bir siparişim başkasına gitmişti zamanında, allahtan o kişi de sizin gibi düşünüp yanlışlığı belirtmişti.
0
bigcaptain
(01.02.23)
Mirket: Tam dediğin gibi olmuş. Kardeşim yanlışlıkla bizim adresi seçmiş.
0
🌸Simrug
(01.02.23)
(27)

her dus aldiginizda sampuan kullaniyor musunuz

antikadimag
ben 2-3 dusta bir kopukluyorum kafami. kafa cok kirlenen, terleyen bir yer degil ki neden sampuan lobisinin oyununa duselim degil mi ama?
ben 2-3 dusta bir kopukluyorum kafami. kafa cok kirlenen, terleyen bir yer degil ki neden sampuan lobisinin oyununa duselim degil mi ama?
0
antikadimag
(31.01.23)
Her duşumda şampuan kullanır, keselenirim. Aksi durumda temiz hissetmem. Kesem/lifim yanımda olmadığında sadece şampuan kullanırım o da pek içime sinmez.
0
Amaranta ursula
(31.01.23)
hergun dus alirim, haftada 2 defa sampuan surerim.
0
cooperr
(31.01.23)
Hayir asla. Her dusumda sampuan kullansam saçım saman gibi olur.
0
stavro
(31.01.23)
evet.

islatip sampuanlamadan kurutunca kafa derim fazla yaglaniyor gibi geliyor. senin boyle bir sorunun yoksa bir sikinti yok. bircok uzun sacli kadin sacini haftada bir yikar - yikamasi, kurutmasi, detangle etmesi, sekillendirmesi falan cok is diye. yani tamamen sana kalmis.
0
hot potato
(31.01.23)
Her gün duş alırım haftada bir kez şampuanlarım, belki 2 defa ama genelde 1 ama burada konu saçın kirlenip kirlenmemesi değil, kafa derinin ve saç tellerinin bi ph'ı yağ düzeyi var, sürekli şampuanladığımızda deriyi saçı kurutup sonradan ayı gibi yağ basmasına neden oluyoruz, buna gerek yok. Kendi ayarladığı oran ideal olan oran, bununla oynamak çok saçma. Bir de benim saçım çok uzun şampuanlamaya falan çok üşeniyorum asdasds
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
çok sık şampuan kullanımı sıkıntılı bi durum. kafa derisine bu kadar kimyasalı basınca deri de kendini korumak için yağı basıyor. sonrası kısır döngü işte...

şampuan lobisi +1 :)
0
msb
(31.01.23)
Kafa nasıl çok kirlenen bir şey değil... Bence kıçımızdan daha çok kirlenen bir yüzey. Vücudun dışarının kiriyle, tozuyla, yağmuru/çamuruyla en çok temas eden ve maruz kalan kısımlarından biri. Yazın leş gibi terlerken daha da fena.
Mesela yüzümüz de en az saçımız kadar aynı şeylere maruz kalıyor evet ama saç kiri/tozu daha çok tutan/yapışan bir yapı. Ayrıca yüz bile yeri geliyor günde birkaç kez yıkanıyor vs. Saç bence vücudun kirlenmeye en yatkın yüzeylerinden biri.

Ha sürekli şampuan kullanmak da tabi sağlıklı değil. Ama erkek ve saçı önlerden hafiften açılmaya başlamış biri olarak o kısmı çok takmıyorum. Tabi önlerden açılmanın sebeplerinden biri de bu kadar sık yıkamak olabilir ama olsun, kirli hissederek gezmektense kel kalayım.
0
gallienus
(31.01.23)
Abi yüzünü de sürekli yıkaman, hele sabunla temizleyicilerle falan yıkaman da çok saçma, aynı şekilde yüzündeki yağı da kurutup cilt bariyerine zarar verip sonra derim dökülüyor sivilce çıkıyor vs diye şikayet ediyoruz. Yüzünü de günde bi defa yıkar geçersin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Daha neler okuyacağız ya. Toplu taşımalardaki pis kokunun bir sebebi de şampuan lobisi demek ki.

Her gün duş alınmalı ve vücut ile saç temizlenmeli. Hatta yazın günde minimum 2 kere yapılmalı.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
Ruhenin dedigini yazacaktim:)) o yüzden mi bazi erkeklerin saci yanmis gibi?

Sampuansiz kece gibi olmuyor mu?
0
Kahvedesu
(31.01.23)
Her duşta bir kere şampuanlıyorum. Şampuan kullanmıyorsanız saçı neden ıslatıyorsunuz ki?
0
sevilen progressive türkücü
(31.01.23)
8 milyar insan günde min 2 kere kimyasallarla dolu sabunlarla şampuanlarla duş alıyor. nooooo <80

Dünyayı, kaynakları yedik bitirdik mantar bile bizden insaflı :)
0
msb
(31.01.23)
Abi işte sorun şu: Sen derinin koruyucu tabakasını ne kadar bozarsan deri de kendini korumaya alıp o kadar yağ üretiyor. Yani günde 2 kere sabunla duş alırsan aslında daha yağlı bir kişi olursun :) Su yağı çözmez evet ama sürekli şampuan vurmayan insanın kafa derisi seninki kadar yağlanmıyor işte, yağsız toz kir de suyla gayet de akar gider. Buna istisna yağ bezi olmayan el ve ayak içleri var tabii. O kısımları günde 50 kere sabunlasan da çok fark etmez.

Her gün şampuan kullananlar durumu bu yüzden anlayamıyor.
0
msb
(31.01.23)
Seboreik dermatitli ve aşırı kuru saçlı bir insan evladı olarak ben haftada bir şampuan kullanıyorum, diğer günlerde saçımın durumuna göre sadece su ya da sadece saç kremiyle temizliyorum. Fazlası kafa derimi mahvediyor.

Şampuansız olur mu diye şaşıranları bir de no-poo yöntemini araştırmaya davet ediyorum, beterin beteri var :)
0
kobuzchu kiz
(31.01.23)
Evet çünkü dediğinizin aksine aslında dışarının bütün kirini pisliğini toplayan yer saçlar.

Böyle olmasaydı bile yine şampuanlardım gerçi çünkü çabuk yağlanan bir saç yapım var maalesef.
0
ms brownstone
(31.01.23)
Hergun sac sampuanlanmali diye bir sey yok boyle bir sac bakimi yok.
Her gun sac mi sampuanlanir allahaskina?

Hani isteyen hergun şampuanlar ben kirli hissediyorum der kendi bilir o ayri normalo bu değil boyle bir sey yok. Hergun sacini sampuanlamamak sizi pis insan yapmaz.
Sacinizi mahveder hergun sampuanlamak.


Bu arada kece gibi falan olmuyor şampuansiz yikayinca. Bilakis surekli sampuanlayinca saçma sapan kupkuru saman gibi bir hal aliyor. Yıpranıyor.
0
stavro
(31.01.23)
Her gün şampuanlarım

www.kerastase.com.tr

Saçlarım çok gür, çok güçlüdür.
0
gabe h coud
(31.01.23)
Her gün duş alırım ama saçımı gün aşırı ya da iki günde bir yıkarım; o zaman da şampuan kullanırım. Sadece su ile temizlenmiş gelmiyor.

Yalnız saçı her gün şampuanla yıkamak kadar saç derisine zarar veren bir şey yok sanırım. Lisedeyken bu hataya düşüp her gün iki şampuanla yıkaya yıkaya saç derimi mahvetmistim. kepek ve kasintidan duramiyordum. Doktora gittiğimde çok kizmisti ve saçın her gün yikanmamasi gerektiğini söylemişti. O günden beri her gün yikamiyorum; sonrasında kullandığım özel sampuanlarla 2-3 ayda ancak kendine gelmişti.
0
fraise
(31.01.23)
her gün duş + iki kez şampuan. sağlıklı olmadığını okuduğum zaman şampuanı iki günde bire indirmeye çalıştım ancak bir iki denemeden sonra asla o temiz hissi yakalayamadığım için rahatsız oldum ve her gün şampuana geri döndüm. şimdi iki kez şampuanı bir gün tek bir gün ikiye düşürmeye çalışıyorum.
0
hypathia
(31.01.23)
Evet.
Saclarim cabuk yaglaniyor ve yeteri kadar temiz gorunmedigini dusundugumde disari bile cikmam. Simdi her gun sampuanladigin icin yaglaniyor diyenler olacaktir ama pandemi zamani arayi acip sacimi daha az sampuanlamaya alistirmaya calistigim donemde de yaglilik durumu degismedi.
0
pike
(31.01.23)
evet hatta bazen duş almayıp sadece saçımı yıkıyorum cunku saçlarımı 1 gün bile yıkamasam o kadar yağlı gorunuyor ki(aslında yağlı da oluyor zaten) insanlar 1 haftadır falan yıkanmadığımı düşünüyor
0
another satisfied lover
(31.01.23)
sampuansiz demeyelim de sacimi yikamadan dus alirim. yazin gunde uc defa dus aldigim oluyor. (sicak ulke). sacimi uc kere yikayamam. kisin da iki gunde bir yikarim sacimi.

gencken sadece sacimi yikadigim olurdu, simdi tam tersi oluyor.
0
supergirl
(31.01.23)
1 seneden beri kendimi haftada üç kere sampuanlamak ile sinirladim, hem kafa derisi hem de saçım için çok iyi geldi, ve biraz zaman tanıyınca saçım da alıştı, yağlanması falan olmuyor.
0
fakat
(01.02.23)
saç ve kafa aşırı hızlı kirlenen yerler. o yüzden demek ki metroda otobüste kimsenin yanına oturulmuyor kokudan.

kafa derisi bu ya yağlanır ıyyy.

ben bir gün yıkanıp bir gün yıkanmıyorum kışları. yazları her gün yıkanırım saçlarımı da iki kez şampuanlarım.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Yaz hariç her gün duş almam, gün aşırı alırım. Gün aşırı aldığım için de şampuanlarım saçımı. Ama tek tur. İki kez şampuanlamam asla.
0
kuehles blondes
(01.02.23)
her gün duş alırım saçımı da şampuanlarım. sadece suyla ıslatıp geçsem çamur gibi saçla gezerim, korkunç bir şey. açık konuşayım dost meclisindeyiz, yemişim ph'ı mh'ı ben kendimi temiz hissedeyim, çevremi de rahatsız etmeyim yeter.
0
Piyano piyano bacaksız
(01.02.23)
Tamam lan en temiz sizsiniz ama şampuan yetmez arada bikaç damla çamaşır suyu falan da damlatın saç derinize daha temiz hissedersiniz adsdas.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
(5)

son sozu soyleyip engellemek

Kittie
bunu bazi istisnai durumlarda yapilabilir buluyorum ama su durumlar cok itici geliyor: mesela karsilikli konusulan bi durum var. karsi taraf hassas dusunup yapici bir uslupla yazarken obur taraf cirkinlesiyor ve karsi tarafa soz hakki birakmamak icin bir de engeli basiyor ustune.bunu yaptiginiz oldu
bunu bazi istisnai durumlarda yapilabilir buluyorum ama su durumlar cok itici geliyor: mesela karsilikli konusulan bi durum var. karsi taraf hassas dusunup yapici bir uslupla yazarken obur taraf cirkinlesiyor ve karsi tarafa soz hakki birakmamak icin bir de engeli basiyor ustune.
bunu yaptiginiz oldu mu hic. ne dusundunuz bunu yaparken.
benim icin prenses sendromlu birinin yapacagi bi sey bu.
sizce?
0
Kittie
(31.01.23)
Ben yapmadım hiç yapmam da, çocukca geliyor. En fazla "ya hadi siktir git" derim sonra karşıdan ne geldiğine bakmam.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Duyuruda kafayı cinselliğe ve güzelliğe/yakışıklılığa takmış biri var. Mesajları ile hakaret ediyor. Ben engelledikçe yan hesabından mesaj atıyor falan. En son ona cevap verip engelledim. Hayatımda bir kere yaptım sanırım. Belki 18’ken ergen sevgilime kızıp yapmışımdır en fazla. Başka normal bir zamanda düşünemiyorum. Tanıdığım kimseye bunu yapma ihtiyacı hissetmem. Çocukça. Ancak sosyal medya trollerine uygulanabilecek bir tarife.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
hayatimda yuz yuze gorustugum hic kimseyi engellemedim. cok buyuk terbiyesizlik ve toyluk gibi geliyor bana.

sozlukte salak salak mesaj atanlari engelliyorum bazen. burada da birini engelledim gecen ilk olarak.
0
antikadimag
(31.01.23)
her sene mutlaka biri sozlukten kufrediyor, direk ana avrat.
ben de mumkun oldugunca kreatif kufurler kullarak arkadasin cevabini verip, hemen ardindan engeli basiyorum.

super aktivite, tavsiye ederim. obur turliu vakit kaybi.
0
cooperr
(01.02.23)
Ergence bir hareket. Ben bunu yapmak yerine o şekilde mesaj geldiyse cevapsız bırakıp konuşma oraya evrikdiyse de daha fazla konuşmayacağımı belirtip geçiyorum. Ekşi Sözlük hesabım cevapsız bıraktığım küfür içerikli veya saldırgan mesajlar ile dolu. Cevap vermeye değmez.
0
nawar
(01.02.23)
(13)

kadınlar erkekleri genelleyince seksist oluyorlar mı?

duyurukullanıcısı
bütün erkekler öküzdürbütün erkekler şerefsizdirbütün erkekler x'tirbütün erkekler y'dirfalan derlersebu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.çok seksist oldu bu dedi biri.
bütün erkekler öküzdür
bütün erkekler şerefsizdir
bütün erkekler x'tir
bütün erkekler y'dir

falan derlerse

bu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?

geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.23)
abartmış. ortada bir seksistlik yok.
0
jelly bear
(31.01.23)
Seksizm herkes için seksizm ama seksizmden kim daha çok zarar görüyorsa onun için daha da seksizm.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Seksist diyip dememek bir yana, söyleyenin çift haneli IQ puanına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Feminist olacağım derken feminazi olmuş bir kezbanın cümleleri de diyebiliriz.

Ayrıca kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar deyince neden seksist olunuyor onu da çözemedim. Benim bir erkek arkadaşım var mesela, çocuk çılgın kurbiye yapıyor ve zaman zaman arkadaş ortamlarında bunun mevzusu da oluyor. Bugüne kadar bu yüzden kimse kimseye seksist demedi. Mesele kadın bireyin kurabiye yapıyor oluşuysa, yine karşı tarafta ağır bir eziklik kokusu alırım ben.
0
gallienus
(31.01.23)
"bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar" dediniz ve seksist dediler? çok saçmaymış, bunda ben seksist bir şey göremedim.

ayrıca bütün erkekler x'tir y'dir demek de bütün kadınlar x'tir y'dir demekle eşit düzeyde seksist.
0
nimberjack
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Ota, kakaya duyar kasan biri sanırım. Muhabbeti kesiniz. Hiç tahammül edemiyorum böylelerine. Bizim iş yerimizdeki insanların da çoğu böyle. Sohbet edilmiyor, 2 cümlede bir durdurup düzeltmeye ve duyar kasmaya çalışıyorlar.
0
Cesario
(31.01.23)
kurabiye hikayesi değil fakat üstteki genellemeler de seksist
0
freebird5406_2
(31.01.23)
"Erkekler hep böyle" diyebilirsin ama "kadınların bir kısmı şöyle olabiliyor" diyemezsin. Çünkü dediğin anda kralının yanına bayır aşağı dört nala koşan Eomer'in yanındaki atlılar gibi bir anda gelip laf eden a*cılar ve meriçlerle dolu Dünya. Şu an özellikle internette ve büyük şehirlerde feminazi akımı hüküm sürüyor.


"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu bağlantıyı nasıl kurmuş acaba?
0
nawar
(31.01.23)
“Bütün erkekler x’tir” genellemesi seksisttir kesin bir şekilde.

Arkadaşınız ise olayı “kadınlar güzel yemek yapar, erkekler yapamaz” ekseninde yorumladığı için öyle dedi muhtemelen. Fakat saçma olmuş, seksistlik falan değil bu.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
Onu diyen ile muhabbeti kesmek lazım.
0
logisticsmanager
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu çok saçma. Kız arkadaşınızla ilgili bir şey paylaşmışsınız bunun seksistlikle alakası yok.

Yine de erkeklerin kadınları genellemesi ile kadınların erkekleri genellemesi arasında bazı durumlarda bir fark olduğunu düşünüyorum. Mesela internette tam şu an karşılaştığım bir konuşmada bir kadın büyük memeleri olduğu için erkeklerin ona çok baktığını ve taciz ettiğini söylüyordu. Başka bir kadın da küçük memelerin olsa bile erkekler taciz edecek bir şey buluyor diyordu. Bu konuşmaya bir erkek gelip, bütün erkekler böyle değil neden hepimize bok atıyorsunuz diye girdi. Bence bu da saçma. Yeterince erkek bu şekilde davranıyor ki her kadının böyle bir hikayesi vardır. Bunun hakkında konuşurken duyabilecek her erkeğin duygularının korunması ile uğraşmak sadece konuyu bulandırır. Bilmiyorum benim görüşüm böyle.
0
peki madem
(31.01.23)
soylediginiz seksist degil.

seksizim nedir, seksizim cinsiyetciliktir, dolayisiyla kadinlar iyi yemek yapmalidir, kadinlar cocuk bakmalidir cinsiyetci bir soylemdir, ayni sekilde erkekler para kazanmali ve ailesini gecindirmelidir de cinsiyetci bir soylemdir.

feminizmin amaci, eksi sozlukteki ve buradaki cehaleti bir yana birakirsak, her iki cinsiyete karsi da bu tur soylemlerin sona ermesi ve insanlarin diledigi gibi yasayabilmesidir. Nasil ki 'kadinlar yemek yapmalidir, x yasinda evlenmelidir, evin icindeki islerden onlar sorumludur' gibi cinsiyetci soylemlerin altinda eziliyorsa, erkekler de 'erkekler duygularini gostermez, aglamaz, para kazanir, gucludur, evde oturup cocuk bakmaz' gibi soylemlerin altinda eziliyor. Her iki cins de farkli yerlerden yasamlarini belli bir kaliba uygun yasamak zorundaymis gibi hissediyor. Halbuki cocugu olduktan sonra 1-2 sene izin alip cocuguna bakmak isteyen erkekler oldugu gibi, direk calismaya donmek isteyen kadinlar da var. Dolayisiyla ataerkil dusunce tarzi her iki tarafi da zorluyor aslinda. Iki taraf da toplum baskisi yuzunden diledigi gibi yasayamiyor. herkes kendi isine baksa ve birbirini yargilamayi kesse epey mutlu toplumlar oluruz bence.

neden kadinlara karsi cinsiyetci soylemlere daha cok sesimiz cikiyor? cunku kadinlara karsi ayrimcilik cok daha sistematik ve daha fazla, daha cok zarar goruyorlar, ayni isip yapip cok daha az para kazanmaktan tutun, ev islerinin gorunmez masrafini ve emegini kimsenin sallamamasina kadar, kadinlara dogrudan gorev atfedilmesine kadar, kadinlarin secme secilme hakkini her ulkede cok gec almalarina kadar vs. vs.
Ancak ataerkil dusunce, her iki cinsi de belli kaliplara sikistirip potansiyellerini kullanmalarinin ve diledikleri gibi yasamalarinin onune geciyor.
0
kassiopeia
(31.01.23)
ne münasebet.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
seksizm-cinsiyetçilik: bir cinsiyetin herhangi bir konuda diğer cinsiyetten üstün oldugunu söylemektir.

bir insanın cinsiyetini söylemek, onu kadın veya erkek diye nitelendirmek cinsiyetçilik değildir. bu konunun cılkı çıktı. cahil cühela insanlar ağzımızdan herhangi bir cinsiyet belirten bir şey duyunca seksist diyorlar. halbuki alakası yok
0
abelardo
(31.01.23)
(7)

Elbise önerisi

sacrilegious
Çekirdek aileler arasında evde yapılacak olan isteme ve yüzük takma eventi için uzun kollu elbise öneriniz var mı?https://ty.gl/79ovwabnc1Şunu bulmuştum arkadaşlar çok sade olacağını söyledi. Bilemedim. Elbise önerisi rica ediyorum. Teşekkürler
Çekirdek aileler arasında evde yapılacak olan isteme ve yüzük takma eventi için uzun kollu elbise öneriniz var mı?

ty.gl
Şunu bulmuştum arkadaşlar çok sade olacağını söyledi. Bilemedim. Elbise önerisi rica ediyorum.

Teşekkürler
0
sacrilegious
(31.01.23)
tam tersi çok gereksiz süslü...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
Çay tabaklarına konulan kağıtlara benziyor www.hepsiburada.com
0
Kahvedesu
(31.01.23)
2-3 avm gezince illa bi şey bulursun. hem görerek deneyerek al ayakkabınla falan...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
Buna çok sade diyen arkadaşların süslü anlayışını gerçekten merak ediyorum. Çok kalabalık ve hareketli, ev içi bir etkinlik için aşırı bence de.

8-10 sene sonra bakıp "yahu ben niye böyle bir şey giymişim" dememek için klasik modellerden şaşmamanızı önereceğim.
0
kobuzchu kiz
(31.01.23)
Öncelikle " bu mu sade" demek istiyorum. Ya i böyle uzun kabarık tüllü etekli model değil diye mi sade bulmuşlar anlamadım. Fazla hareketli bir elbise.odamdaki perdede bile bu kadar güpür yok. Evdeki bir isteme yüzük takma için sade abartısız bir saten elbise kafi bence
0
yazdonumu
(31.01.23)
kötü bir elbise. sade değil, gelinlik gibi bir şey. şık, elegant bir şeyler bak.

shop.mango.com

shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com

www.massimodutti.com
0
gabe h coud
(31.01.23)
Ben de bunu önermeye gelmiştim.

ty.gl

Siyah ince kemer ile okulda giymiştim gerçi :D Ama bu tür elbiseler her yerde giyilebilir sadelikte ve şıklıkta geliyor bana. Söz için siyah uygun mu onda kararsızım.

Kısa bir araştırma yaptım, eğer taşıyabilecekseniz şu elbise daha uygun gibi:

ty.gl
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
(1)

Oyuncak bebek, 3 yas, kiz cocuk

ala09
Nereden alayim? kalitesi onemli degil maksat paketten bir sey cikarmis olsunlar. ucuz yollu nereden secsem? barbie tarzi seviyorum ama farketmez
Nereden alayim? kalitesi onemli degil maksat paketten bir sey cikarmis olsunlar. ucuz yollu nereden secsem? barbie tarzi seviyorum ama farketmez
0
ala09
(30.01.23)
Polly pocket bebekleri çok seviyorum ben. Belki olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(30.01.23)
(18)

Erkek çocuk ismi

etna
1. "Ataer" nasıl bir isim?2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
1. "Ataer" nasıl bir isim?
2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
0
etna
(29.01.23)
Leş gibi bir isim.
Lütfen marjinal olacağız diye manasız, saçma sapan isimler düşünmekten vazgeçin.
Bunu yazarken aklıma Namık ismi geldi, bin kez daha güzel.
0
pavlis
(29.01.23)
Berbat.
0
dissendium
(29.01.23)
1 - boka gibi
2 - güzel olabilir.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.01.23)
1. Fonetiği güzel değil, kulağa hoş gelmiyor. TRT spikeri diksiyonuyla konuşmayan herkes ateer diye hitap eder çocuğa.
Klasik isimler iyidir.

2. Soyadına bağlı.
0
kobuzchu kiz
(29.01.23)
Çocuğa herkes ataerkil diyecek, ismi düşünürken bunun akla gelmemesi mümkün değil. Aşırı fazla zorlama isim. Daraldım.
0
personaa
(29.01.23)
Waaow müthiş.
0
melancholia
(29.01.23)
atali isim turetmek cok demode. illa ki o vurgu yapilmak isteniyorsa kemal koyun. gercek bir isim koyun yani.
0
hot potato
(29.01.23)
1. kulaga hos gelen bir isim degil. adi soruldugunda hep kodlamak zorunda kalabilir ayrica

2. cok gereksiz geldi bana. soya saygi falan boyle bir sey degil bence.
0
Kittie
(29.01.23)
1.kötü. ayrıca militarist. üstelik söylemesi de zor.
2.güzel olur, neden olmasın.
0
jimjim
(29.01.23)
1. çok kötü
2. kızlık soyadının ne olduguna bağlı. soyadını isim olarak koyacaksınız sanırım. mesela soyadı yılmaz ise isim olarak olur tabi.
0
abelardo
(29.01.23)
1- iyi değil yani isim ve sesleniş olarak pek olmuyor ve zorlama gibi
2- soyadına göre değişir
0
crackcodemood
(29.01.23)
Bu çocuk elbet büyüyecek ve iş hayatına girecek. Ataer bey diye yüksek sesle birkaç defa söyleyin. Cıks. Yazık olur çocuğa.
0
Phoebe
(29.01.23)
Hızlı söyleyince ve ilk bakışta atari gibi gözüküyor öyle de dalga geçerler.

Demir Ali koymuşlar çocuğa öyle de sesleniyorlardı geçenlerde. İlk başta Demirel zannettim çocuğun adını. Oha çocuğun adını ne koymuşlar dedim, annesi de duydu heralde bozuldu daha yüksek sesle ismini söylemeye başladı çocuğun.

İkinci fikir de kötü bir arkadaşım vardı annesinin kızlık soyadını taşıyan, kullanmıyordu yani.
0
Hallegadola
(29.01.23)
Soyadına bağlı. Mesela ben soyadımı koymak istemem diriliş ertuğrulvari olur çocuğum. Üzülürüz ailecek. Ataer de ataerkil gibi ayrıca.
0
ruhen hastayim ben
(29.01.23)
kötü
kötü
0
pardus
(30.01.23)
10 Ataer, tüm hayatı boyunca zorluk çekmesine neden olacak bir isim. "Ata" olsun bari.
20 Soyadını bilmeden ne yazsak anlamsız. Soyadı "Ataer" ise goto 10
0
late viper
(30.01.23)
1. Bir çok yerde Atamer olarak yanlış yazılır, sürekli düzeltme ihtiyacı duyar. Fonetik değil +1

2. Soy isme bağlı +1
0
John Bloor
(30.01.23)
Çocuklarına zeus, tokmak, yontguç, zozan, barganç, welat, hazot, mazot, kimyon gibi isimler koyanlarınkine nazaran yine fena sayılmaz. Baba er anlamında yani babacan adam böyle garibi koruyan yiğit bir kişiliği anlatıyor.Soyadınız da Kil ise mükemmel uyumu yakalarsınız Ataer Kil.

İlk bahsettiğim sınıfa mensup değişiklik arayan biriyseniz biraz kalıpların dışına çıkın. Ortalık toprak volkan yağmur çamur gibi kızılderili isimlerinden geçilmiyor. Sesli harfleri tamamen çıkarın atın mesela Aaea koyun ya da sadece sessiz harf kullannın gcbvzd koyun. Hatta mesela Türkselle anlaşın GCBVZD yazıp 2222'ye gönderene 10 dakika bedava verilsin çocuğunuz da reklam geliri alsın. Erkenden ekmeğini eline alsın dakka bir gol bir. hatta ünlem işareti koyun sadece ama ! değil
Yazıyla Ünlem İşareti.

Çünkü Mete'nin Oğuz'un Ali'nin suyu çıktığı için.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
(8)

Şu Ceket Hakkında Fikriniz Nedir?

depresif çocuk
https://www.massimodutti.com/tr/pamuklu-serj-ince-ceket---studio-l02030725Cepleri biraz fazla büyük geldi ama genel olarak çok şık görünüyor, sizce alınır mı?
www.massimodutti.com

Cepleri biraz fazla büyük geldi ama genel olarak çok şık görünüyor, sizce alınır mı?
0
depresif çocuk
(28.01.23)
şöyle bir sıkıntı var, pijama üstü modeli bu, yani benim gözümün önüne hemen gömlek tipi pijama üstleri geldi. meraktan baktım da hakikaten yanlış düşünmemişim, örnek bırakayım:

www.haysshop.com
productimages.hepsiburada.net

şık görünüyor gibi ama bana makul gelmedi mesela bu sebeple.
0
nimberjack
(28.01.23)
Ben beğenmedim. Hastabakıcı önlüğü gibi.
0
phi fenomen
(28.01.23)
Hayir. Sik degil ve pahali.
0
hot potato
(29.01.23)
Massimo dutti ile anlaşmanız mı var hocam? Hep bu marka :D
0
glamdr1ng
(29.01.23)
Aynısı:

soundcloud.com
0
ruhen hastayim ben
(29.01.23)
Anlaşma değil hocam, tarzını çok seviyorum. Varsa benzer başka karma önerileriniz açığım.
0
🌸depresif çocuk
(29.01.23)
Bence cok kotu. Bedava verseler birine hibe ederim.
0
stavro
(29.01.23)
Çok gay. Beğenmedim.
0
IncredibleMau
(29.01.23)
(16)

Rahat iş normal maaş mı çok iş çok maaş mı

condom kurşunu
Hıı?
Hıı?
0
condom kurşunu
(28.01.23)
Eskiden çok iş çok maaş çalışıyodum, ekonomik olarak iyisin ama psikolojik olarak bitiyosun. Dayanamadım buna, kaldıramadım yani daha fazla, şu an rahat iş normal maaş çalışıyorum, şimdi de param yok :D ama kafam daha rahat kesinlikle. Huzur var yani, böylesi daha iyi.
0
turuncu tonlarda
(28.01.23)
çok iş çok maaş + mesleki tatminlik.

not: mebde kadrolu öğretmenken istifa etmiş biriyim.
0
Erestor
(28.01.23)
Rahat is, normal maas. Meb'de kadrolu ogretmenim.
0
balpolen
(28.01.23)
20-40 arası çok iş çok maaş
40’tan sonra az iş az maaş
0
roket adam
(28.01.23)
@roket adam +1

Ama bunun şöyle bir çelişkisi var. 40'tan sonra çok tecrübeli oluyorsun. Düz bir mesleğin yoksa müdür yardımcısı, müdür oluyorsun. Yine sorumluluk oluyor.

Bu bence biraz nasıl başlarsa öyle gider tarzında bir şey. Gençken sorumluluk alınca, maaşın artınca, saygınlık kazanınca, bu saygınlığı sevince bir anda düz işe geçmek tatmin etmez.

Kendi mesleğim için konuşayım. 10 15 yıl mühendislik yapan insanın bir gün müdür olmama ihtimali yok.

Ama ben her insanın mesleğinde kendi sınırlarını en az bir kere zorlamasını mantıklı buluyorum. Belki binlerce TL kazanacak potansiyelin var ama bundan haberin yok.
0
dissendium
(28.01.23)
Az ve zor iş çok maaş. Demektir ki o işte uzmansın ve katma değeri yüksek bir işte az çalışmayla da çok para kazanabilirsin.
0
kimlanbu
(28.01.23)
İleride kronik hastalıklarının çıkmasına okey diyen için zor ve çok iş.
0
scholar
(28.01.23)
Kişiye göre değişir.
Misal ben kariyer ve para istiyorum ona göre takılıyorum.

Benim yaslarimda iki iş arkadaşım "ben aksam 4.30 oldumu cikarim, kariyer falan istemiyorum" diyorlar ve öyle yapıp mutlular.

Kısacası bunun doğrusu yanlısı yok. Kişiye göre değişir.
Türkiye'de normal hayat yasayabilmek için yarışa katilmak gerektiginden herkes cok calis cok kazan kafasında ve böyle yapmayanlara kötü bakiliyor.
Misal benim iki sene sonra müdürüm yerine geçme olayim var ve sirkette benim yerime geçebilecek kişiler geçmek istemiyor çünkü daha fazla çalışmak istemiyorlar, aileleri/cocuklari ile vakit geçirmek istiyorlar.
0
logisticsmanager
(28.01.23)
Rahat iş normal maaş. Zaman geçiyor yav bir daha bu yıllar gelmeyecek.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.23)
Aileden kalan bir ev falan varsa, Rahat iş normal maaş ile hayat tarzı karşılanabiliyorsa cevap kesinlikle rahat iş.
Şu hayattaki en sağlıklı zamanlarımızı kariyer yapmak için harcamayı doğru bulmuyorum. Normal maaşla geçim kaygısı yaşanmıyorsa akşam 5'te eve gelmenin, ertesi sabah 8:30'a kadar iş düşünmemenin konforu, huzuru bence hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
0
denizgonen
(28.01.23)
isimi cok sevdigim icin cok is cok maas diyorum cunku dusuk maas olsa bile cok calisabilirim. egleniyorum, ogreniyorum, "calismak" gibi gelmiyor.
0
Sour
(28.01.23)
rahat is, normal maas.

cunku maasla zaten zengin olunmaz. orta sinifta kalacaksan niye azicik daha iyi araba, ev icin hayatindan feragat edesin?

cok is sadece universiteden mezun olundugunda birkac yil tecrube edinmek icin yapilabilir. belli bir yastan sonra cok is olmaz.
0
antikadimag
(28.01.23)
Maaşla zengin olunmaz +1

İşsizlik + aç bırakmayacak bir maaş > rahat iş + normal bir maaş > çok iş + çok maaş.

İşsizlik maaşı ilk denkleme uyuyor. Almanya ya da hollanda vatandaşı olsam bu imkanı büyük ihtimal kullanırdım.
0
IncredibleMau
(28.01.23)
Kafa rahat yaşam için emeklilik beklemektense emekli gibi çalışmaktan yanayım.
Akademisyenlik de bu kategoride sayılabilir bence.

Mesai kavramı yok, standart bir iş yapmıyorsun, yeni konular yeni maceralar oluyor hayatında.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(28.01.23)
cok is cok maas ile baslayip, deneyim kazandikca maasi yukseltirken isi azaltmak, isin ameleligini baskasina yaptirmak.

rahat is normal maasin bir gelecegi yok.
0
cooperr
(28.01.23)
ben de aynı ikilemdeyim
bilemiyorum. bir yanda geziler göçebe bi hayat tarzı çok çalışma 2x maaş.
bir yanda yerin yurdun belli rahat bir iş x maaş.

şimdilik x maaşı istiyor gibiyim. çünkü başka hobilerde kendimi geliştirip ordan para kazanabilirim gibi geliyor
0
gizemli dede
(28.01.23)
(8)

Öğretmen şiddeti

Berck
Ekşi Sözlük'teki başlığı görünce 37 yaşında biri olarak eski günlere gittim. https://eksisozluk.com/ogretmenlerin-sira-dayagi-attigi-karanlik-donem--7553448O dönemler benim okullarımda da öğretmenler patır kütür vururdu, işkence tadında iğrenç şeyler yapardı öğrencilerine.Yıl oldu 2023. Eziyet etmel
Ekşi Sözlük'teki başlığı görünce 37 yaşında biri olarak eski günlere gittim. eksisozluk.com

O dönemler benim okullarımda da öğretmenler patır kütür vururdu, işkence tadında iğrenç şeyler yapardı öğrencilerine.

Yıl oldu 2023. Eziyet etmeli dövmeyi geçtim de şu an bir öğretmen öğrencisine "hafif tokat" dahi atabiliyor mu? Atıyorsa başına iş geliyor mu, yaptırım alıyor mu? Bilen varsa bilgilendirirse sevinirim.
0
Berck
(27.01.23)
öğrenci şikayetçi olursa "hafif tokat" öğretmen için savunma gerektiren suç konumunda oluyor. Münferit şiddet vakaları mevcut ama dediğiniz yıllara oranla %90 daha az diyebilirim.

Madalyonun diğer yüzüne bakarsak, öğretmen şuan cepheye sürülmüş fakat silahı olmayan bir asker gibi. Öğrencinin herhangi bir olumsuz tavrına öğretmenin yapabileceği bir şey yok. Öğrenciyi sınıftan çıkaramaz, öğrenciye dokunamaz, disiplin dilekçesi yazabilir fakat öğrenci ciddi bir ceza almaz. Yani öğrenci lehine inanılmaz bir serbestlik var şuan okullarda, öğrenciler de bunun farkında. Öğretmeninin bacaklarını çeken öğrenci okuldan atılmadı, sadece okul değişikliği cezası aldı. Öğretmenine bıçak çeken öğrenci 3 gün uzaklaştırma alıp göğsünü gere gere hocasının önünden geçip gitti. Bu gözler bunları gördü maalesef.
0
biravekahve
(27.01.23)
@biravekahve'nin dediklerine yönelik ekleme yapmadan geçemeyeceğim;
İlkokul öğretmeniyim. 4. sınıf öğrencilerimden bazılarının hoşlarına gitmeyen bir karar verdiğimde "Babama söylerim seni milli eğitime şikâyet eder." tehdidlerine maruz kalmışlığım var.
0
dark-tower
(27.01.23)
Biz de zamanında dayak yedik, öğretmen ağlaklığını da hiç sevmem ama @biravekahve madalyonun diğer yüzü konusunda haklı. Şu andaki durum bir uçtan diğer uca savrulmuş görüntüsü veriyor. Eskiden öğretmenler de yersiz dayak atıyorlardı ama şu andaki öğrencinin dokunulmaz olması ve öğretmenin savunmasız kalması durumu da hoş değil ve bence bu, çocukların gelişimi açısından da olumsuz bir durum (dayak olmaması değil, disiplin sağlanamıyor olması ve en ufak bir şeyde öğretmenin şikayet edilmesi ve sindirilmesi vb) teşkil ediyor. Tamam dövmesinler tabii ama öğretmenin de sınıf içinde disiplin sağlamada belirli bir dokunulmazlığı olmalı, veli tacizine vs maruz bırakılmamalı diye düşünüyorum.
0
henchman
(27.01.23)
evet benim de gozlemim benzer.

34 yasinda biri olarak hepimiz dayak yedik ve veliler hic takmazdi. Simdi kultur tamamen farkli. 30-40 yas arasi ebevynler en ufak seye asiri tepki gosteriyor ve boyle garip bir benim cocugum pirens/es her sey mukemmel olmali (aklinca) seklinde geziniyor. Bir arkadasimi instagramdan takip ediyorum. Cocugu ana okulundaydi, su an ilkokulda. Surekli bir tripler bir tripler hikayerlerden. okulda dayagi gectim, verilen yiyecege falan bile asiri kafayi takmalar sunlar bunlar. Yahu oglun dunyanin en vasat cocugu, uyduruk bir hayat yasayip gececek gidecek, sal biraz demiyorum tabi. Ve gozlem yaptigim o nesildeki tum veliler oyle su aralar.

Haliyle ogretmen dayagina da asiri bir takinti var. Ben abartildigini dusunuyorum bu bir. Ikincisi her turlu fiziksel, cinsel, psikolojik siddeti ogrenciler birinine surekli uyguluyor zaten ve onune gecmek imkansiz. Cocugunla ayarli bir sekilde ilgilen, akademik gelisimine odaklan ve gerisini cok abartma... diye dusunuyorum.
0
hot potato
(27.01.23)
Hafif tokat, yavaşça itme vb kabul edilemez. Bunu çocukluğunda ve yetişkinliğinde düzenli olarak şiddet görmüş biri olarak hem de öğretmen olarak söylüyorum. Bunlar olmadan da disiplin ve saygınlık olur/oluyor.

İşini güzel yapan öğretmen vurmadan veya sövmeden öğrencilerine kendini dinletmeyi başaran ve istediğini yaptırabilen öğretmendir. Tabii ki çocuklar dokunulmaz olacak, ne olacaktı? Şu anda buna uymayan “yaşlı” öğretmenler epey fazla. Hiçbirine de bir şey olmuyor maalesef.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.23)
Bazı yerlerde rahat rahat vurabilirler bazı yerlerde söylediği kelimeler bile suç olabiliyor. Sınırda bir yerde öğretmenlik yapıyorum. Velilerin özellikle öğrencisini dövmemi istediği, dövmezsem şımaracağını düşündüğü bir okuldayım. Çevremdeki okulların çoğu böyle.
0
valarmurgulis
(27.01.23)
Ilkokula 75-80 yılları aralığında gittim. 4. sınıfta iken, Anadolu liseleri ve kolejlere öğrenci yerleştirme başarısı ile bilinen bir okula verdi ailem, 3 ay falan sürdü o macera. Annem bir gün okula uğruyor, hatta sınıfın penceresinden içeri bakıyor ki, öğretmen kadın bir öğrenci kızın saçlarından kavramış, kızın kafasını küt küt duvara vuruyor. Hışımla girmişti sınıfa, pek dramatik bir girişti, içimin yağları erimişti, bir de ilçenin büyük bir nüfusunun fizik/kimya hocasıydı annem, o kıdemin verdiği bir özgüven var, öğretmene, "bu savurduğun çocuk benim kızım olsaydı, şimdi ben senin kafanı vuruyordum duvara küt küt" demişti. Tabii sonra aldılar o okuldan. Diyeceğim o ki, velinin de toleransına bağlı. Benim çocuğum yok, ama olsaydı öğretmenin el kaldırmasına tahammül edemezdim ben de.
0
cedilla
(27.01.23)
zengin, babası önemli, okul aile birliğili çocuklar istediği şımarıklığı yapar öğretmenin her lafına atlar sohbet eder gibi, öğretmen de karşılık verir
gariban çocuk yanındakinden fısıldayarak bir şey ister, uyarmak yerine o kadar yolu zahmet etmeden gelir kafasına tokadı basar
etme bulma dünyası mı diyorlar
0
comp
(28.01.23)
(15)

Müge anlı izlemek

IncredibleMau
Film dizi izlemeye ara verdim. YouTube shorttan memelere bakıyorum sık sık. Bir iki yayıncı var bir de denk geldiğim zaman videolarını izlediğim. Bunun dışında izlediğim başka bir şey yok.Bir de müge anlı var işte. Ara ara zaten izliyordum ama düzenli bir izleyici olmak sizce avam bir şey mi?
Film dizi izlemeye ara verdim. YouTube shorttan memelere bakıyorum sık sık. Bir iki yayıncı var bir de denk geldiğim zaman videolarını izlediğim. Bunun dışında izlediğim başka bir şey yok.

Bir de müge anlı var işte. Ara ara zaten izliyordum ama düzenli bir izleyici olmak sizce avam bir şey mi?
0
IncredibleMau
(27.01.23)
evet bence avam bir şey. ayrıca zararlı da, sağda solda "aa sokağa çıkmaya korkar olduk her yerde şiddet" tadında paylaşımlar yapan arkadaşların büyük kısmının psikolojisinin bozulmasının sebebi bu tarz yayınlara bağımlı olmaları. elimde olsa yasaklarım.
0
roket adam
(27.01.23)
İzleme derim. Psikolojin bozulmasa da olumsuz etkilenir en azından. Ekran başındaki 14-15-16 yaşındaki gençlerin psikolojisinden bahsetmeye gerek yok. Yakın tanıdıklarıma da aynı şekilde söylüyorum.

Üstte belirtildiği gibi eşler, akrabalar arası kavga içeren yayınlar da yasaklanmalı.
Hukuka bağlı olarak çözümlenecek adli meseleler ekranlara her yönden neden özel kurum veya programlar ile yansır anlamak imkansız.
0
diyecevaplandı
(27.01.23)
avam değil de zararlı. asla başlama bataklıktan çıkamazsın bağımlılık yapıyor çünkü.
0
Hallegadola
(27.01.23)
Müge anlı fangirl olarak cevab vereyim;

Muhtemelen avamdir, o kısmı bilmiyorum. Ama ben psikolojiye aşırı merakli biri olarak supervizyondaymisim gibi hissediyorum (psikolog arkadaslardan özür). Suçluların psikolojisini analiz etmeye, anlamaya çalışmak, mimiklerini, jestlerini, kullandıkları dili incelemek aşşşiri hoşuma gidiyor. Dolayısıyla benim için FAYDALİ BİLE xd

Esra Erol'la müge'nin programı aynı değil bu arada. Bence karistirmamak lazım. Mugede sadece suçlular var. Çok nadir araya çıtır çerez konu alıyor. Ama onlardan bile çok şey öğreniyorum xd

Ne tür bir zararı olduğunu duusnuyorsunuz? Bunu merak ettim. Paranoya gibi bir şey mi?
0
abuzer
(27.01.23)
Bro ben her gün İstanbul trafiğinde itle kopukla cebelleşiyorum işe gidebilmek için, psikopat bir ruh hastası olsaydım sadece trafikte geçirdiğim bu 2 saatte olurdum, biri Müge Anlı izliyor diye psikolojisi bozulsaydı Türkiye'de zaten hayatta kalamazdı emin ol. Ayrıca bu oto boku her şeyi yasaklayalım tayfayı da anlaam mümkün değil he biz daha özgür bir ülke olalım dedikçe adamlar beğenmediği her şeyi yasaklama derdinde tam bir Türk kafası.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.01.23)
müge anlı izlemek avamlığın dibidir. kaynım ona atladı buna atladı muhabbetleri aşırı boş. köy insanları ve şehir varoşlarının yaptıklarında mantık aramak onları sorgulamak falan gereksiz. öyle onlar.
0
xrated
(27.01.23)
evet avam bir şey. o bunu vurdu, bu bununla ilişki yaşadı tarzı gecekondu mahallesi dedikodularının ulusal medyada tartışılması. başka bir şey değil.

yasaklanmalı mı, hayır. talep görmezse zaten yapılmaz. ayrıca hukuk sistemi doğru düzgün işlerse, topluma eğitim ve iyi ahlak kazandırılırsa da yapılmaz.
0
zgrydn
(27.01.23)
Duyuruya, sözlüğe ve diğer internet sitelerine bakıp okurken, sosyal medyada gezinirken arkada fon olarak sürekli açarım (canlı yayın). Ama pür dikkat izleyemem sıkıyor çünkü sürekli aynı şeyler tekrarlanıyor genelde. Sonradan internetten açıp da izlemem, o kadar bol vaktim olsa başka şeyler izlerim.

İzliyorum ama bence de biraz avamlık, fakat abartmamak, izleyenleri de aşağılamamak lazım.

Yengesine atlayanları dizi de izliyoruz, gerçekte izleyince neden ayıplanalım? Karısını öldüren, komşusuna atlayan, birbirini dolandıran. Bunların hepsini ayrı ayrı filmlerde dizilerde konu edip izlemişizdir.
0
John Bloor
(27.01.23)
Hayır bir de bunları izlemek neden avam abi ya da neden yasaklıyoruz? Adam karısını öldürmüş kızına tecavüz etmiş annesini dövüp kolundaki bilezikleri almış program da bunu yayınlamış, yani asıl problem bu olanlar mı bunları yayınlamak mı ya da izlemek mi, bunları yasaklayınca bunlar olmamış mı oluyor bir de anlamıyorum ben, ayrıca devletin polisinin jandarmasının çözmediği/çözemediği bir olay bu programda sonuca ulaşıyorsa değil 3 saat 24 saat yayınlansın bence. Adam karısını öldürmüş 15 sene önce kemiği kalmamış ne polis bakmış ne jandarma, hatta köylerde olan olaylarda jandarma ilişkili olduğu ailelere önceden haber verip hazırlık yapılmasına neden olan bi organizasyon haline gelmiş, böyle böyle çözülemeyen yüzlerce olay olmuş, programda bunlar çözülse de çözülmese de gündeme geliyor, bunun ne zararı var abi siz istiyorsunuz ki bunlar yayınlanmasın kimse izlemesin, acayip düşünceler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.01.23)
Ben izliyorum avam olduğunu da düşünmüyorum, psikolojim de bozulmadı=) kadın bir nevi ruh eşim, benim gibi birini, onun yaptığı şeyleri izlemeyi seviyorum. Fakat 2 yıldır farklı bir popülerliği var, öncesi çok daha iyiydi. Bu yıl konular çok karı koca muhabbeti, bu sıktığı için geçiyorum genelde. Onun dışında her şeye hakimim.
0
mslny
(27.01.23)
Herkes tutturmus bir avam, sanirsin tüm gün insanlik adina bilimsel isler yapiyorlar...

Müge Anliya karsi ben de önyargiliydim. Cogu zaman insanlara karsi ekibinin ve kendisinin davranislarini da tasvip etmiyorum.

Ama gel gelelim cineyat konularini islemesini cok seviyorum. Cogu filmden, diziden daha fazla merak uyandiriyor bende.

Sonuc olarak, bu kadar kasmaniza gerek yok. Acin youtubeden, ilginizi cekmeyen konularda ileri sarin izleyin...
0
VIPCH
(27.01.23)
Ben düzenli olarak takip edemiyorum iş sebebi ile. Ancak ilgi ile takip ettiğim olaylar oldu. Ben polisiye severim ve müge'nin puzzle çözer gibi açık bularak adım adım ilerlemesini çok başarılı buluyor ve keyif alıyorum açıkçası. Benzeri programların vasatlığını görünce kadının gerçekten başarılı olduğu kanaatine varıyorum. Burada avam olarak adlandırılan programa katılan kitleden sebep olabilir. Toplumun cahil ve yoz tarafını temsil ediyorlar(kastım mağdurlar değil ama bazen mağdurlar da cahilliklerinin kurbanı olabiliyorlar, evlenme vaadiyle dolandırılanlar gibi.) Ama gözümüzü kapatarak böyle bir şey yok da diyemeyiz. Ben izlediğim zaman korkuya kapılıp aman Allahım triplerine girmiyorum, beni hiç etkilemiyor. Ben olay örgüsüne ve puzzle'a kaptırıyorum kendimi. Çok hassas olanlar izlemesin tabii. Ben izleyenlere hiç avam gözüyle bakmıyorum, kurgu dolu Survivor izleyeceklerine bunu izlesinler bence, bunlar hayatın gerçekleri maalesef.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.01.23)
abuzer +1
mslny +1

o avam bu yüksek kültür tartışması da çok kibirli bir yaklaşım. bunu da belirtmem lazım.

Yıllardır Müge Anlı'yı aralıklarla olsa da izlerim, severim de. Kim kimle ne yaptı'dan öte, suçlu adamın davranış tarzı, yaklaşımı, suçluyu anlama süreci vs. aşırı eğlenceli ve öğretici geliyor bana. Ki o ona atladı tarzı antipopüler magazincilikle bakmazsak davranış, psikoloji, yaklaşım, tepki açısından analiz yapmak anlamında çok iyidir müge anlının programı. Bu arada belirtmek isterim ki; yüksek lisansımı adli psikolojide yapmak isteyip kadavra dersi var diye vazgeçmiş insanım. Psikoloji ve suç psikolojisine aşırı meraklıyım. Bu anlamda beni besliyor.
0
mor oje
(27.01.23)
Avam dersem fazla kaçar, fakat elit hiç değil. Olmasa daha iyi derdim. Ulusal kanaldaki dizilerden en az bir basamak yukarıda ama kesinlikle bunu söyleyebilirim. Maalesef ben de dönem dönem izliyorum. Köy fobimde ne kadar haklıymışım bunu destekliyor sadece başka da bir işime yaramadı lol

Edit: Bir artısı daha geldi aklıma. Zaman zaman muhatap olduğum veli kitlesinden dolayı yakınırım (yakınmama neden olan kişi oranı %3 falandır ama o bile bana yetiyor). Müge hanımı izlediğimde halime şükrediyorum ve %3’lük kesime kalpli gözlerle bakmama vesile oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.23)
Yorumlar için teşekkürler. Avam olduğunun düşünülmesi tabii ki izleyip izlememem konusunda bir şeyi değiştirmezdi ama "bu aralar ne izliyorsun, neler yapıyorsun" sorusuna müge anlı izliyorum diyecek kadar yerleşmemiş hayatımıza. Henüz buna hazır değiliz demek ki.

Bir ara kanıt diye bir dizi vardı. Hatırlıyorum hatta baya da seviliyordu. Kıyaslayınca müge anlının geri kalır bir yanını görmüyorum. Hatta o diziye kıyasla bazı olaylar müge anlı programında yaşanmaya devam ediyor. Gerçek kriminalleri vakaları izleyebileceğimiz başka bir şey yok ki. Buna benzeyen bir şey bile yok hatta. Palu ailesini düşün mesela, filmini yapmaya çekinir insan bunun. Biz bu insanları baya canlı canlı izledik. Başta mağdur zannettik, yazık dedik.. hangi filmin senaryosu böyle köşeye yatırabilir insanı? :)
0
🌸IncredibleMau
(27.01.23)
(12)

İyi bir klinik psikolog

muhayyer divan
1600 lira mı ister ya? 1600 nedir ya??
1600 lira mı ister ya? 1600 nedir ya??
0
muhayyer divan
(27.01.23)
cokmus gercekten. ama ekonomi meselesi bu hocam. talep var demek ki o seviyeye getirdiginde de is yapabiliyor.
0
antikadimag
(27.01.23)
Asiri fazla. İstanbul'da cok iyi klinik psikologlar var en fazla bin lirayi duydum. Su an yeni yil zammi ile 800 civarina çıktı digerleri de...
0
anna sun
(27.01.23)
Geçen senenin başında 1400’e gitmiştim İstanbul’da.

Edit: psikiyatri
0
ruhen hastayim ben
(27.01.23)
benim psikolog fiyatını 1250tl yaptı. istanbul'da iyi bir konumda, işinde iyi olduğunu düşündüğüm bir psikolog. maalesef çok arttı fiyatlar, rakamlar böyle değildi, bir buçuk senede falan fırladı, kısa aralıklarla zam yapıldı hep.
0
nimberjack
(27.01.23)
tıp okumuş pskiyatri uzmanı değilse asla o kadar para verilmemeli.
0
Erestor
(27.01.23)
Evet yüksek bir fiyat ama işi yapan fiyatını belirlemekte özgür olmalı.

Kuaför var 100 lira alıyor, kuaför var 1000 lira alıyor. Eminim 1600 lira veya daha fazlasını alan kuaför de vardır.

Hiçbir maaşlı çalışanın işverenine "50 bin lira maaş çok fazla, 30 bin lirayla da geçinirim ben" demesini beklemiyorsak psikologdan da bunu beklemeyelim.
0
michael_knight
(27.01.23)
tamam ben cahilim, kötüyüm, eski kafalıyım falan falan.
linç bittiyse eğer abi bu ne ölüm kalım olmayacak bir durum için ben nenden bu kadar parayı dökeyim. o para ile ye iç gez anlık rahatla. kimsenin elinde mutluluğun ve huzurun anahtarı yok ki. hele psikolog falan ise ne bilim yaa amaaaan şimdi gelip başlayacaklar lince.
0
seyduna6687
(27.01.23)
Ben psikoloğun bir seansına 1600TL versem o kadar içime oturur ki diğer tüm dertlerimi unuturum.

Böyle bir etkisi olabilir.
0
pispinti
(27.01.23)
daha gecen hafta annem gitti, seasi 2000 tl idi, konum suadiye
0
monicapp
(27.01.23)
@monicapp

Annen o parayla hayır yapsa sanırım daha çabuk iyileşir.
0
🌸muhayyer divan
(28.01.23)
@michael_knight

Sevgili dostum problem onların "emeklerinin karşılığı"nı biz, kendi emeklerimizin karşılığıyla ödeyemiyoruz, bizim emeklerimiz nedense onların emeklerinin çeyreği kadar bile etmiyor.

Açıkçası çok büyük adaletsizlik haksız yanlışlık var. Bu zulümdür. 1 kişinin her hafta düzenli devam etmesi, bazı durumlarda haftada 2-3 gitmesi gereken, üstelik dilinden anlayıp anlamayacağı da büyük risk olan (bugüne kadar araştırıp iyi olduğuna kanaat getirip bir hevesle başlayıp birkaç seans sonra anlaşılmadığım için bıraktığım çok psikolog oldu) bu meslek erbapları biraz sürümden kazanmalılar. Evet çok alengirli bir iş ama ülke onlar için açık pazar resmen, biraz alçak gönüllü olsalar, biraz da işlerini sallapati değil de en iyi şekilde yapmaya çalışmanın karşılığını paranın yanında tecrübe olarak da almayı sevseler çok iyi olacak.

Bu ülkede açlık sınırı 9 bin küsur tl, asgari ücret 8500 tl ve işsizlik oranı %30. Yapmasınlar artık insaf...
0
🌸muhayyer divan
(28.01.23)
@muhayyer.

Öncelikle cevabıma katılmadığın için cevabıma tik koymaman üzdü. Ben senin soruna ciddi bir şekilde düşünüp cevap vermiştim.

İkinci olarak da hepimiz hizmet alamadığı bazı kişiler var ve her zaman olacak. Bazen para sebebiyle bazen de hizmeti veren bizimle çalışmak istemediği için. Mesela bizim mahallenin futbol takımını Fatih Terim veya Mourinho çalıştırsa çok iyi olur, o zaman mahallelerarası şampiyonluk kupasını alabilirler. Ama çalıştırmıyorlar. Bizim mahallenin çocukları da bu konuda çok mağdur durumda ama kimse bunu umursamıyor.

Bir kişi hizmeti karşılığında 1600 TL talep ediyorsa ona kızamayız. Herkes istediğini istemekte özgür. Belki 600 TL istese daha fazla kişiye hizmet verip daha fazla kazanacak ama bunu tercih etmiyor.

Eğer siz bu psikoloğa 300 TL'den terapiye başlamış olsanız ve bir anda ücretini 1600 TL'ye çıkarmış olsa belki mağdur olurdunuz ama böyle bir durum da yok.
0
michael_knight
(29.01.23)
(4)

sorum klasik sınav sonucu okuyan öğretmen ve öğretim görevlilerine

mr.goodcat
kafama takıldı ve biraz kafa yordum. merakımdan da sormak istedim. test sınavlarını biliyoruz onda sorun yok peki klasik sınavlarda sınav sonuçlarını değerlendirmeden önce kağıtların sıralamasını (yani okuyacağınız kağıtların okuma sırasını) karıştırıyor musunuz? yoksa derslikte nasıl toplandıysa o
kafama takıldı ve biraz kafa yordum. merakımdan da sormak istedim. test sınavlarını biliyoruz onda sorun yok peki klasik sınavlarda sınav sonuçlarını değerlendirmeden önce kağıtların sıralamasını (yani okuyacağınız kağıtların okuma sırasını) karıştırıyor musunuz? yoksa derslikte nasıl toplandıysa o şekilde mi okuyorsunuz?

bunu neden soruyorum? atıyorum sınav soruları yoruma dayalı olabilir veya bilgiyi anlayıp da cevaplandırılacak sorular olabilir. ilk okuduğunuz sınav kağıtlarındaki cevaplar basit olduğundan düşük notlama yapıp sonlara doğru geldiğinizde sınıf dengesini algılayabileceğinizden dolayı son kağıtlarda "bilinçsiz bir şekilde" daha yüksek not verme gibi bir durum oluyor mu?

ilk kağıtları okudunuz, okudunuz ya bunlar çok basit cevap vermiş dediniz ve notladınız. aradan bir süre geçti atıyorum akşam oldu okumaya devam ettiniz ve sınıfın genel yorumlaması zaten basit şekilde olduğunu gördünüz ancak son kağıtlara bu basitlikte de olsa daha yüksek not vermeye başladınız. böyle bir durum oluyor mu?

bahsettiğim şey ilk kağıda 40 verip de son kağıtlara 80 vermek değil. atıyorum ilk kağıtlarda bir soruya 20 üzerinden 12 vermişinizdir son kağıtlarda bu not 18'e çıkar.
0
mr.goodcat
(26.01.23)
bunu engellemek için ilk okunan kağıtlara (8-10 tane) kurşun kalemle not verilir, en son onlara tekrar bakılır. benim genel olarak gözlemlediğim bu.
0
signore
(26.01.23)
Dediklerinizin hepsi yaşanması yüksek durumlar. Bu yüzden sınavları okumaya başladığımda ara vermeden bitiriyorum. İsimleri kapatıp her kağıdın önce birinci sorusunu okuyorum. Ardından en başa dönüp herkesin ikinci sorusunu okuyorum. Hataları da olabildiğince görmezden geliyorum, görmezden gelemediğim yerde de az puan kırıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.23)
Bu durumu en aza indirgeyebilmek için soruları hazırlarken madde madde cevaplanabilecek sorular soruyorum. Mesela 5 maddelik cevabı olan bir soru 20 puan ise 2 tanesini yazabilen 8 puan alır.
Sıkıntı yorum sorularını puanlamakta aslında. Ama birazı tecrübe ile birazı da öğrenciye kavratmak istediğiniz öğrenme çıktılarını net belirlediğinizde sorun olmuyor.

Seviye: Lisans
0
buzbebek
(26.01.23)
Klasik sorularda, cevabın içinde anahtar kelimeleri arayan bir hocayım. Yani soruları da buna uygun hazırlıyorum. Tutarli ve kapsayıcı bir cevapta İçerisinde a, b, c kavramları mutlaka olması gereken şeyler oluyor mesela. Bu kavramlar var ise geri kalanlar bir şekilde aynı kapıya çıkıyor. O yüzden bahsettiğin durumları yaşamıyorum. İlla ki bazen şüpheleniyorum ama o zaman da okuduğum kağıda tekrar bakıyorum.
0
wilhelmwasmuss
(26.01.23)
(9)

Boşanma durumu

naksidil
Taraflardan biri kendi işini yapan ve iyi kazanan diğeri memur olan çiftimiz ayrılmaya karar veriyor. İyi kazanan ayrı eve çıkıyor ama diğerinin kirasını, aidatını, araç masraflarını, benzin masraflarını her şeyini ödüyor. Her türlü yardıma ihtiyacında maddi olarak yanında. Ama memur olan taraf kend
Taraflardan biri kendi işini yapan ve iyi kazanan diğeri memur olan çiftimiz ayrılmaya karar veriyor. İyi kazanan ayrı eve çıkıyor ama diğerinin kirasını, aidatını, araç masraflarını, benzin masraflarını her şeyini ödüyor. Her türlü yardıma ihtiyacında maddi olarak yanında. Ama memur olan taraf kendisine ev almadığı taktirde ondan boşanmayacağını söylüyor. Ev fiyatları malum iyi geliri olsa da şu an alamayacağını söylüyor. Bu durum boşanmayı sürekli uzatıyor. Sizce memur olan taraf ısrarında haklı mı?

şirket aile şirketi baba kurmuş çocukları devam ettiriyor.
0
naksidil
(25.01.23)
Haklı değil. Kendi evini kendi alsın.
0
ruhen hastayim ben
(25.01.23)
Iliskinin uzunluguna bagli. Memur kisisi uzun yillar gelirini ger seye harcadiysa, maddi durumu iyi olan icin de ev elinin kiri ise karsilanilabilir.

Ama onu da sarsacak ise, evlilik cok uzun surmediyse firsatciliktir cakalliktir derim avcunu yalasin yani hakli degil tabii ki.
0
ananiyimioguz
(25.01.23)
çocuk varsa kadın haklı yoksa haksız.
0
deartheodosia
(25.01.23)
'Kendi işi' dediğimiz iş nedir?
Satılabilir, değer ifade eden bir iş ise, mal paylaşımında yüzde 50si zaten karşı tarafın olacaktır. Bu %50'den vazgeçip mi ev istemektedir?
0
Mirket
(26.01.23)
Memur haksız. Kanuni kısmına gelirsek de evlilik sonrası kuruldu ise hak isteme ihtimali çıkabiliyor. Hatta memurun tavırlara bakarsak @mirket'in dediği gibi bir feragat durumu varsa da evi aldıktan sonra dava açıp üstüne bir de şirketten ya da kalanlardan pay isteyebilecek gibi birine benziyor.

Bu tip tavırlar hep evlenmekten kaçınma sebepleri hanesine yazılıyor. Kim ne derse desin, bazılarını iş bazı yerlere gelmeden tanıyamıyorsun.
0
nawar
(26.01.23)
O da boşanmasın süründürsün. Masrafları da karşılamasın.
0
gurur
(26.01.23)
Yukarıdaki sorula +1
Ev koşulu biraz haksız ama
0
basond
(26.01.23)
Bir ev ne kadar ? Boşansa tam kusurlu olsa dahi evin fiyatının yarısını ancak öder.Ki kusura girersek kimin kusurlu olup olmadığı belli olmaz.

Açardım ben olsam çekişmeli davama arkama yaslanır, sonucu izlerdim. Nafaka hükmedilinceye kadar da hiçbir masrafa karışmazdım. (Çocuk hariç)
0
drako
(26.01.23)
Çocuk yoksa anlamsız bence. Sonunda iki taraf da iş güç sahibi insan.
0
peki madem
(26.01.23)
(6)

Şu söz ne anlama geliyor

emm
Eski sevgilim , barışıp konuşmaya başladıktan bi gün sonra edebi sözler paylaştığım instagram hesabımda bir gönderiye yorum olarak bana şu sözü yazdı , sizce hangi anlamı kastediyor ? Arkadaşları seviştiğiniz günü mü Kastediyorsun dediğinde sevdiğim bi edebi söz öylesine paylaşmak istedim demiş. Yor
Eski sevgilim , barışıp konuşmaya başladıktan bi gün sonra edebi sözler paylaştığım instagram hesabımda bir gönderiye yorum olarak bana şu sözü yazdı , sizce hangi anlamı kastediyor ? Arkadaşları seviştiğiniz günü mü
Kastediyorsun dediğinde sevdiğim bi edebi söz öylesine paylaşmak istedim demiş. Yorum sizin
Söz :
“ birbirimize bir mucizeymişiz gibi baktığımız o gece ✨✨”
0
emm
(25.01.23)
Hocam aynı soruyu saat başı soracak mısınız gerçekten?

Cevap: ancak aşktan gözü kararmış biri “birbirimize bir mucizeymişiz gibi baktığımız o gece ✨✨“ diye bir cümle kurabilir.
0
ruhen hastayim ben
(25.01.23)
konuya cevap olmayacak belki ama eski sevgili diye belirtmissiniz zaten daha niye barışıp konuşulur ki?
eskiyse eski de kalsın.
Her lafta bu kadar derin mana da aramayın.
belki de o anda zarf attı
0
kirmizipilotkalem
(26.01.23)
Asıl aradığım cevap , bu cümledeki kastın sevişilen gece olup olmadığı ? O seviştiğimiz gece .. gözlerime mucize gibi bakmıştın , unutamıyorum… mu demek ?
0
🌸emm
(26.01.23)
O gece olup olmadığını siz bile bilmiyorsunuz, biz nereden bilelim. O gece olsa ne olacak. Sevişmekle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
dissendium
(26.01.23)
mobile.twitter.com

Surdan kopyalayip yapistirmis iste. Fazla anlam yuklemeyin.
0
brkylmz
(26.01.23)
Kadınlar neden böyle bi söz kullanır ve neyi kasteder anlamak istiyorum. Ben bir kıza bunu söylesem unutamadığım o ilk gecemiz… anlamına gelirdi. Ama karşı taraftan gelince sadece edebi bir söz mü
0
🌸emm
(26.01.23)
(7)

çiçeksepeti tarzı site.

drako
çiçeksepetinden birine hediye çiçek yollayacağım ama kendilerinden daha öncesinde hiç memnun kalmadım. alternatifsizlikten uzun zaman da kullandım ama hiçbir alışverişimde memnun kalmadım.sizin kullandığınız ve önerebileceğiniz neresi var sipariş verebileceğim? teşekkürler.
çiçeksepetinden birine hediye çiçek yollayacağım ama kendilerinden daha öncesinde hiç memnun kalmadım. alternatifsizlikten uzun zaman da kullandım ama hiçbir alışverişimde memnun kalmadım.

sizin kullandığınız ve önerebileceğiniz neresi var sipariş verebileceğim? teşekkürler.
0
drako
(25.01.23)
bitki düşünürseniz şu site oldukça iyi.
terakota.co
www.instagram.com
0
a7x
(25.01.23)
Bloom&fresh
0
lcha
(25.01.23)
çiçekçiler birliği var.

www.interflora.org.tr
0
lancelot du lac
(25.01.23)
@lcha , @lancelot du lac;

maalesef adresime teslimat yapmıyorlarmış.

@a7x;

sizinkine bakacağım.

teşekkürler.
0
🌸drako
(25.01.23)
Osevio

Eski ciceksepeti calisanlari kurmus. 1 kere kullandim. Iyiydi.
0
brkylmz
(25.01.23)
Ben istanbul içine göndereceğim hediye çiçekler için hep taze çiçek’i kullandım. Çok güzeldi her seferinde.
0
invictae
(25.01.23)
Ben kendime ara sıra buradan çiçek alıyorum. Çok memnunum.

www.heryerbitki.com
0
ruhen hastayim ben
(25.01.23)
(4)

Kalın Kaş ve Ortadoğulu Yüz İfadesi

the feel good
Kaş olayı yüzdeki ifadeyi belirleyen en önemli unsurlardan biri. Sert ve kalın bir kaş yapısı nereden geldiğinizi ele veren bir done. Siz giyiminize, kuşamınıza, İngilizce diksiyonunuza ne kadar önem verirseniz verin; sizin için gelecek tahminler; İran, Lübnan, Suriye, Irak vb. gibi Ortadoğu ülkeler
Kaş olayı yüzdeki ifadeyi belirleyen en önemli unsurlardan biri. Sert ve kalın bir kaş yapısı nereden geldiğinizi ele veren bir done. Siz giyiminize, kuşamınıza, İngilizce diksiyonunuza ne kadar önem verirseniz verin; sizin için gelecek tahminler; İran, Lübnan, Suriye, Irak vb. gibi Ortadoğu ülkeleri oluyor. Sert ve maskülen bir yüz ifadesindense; daha soft ve ılımlı bir yüz ifadesi tercihimdir. Kaş dizaynı yapan kuaför vb. yerler genelde sentetik ve keskin bir yüz hattı belirliyor. Kaşlardaki yoğunluk ve siyahlık devam etmek suretiyle sadece çerçeveleme gibi bir uygulama söz konusu oluyor. Bu konuda daha farklı nasıl bir estetik görüntü elde edilebilir? Görüş ve önerilerinizi bekliyorum...
0
the feel good
(24.01.23)
Kaşlarının rengini açan bir sürü insan var, siz de açın o halde.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
kas her sey degil. kemik yapisi en onemli sey muhtemelen ve degistirmesi cok zor. ornek vermek gerekirse ataturkun ozellikle yaslilik doneminde asiri kallavi kaslari olmasina ragmen hala "beyaz" gozukuyordu. goz etrafindaki kemik yapisi, cene yapisi, dudaklarin kalinligi ve disari cikikligi vs kritik unsurlar.
muhtemelen yapilmasi gereken mudahele cerrahi, ancak ozellikle bunda uzmanlasan plastik cerrah var midir bilmiyorum.
0
hot potato
(24.01.23)
ne demek istediğinizi çok iyi anladım fakat konu kaş değil, yüz/kemik yapısı/yüz ifadesi.kalın kaşlı yabancı birçok aktör/aktrisler var ve söylediğiniz coğrafi belirtileri taşımıyorlar.
0
deartheodosia
(25.01.23)
Şu sıra Türkiyede arap kaşı modası var. Kalıcı kaş yapanlar herkesi tek tip kalın kara kaşa boğuyor. Ben bunu hiç estetik bulmuyorum. Kaşınızı modern şekillendirip rengini açarak bu algıyı kırabilirsiniz.
Avrupalı bazı tipler bu kardaşiyanımsı kaşları seviyorsa da onu da bi arabesk buluyorum
İnce kaş iyidir zariftir
0
photo85
(25.01.23)
(7)

sizin için önemli olmayan ama karşınızdaki için önem arz eden tarih

baldan kaymak
Hatırlanılmalı mı? Hatırlıyor musunuz?Sevgili eş dost arkadaş fark etmez.
Hatırlanılmalı mı? Hatırlıyor musunuz?

Sevgili eş dost arkadaş fark etmez.
0
baldan kaymak
(24.01.23)
Başlarda hatırlamaya çalışıyorum ama sonra unutuyorum. Genelde böyle oluyor.
0
Amaranta ursula
(24.01.23)
Sevdiğim bir insansa ben de önem veriyorum evet.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
Hepsi ve daha fazlası için Google Calendar. Sevdiğim tüm insanların doğum günleri kayıtlıdır.
0
vedatchilipeppers
(24.01.23)
@Amaranta+1
Valla olay bende de genelde oyle oluyor. Ilk baslarda kendimi hatirlamaya kasip baslarda hatirliyorum. Sonradan, yani kendimi pek sartlamadigim zaman ise unutuyorum.

Haa bazen o tarihler ve bazi tarihsel olaylar cakisabiliyor bu durumda hatirlamak kolay oluyor cunku beyin direkt iki olayi birbirine bagliyor. Tabii beyin o baglantilari da kolay kolay unutmadigin icin bazen istemsizce de aklina gelebiliyor, o ayri.
0
j r r tolkien hayrani
(24.01.23)
sevdigim biriyse hem haturlar hem de kutlarim. onemsemedigim birinin bir seyini hatirlarim ama kutlamam.
0
in vino veritas
(25.01.23)
ay hayır ya doğum günlerini zor hatırlarım. gerisine karışmam.
0
elorelia
(25.01.23)
Karşımdaki kişi benim için önemliyse hatırlamaya çalışırım.
0
peki madem
(25.01.23)
(12)

Evli insanların flörtleşmesi

dissendium
Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.
Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.
0
dissendium
(24.01.23)
zaman zaman oluyorum, benimle flortlesmeye calismadiklari surece rahatsiz olmuyorum umursamamayi tercih ediyorum, herkesin kendi hayati sonucta. benimle flort etmeye kalkisan olursa iletisimi keserim cunku basitce flort de olsa hoslanmiyorum bu tarz durumlarda bulunmaktan.
0
in vino veritas
(24.01.23)
Tanık oluyorum, yeni evliler değil de 10+ yıllık evlilerde görüyorum daha çok. Rahatsız olmuyorum çünkü şirketten kimseyle flört etmem, benim yollar kapalı olunca onlar da o alana giremiyor doğal olarak. Karısından kocasından sıkıldığı için işe gelenlerle dolu ofisler artık.

Bazı insanlardan pasif agresif davranışlar görüyorum, yaşları büyük olsa da çocuk gibi davranışlar, aşırı kişisel sorular, iki bira içip direkt yamulmalar, ağzının ayarını bilememeler vs. Anormal karşılamıyorum tabi dengesiz insan her yerde, bu tipleri tespit edip sınır çizmek çok zor olmuyor benim için.
0
vedatchilipeppers
(24.01.23)
Flört etmeye çalışan evli çocuklu tiplerin önünü kesiyorum. Başka insanların ne yaptığı da beni ilgilendirmiyor. Yoksa okul aşkı memnu konağı gibi.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
1- Oluyorum ancak flort etme ve yakin arkadaslik iliskisi arasindaki o cok cok ince cizginin bazi kisiler icin nerede baslayip nerede bittigi tam belli olmadigi icin hepsi direkt flortlesme de olmayabiliyor.
2- Etmiyor.
3- -mali, -meli tarzinda yorum yapilacak bir konu degil bence. Herkesin normali kendisine.
4- Basima gelmez cunku evlenme olayi bana uzak. Ancak hadi seni kirmayip evli oldugumu varsayarsam da birinin bana flortoz davranmasi durumda siniri cizer niyeti direkt belli ederim.
0
j r r tolkien hayrani
(24.01.23)
zaman zaman olmuştu iş hayatımda. Bazıları yeni evliydi hatta. Bazıları çocukluydu. Görünce, tanık olunca falan "benim hayatımda böyle konular geçemez" diyip arkama bakmadan uzaklaşıyorum.

Başıma gelse bi an önce ilişkinin bitmesini isterdim. Yani eşimle yaşasam o yapmış olsa ayrılmak isterdim. Ben yapmışsam yapmadan önce ayrılırdım, muhtemelen de benden kaynaklı olduğundan bu durum beni yıkardı. Ben yapamam çünkü. Çok üzer beni birine söz verip tutamamak. Bir de erkek söz verip tutamazsa sıkıntı büyüktür benim gözümde o yüzden erkek taraf olarak hep tutmalıyımdır.

Bu arada kızın birinin ciddili sevgilisi olup, evli erkek arkadaşımla olmak isteyende oldu. Arkadaşım tepkisini koydu ama ben tozdan nem alır misali onunla da mesafe koydum. Sonuçta kız nasıl böyle davransın?

Böyle şeylere yer yok benim hayatımda açıkçası. Başlangıçta herşeyi kavrayana kadar bir kişinin ağına düştüm ben o zaman tabi çaylak gibiyim bu konularda ama olayı kavrayınca "sevgilim var" diyip uzadım. Çünkü olayı bilmek de bana suç gibi geliyor. Biri bir yerde kandırılıyor ve sen de bunu biliyorsun. O birini tanımıyosun. Üzücü. İç güdüsel olarak da ben hep erkekleri yanni hem cinslerimi tutuyorum :D

Ha son olarak hep kadınlara denk geldim çalışma hayatımda doğal olarak. Sadece kadınların karşısında 1 i ağır nefret ettiğim 1 i ağır psikolojik sorunlu olduğuna inandığım 2 erkek vardı o flörtlere dahil olan. Biri evli çoluk cocuklu diğeri nişanlı. Benden sonra benim yerime giren erkek çalışma arkadaşım konuşmak isteyip durumu farkettiğini ve bu durumun onu da rahatsız ettiğini sormuştu. Herkesin hayatı kendine tabi.

Özetle benden uzak olsunlar, çevremde de olmasınlar. Zaten remote çalışıyorum, olamayacaklar. Teşekkürler.
0
baldan kaymak
(24.01.23)
Work husband ve work wife diye bir şey var.

Eskiden, başka şirketlerde çok görürdüm ama artık pek göremiyorum. Ben varken yapmazlar.
0
gabe h coud
(24.01.23)
Haddi hesabi yok tanik oldugumun. Neler gordu bu gozler flort ne ki:)

Rahatsiz olmuyorum, bunlar sagimizda solumuzda her tarafta olan, hayatin gercekleri. Surayi okuyan herkesin işyerinde, apartmanında, sokaginda, sürekli oluyor bunlar sadece cogu farkedilmiyor. Cok eskiden rahatsiz oluyordum ama o zamanlar saftim bi halttan haberim yoktu etrafimda olan biteni farketmiyordum. Ama simdi alistigim icin rahatsiz etmiyor.

Tasvip etsen de etmesen de bu cok yaygin bir sey. Genelde naif tipler bunu pek farketmiyor. Hic ama hic umayacaginiz, asla yakistiramayacsginiz oyle ki gorseniz bile inanmayip yok lan ben yanlis gormusumdur bu oyle seyler asla yapmaz oyle bir insan değil bu diyeceginiz kişilerin neler yaptigina inamazsiniz:)
Normal mi, bana sorarsan degil ama anormal olan normal olmus durumda bilmem anlatabiliyor muyum.

Bu zamana kadar tanik oldugum bu mevzuların hiçbirinde herhangi bir tavrim herhangi bir aksiyonum olmadi, görmezden geliyorum herkes dalgasina baksin kafasindayom milletin ahlakina erdemine ben sahip çıkacak degilim yetiskin insanlar bunlar ve kimsenin ailesi falan degilim. Ama bu insanladsan herhangi biri bana ahlak dersi vermeye calisirsa yuzune vururum.

Gorsem izin vermem diyenler nasil izin vermeyecek onu merak ediyorum ama. İki yetiskinin kulagini cekip yapmayın boyle seyler, izin vermiyorum mu diyecekler mesela onu düşündüm.
0
stavro
(25.01.23)
evliyken başka bir erkek/kadınla tatlı tatlı flörtleşme aldatmak değil mi ya? illa cinsel ilişki mi olması gerekir aldatma olarak sayılması için. ben rahatsız olduğumu mutlaka bir şekilde belli ederim. tersi durumda sınırlar gitgide gevşer, insanlar laubalileşir hatta kalkıp size bi şey öğretmeye falan çalışırlar.
0
deartheodosia
(25.01.23)
Ben fazla gormedim ve kendim de asla boyle bir sey yapmam ama diyelim ki yaptim ve biri de bana gelip dedi ki "benim yanimda boyle seyler yapamazsiniz". İste o kisiye ne yaparim bilmem. Kimse kimsenin ahlak bekciligine soyunamaz. Gidersin en fazla soguk yaparsin o kisilere, o kadar. Otesi kimseyi ilgilendirmez.

En fazla samimi bir arkadasinsa oturup konusabilirsin. Baktin, senin degerlerine gore "yola gelmiyor", o zaman bitirirsin arkadasligini.

Yoksa diyelim ben bir sey yapicam, oradan alakasiz biri gelip de bir sey diyecek bana, yok artik. Pardon da sen kimsin?
0
ahm1
(25.01.23)
Çok var. Beni rahatsız etmiyor ama normal de değil. Didem aslan müge anlı kısmetse olur izler gibi izliyorum. Başıma gelir gibi olunca anlamazdan gelmek, kibarca uzaklaşmak verdiğim tepkiler arasında.
0
baba553
(25.01.23)
Niyete bakmak lazım. Kimi insan doğalında flörtöz, o nedenle "merhaba" derken bile o enerji geçebiliyor. Ama kimi insan aşırı rahatsız edici, hatta tacize vardıranları oluyor. O gibi kişilerden uzak durmak iyidir.
0
lcha
(25.01.23)
Ofisteki insanlar hakkında mümkün olduğunca az şey bilmeye çalışıyorum. Bizim ofis küçük olduğu için çok mümkün olmuyor ama görmemek ve duymamak için elimden geleni yapıyorum.
0
peki madem
(25.01.23)
(6)

Üç yıl için üç parça pantolon alma hakkınız olsa?

hadi ya la
Önümüzdeki üç yıl için sadece üç çift pantolon satın alabilecek olsaydınız, günlük giyim ve iş için neler alırdınız?
Önümüzdeki üç yıl için sadece üç çift pantolon satın alabilecek olsaydınız, günlük giyim ve iş için neler alırdınız?
0
hadi ya la
(24.01.23)
1 bej, 1 lacivert chino. 1 kot pantolon. üzerine oxford gömlek, tshirt ve kazak türü birçok kombin yapılabilir.
0
vampir akrep
(24.01.23)
2 dockers pantalon 1 levi's jean
0
Corc
(24.01.23)
2 dockers 1 tommy
0
gurur
(24.01.23)
2 keten 1 kot.
0
teritori
(24.01.23)
3 çift yani biri iş biri gündelik için.

İş için full kumaş pantolon, keşke günlük hayatta da giymek yaygın olsa.
Yüksek bel, dar kesim, bilekte biten siyah, lacivert ve bej alırdım.

Gündelik için yine yüksek bel, dar kesim, bilekte biten kotumsu kumaşlardan siyah, lacivert ve bej alırdım. Sağında solunda yırtık falan olmayacak ama dümdüz. Casual.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
marks spencer'dan bi tane yazlık ince, bi tane kışlık lacivert. üçüncüyü de antrasit takım elbisenin pantolonu olarak kullanıyorum.
0
sert siyah krom
(24.01.23)
(8)

sevgiliye olan ilgiyi kaybetmek

Unde bach canim
sevgililerini genellikle internet üzerinden bulan biriyim. ve mutlak surette yoğun bir iletişim kurduğum kişilerle sonunda sevgili oluyorum fakat bu fazla ilgi sonrası bir soğuma hissi geliyor. önceki ilişkilerimde bir erkek olarak fiziksel olarak çok beğenmesem de karakter olarak beğendiğim için se
sevgililerini genellikle internet üzerinden bulan biriyim. ve mutlak surette yoğun bir iletişim kurduğum kişilerle sonunda sevgili oluyorum fakat bu fazla ilgi sonrası bir soğuma hissi geliyor. önceki ilişkilerimde bir erkek olarak fiziksel olarak çok beğenmesem de karakter olarak beğendiğim için sevdim diyebilirim. fakat önünde sonunda ilk ilgimi mutlaka bir derece kaybediyorum. onunla ilgilenme sürem, mesajlarını çok umursama derecem düşüyor. son olarak sevgili olma yolunda ilerlediğim, hem karakter olarak hem de yüz güzelliği olarak 8/10 diyebileceğim bir kız var. henüz buluşmadık ve ilk başlarda, "sonunda her iki yönden bana hitap eden biri" derken yine aynı ilgi kaybı durumuna düşmeye başladım.

öz eleştiri yapmak gerekirse ortalama bir erkeğim ve böyle bir kız benden çok daha iyilerini bulabilecek iken beni seçmesine rağmen kendimi kızın kusurlarını ararken buldum. neyime güveniyorum bilmiyorum ama çok seçici ve güzellik takıntılı biriyim. buna rağmen eğer bu kızı kaybedersem muhtemelen kendime uygun hissettiğim birini bulamayacağım.

ona karşı çok kibarım ve o da öyle, bu arada henüz yeni bir ilişki/flört.
bu durumu nasıl aşarım?
0
Unde bach canim
(23.01.23)
Endişelenecek bir durum yok bence. İyi anlaşıyoruz, elden kaçırmayayım, çok güzel kafasıyla ilişkiye başlanmaz zaten. İçinizden gelmeden kendinizi zorlamamalısınız.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Henüz buluşmadan biraz fazla düşünmüşsünüz gibi geldi. Belki de daha buluşmadığınız için sıkılma hissini yaşıyorsunuz. Buluştuktan sonra duruma tekrar bakın bence.
0
pispinti
(23.01.23)
belki de icten ice iliski istemiyorsunuzdur? oyle bir durum varsa onun sebebine odaklanmaniz gerekiyor olabilir. sizdeki biraz tamam kizi elde ettim oldu hadi siradaki challenge ne bakalim modu gibi olmus sanki. belki de bir hobi olarak yaklasiyorusnuz iliski isine.

iliskiyi ayakta tutabilmek kolay is degil, ilgiyi kaybetseniz de duzenli olarak birbirinizi onemsemeniz gerekiyor. ilgi devam ederken bunu yapmak kolay, ama ilginiz bitince "bana ne bugun ne yemis muduru niye kizmis benim derdim degil bu" diyor olabilirsiniz. bu durumlarda iliskiye devam etmeye niyetiniz varsa mecburen gereken cabayi gosterip iliskinin nereye dogru evrildigine bakmaniz lazim. belki ilgiyi kaybetme asamasi da sizin icin bir surec ve atlattiktan sonra daha guzel bir duzen oturtacaksiniz, bunu denemeden bilemezsiniz.
0
taurina
(23.01.23)
@taurina
Tam olarak öyle oluyor. İlişki bozulmasın diye ilgili davranıyorum/davranmaya çalışıyorum.
0
🌸Unde bach canim
(23.01.23)
Çok normal. Hatta kendini eleştirdiğin için de oluşur o ilgi kaybı, iki kere normal yani. Ama kendini eleştirmek bence ahlaken ya da davranışlar bazında olmalı, kendi varoluşunu, değişmez özelliklerini düşünüp de mesnetsiz saçma sapan bir eksiklik saplantısına dönüşmemeli. O benden daha iyi durumda beni niye tercih etsin ki demek, ben kendimi sevmiyorum ben de olsam kendimi tercih etmem, ne biçim bişeyim ben ya demektir. O kızın sende ne bulduğunu bilmiyorsun, çok yüksek ihtimalle o bile işin aslını faslını bilmiyor haberin olsun. Onun ihtiyaçlarına gerekli kaynak belki sende var başkasında yok. Belki onun için en iyi karışım sensin, ne biliyorsun ki.

Kendi kendini zayıflatıyorsun, kendini güzel şeylere lâyık görememektir bu. Gör. Sen her şeyden önce "var"sın ve bu sevilmeye gayet lâyık kılıyor seni. Sadece var olmak bile.

Kendi evladının da böyle hissetmesini ister misin? İstemezsin. Ona istemeden rol model olacağın için önce kendindeki bu hali değiştir ki zorlanmayasım ve en doğal şekilde doğru örnek olasın. Bunun için de şimdiden başlaman gerekiyor...
0
muhayyer divan
(24.01.23)
maymun iştahı olarak aratabilirsiniz.
0
adivar
(24.01.23)
Flörtü seviyor olabilirsiniz

Heyecan meselesi
0
gurur
(24.01.23)
kacingan baglanma +1

yazdiklarinizdan cok yuzeysel olarak diyebiliriz ki; kendinizi degersiz/sevilmeye deger gormediginiz ve/veya terkedilme yaraniz oldugu icin (abandonment wound olarak bakabilirsiniz) karsidakinin kusurunu arayip sogumaya calisiyorsunuz, bu kiz bana neden baksin, zaten ilerde ayrilir diyorsunuz, yakinlasmadan gercekten bag kurmadan bilincaltindaki 'zaten beni birakip gidecek' inancindan iliskiyi hic derinlestirmeden, yani kendinizi 'tehlikeye' atmadan iliskiden kaciyorsunuz.
0
kassiopeia
(24.01.23)
(2)

Öğretmenler

Lubb
Yarı yıl tatilinde bu öğretmenler tatile girmiyor mu? kursları falan mı oluyor yoksa?
Yarı yıl tatilinde bu öğretmenler tatile girmiyor mu? kursları falan mı oluyor yoksa?
0
Lubb
(23.01.23)
Giriyor. Kurslar da tatil oluyor. Özel ders ise isteğe bağlı.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Somestrda da kurs devam ediyor. Derse girmek isteyen öğretmenler başvuru yapti
0
abuzer
(23.01.23)
(3)

Pilatese gidenler

aynenbencede
Fiyat yazabilirler mi? 20 ders=4000 fiyat aldım ama az mıdır çok mudur istanbul piyasasında bilemedim.Teşekkürler!
Fiyat yazabilirler mi? 20 ders=4000 fiyat aldım ama az mıdır çok mudur istanbul piyasasında bilemedim.
Teşekkürler!
0
aynenbencede
(23.01.23)
ankara çankaya'da 20 ders 3 bin, 3 bin 500 civarı genelde.
bence istanbul için uygun sayılabilecek bir fiyat sanki.
0
blatta hiberna
(23.01.23)
Reformer pilates ise çok uygun.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
20 ders 5bin oldu. Reformer için uygun fiyat.
0
asteriks
(23.01.23)
(6)

spordan sonra yemek

semaforo de medianoche
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar
spor yaptıktan sonra genelde yarım saat içinde protein alımı tavsiye edildiğini görüyorum ama az da olsa gerekmez önemli olan gün içinde yeterli besini almak diyenler de var. mesela 10'da kahvaltımı yaptım diyelim 20-25 gram protenimi de aldım kahvaltıda, sonra 1'le 2 arası spor yapsam ama 4'e kadar hiçbir şey yemeyip 4'te yemeğe otursam o spordan alacağım fayda önemli ölçüde azalmış mı olur yoksa gün içinde yeterli beslenirsem bir şey fark etmez mi? ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
semaforo de medianoche
(23.01.23)
Ben profesyonel değilim ama ilk yarım saat diyen makaleler okumuştum. Yemek yemeyeceksem bile spor sonrası protein tozu kullanıyorum bu yüzden. Bir de spor sonrası ağırlıklardan dolayı halsiz düşmüş oluyorum ilk yarım saatte yemek yemek tercihim oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Eskiden "anabolik pencere" diye bi bıdı vardı ama sonra böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı, önemli olan gün içinde aldığın toplam protein miktarı. Yani günde 100 gram protein alman gerekiyorsa ve bunu gün içinde antrenman çevresinde değil de herhangi bir saatte alıyorsan, yararlılık miktarı değişmiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Kaleci +1

Bu da kaynak;
www.reddit.com
0
logisticsmanager
(23.01.23)
Edit yapamadığın için ek bir cevap gireyim konun mantığının daha iyi anlaşılması için. Sen antrenman yaptın gittin duşunu aldın yemeğini yedin, sistem proteini aminoasitlere ayırdı kana verdi o aminoasitler hücre içinde aminoasit havuzları oluşturdu ve ihtiyacı olan bölgelere gönderdi. Sistem aşağı yukarı böyle işler. Şimdi sen antrenmandan 5 saat önce yediğinde de bu aminoasit havuzu oluşur ve anabolik sürece girdiğinde bu aminoasitler ihtiyacı olan yerlere gönderilir, antrenmandan hemen sonra da yesen bu şekilde gönderilir, antrenmandan 3 saat sonra da yesen bu şekilde gönderilir. Yani antrenmanın bittiğinde hemen protein almazsan sistem gidip kas proteinlerini yıkmaz senin protein göndermeni bekler, protein gönederdiğinde de bu aminoasit havuzları oluşur ve ihtiyacı olan bölgeler bu aminoasitleri çeker kullanır. Aslında bu antrenmanla da alakası olmayan bir olay; sistem normalde de sürekli bu şekilde aminoasit havuzları kurar kullanır ve yıkar, bu yaşamının devamlılığı için gerekli bir süreç. Bu anabolik pencere olayı protein tozlarının icadı ile birlikte ortaya çıkan bi satış stratejisi biraz, bizi "bro hemen bi 20 gram protein göndermezsek kaslarımız erir" gibi inandırdılar ama böyle bir şeyin olması insan yaşamının sürekliliği nedeniyle mümkün değil. Antrenman yapan ya da yapmayan herkes gün içinde zaten sürekli katabolik-anabolik durumdadır, gün içinde aldığı besinlerle kendini tamir edersin, antrenman yapıyorsan bu süreç x2 olur sadece, başka bir olay yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
Evet vucut boyle seyleri dengeliyor ve neyi ne zaman kullanacagini gayet iyi ayarliyor. Oyle saati saatine yemen icmen gerekmiyor. Eskiden boyle cok soylenti vardi ama ust uste yapilan guncel arastirmalar gun icinde totalde ne aldigninin onemli oldugunu gosteriyor, gerisi hikaye.

Aksam yatmaya yakin yersen kilo alirsin muhabbeti gibi bu da. Gun icinde totalde neyi ne kadar yedigin onemli genel olarak.
0
stavro
(23.01.23)
Bir de bu sistemin nasıl çalıştığını anlamak istiyorsan mTOR enziminin çalışma mekaniğini okumanı öneririm. mTOR enzimi sistemi o anki mevcut ihtiyaçlarına ve gelen besinlere göre tekrar kurup dengeleyen bir sistem kabaca. Yani antrenmandan 5 saat sonra protein/kalori aldığımızda neden hep aynı şekilde kullanılabildiğinin çözümü, bu işleyişi anlamaktan geçiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.01.23)
(1)

Psikiyatrist'ten tedavi görmek nasıl işliyor?

kurbanlik koyun
Soruyu düzgün yazamadım ama sormak istediğim, psikiyatristten tedavi görmek istiyorsak, yani hem ilaç yazabilsin hem de oturup konuşarak terapi de versin istiyorsak, özele mi gitmeliyiz? Özeldeki psikiyatristin yazdığı reçeteli ilacı sgk öder mi? Ödemiyorsa hastaneye gidip ayrıca onaylatmamız mı ger
Soruyu düzgün yazamadım ama sormak istediğim, psikiyatristten tedavi görmek istiyorsak, yani hem ilaç yazabilsin hem de oturup konuşarak terapi de versin istiyorsak, özele mi gitmeliyiz? Özeldeki psikiyatristin yazdığı reçeteli ilacı sgk öder mi? Ödemiyorsa hastaneye gidip ayrıca onaylatmamız mı gerekiyor teşhisi? Bir de bunların doz ayarı vs takibi var, onu hastanedeki mi yapar yoksa özeldeki mi? Bir de bu aralar giden varsa özel psikiyatriste terapi için, süre 50 dakika mı ve kaç tl veriyorsunuz? Yoksa devlet hastanesindeki doktor da oturup dinler, haftaya da gel der mi? (Uzun uzun dinleyemeyeceğine ve demeyeceğine neredeyse eminim sistem yüzünden ama işte sorayım dedim)

Psikoloji harap, doğru karar verme mekanizmaları paslanmış yağ gerekiyor, yani yukarıdaki paragraf anlamsız geliyorsa çok özür diliyorum, anlayabildiğiniz kadarına cevap verebilirseniz çok teşekkür ederim.

edit: özeldeki psikiyatristler de devlet hastanesinde çalışan doktorlar zaten. yani devlette hasta sayısı odaklı sistem olduğu için ilgilenemezler dedim, doktorlar çok haklı. o yüzden özel muayeneye gitmek daha mantıklı sanırım.
0
kurbanlik koyun
(23.01.23)
Devlet hastanesindeki doktorlar eminim çok iyidir ama oradaki sistem berbat işliyor. Psikolojik rahatsızlıklar böbrek hastalığı gibi değil. Şuram ağrıyor diye net bir şey söylemenin mümkünatı yok. Kaldı ki rahatsızlığınızı bilseniz bile onu dile getirmek, karşındakine söyleyebilmek mümkün olmuyor. İnsan yakınındakiyle paylaşamazken yabancı birisine hiç açılamıyor. Bu yüzden devlet hastanesindeki sözde muayeneyi işlevsiz buluyorum.

Özeldeki doktorlar ise 40-50 dakikalık bir muayene süresine sahipler. Artıları daha fazla özellikle söz konusu ilaç ise gerçekten ince bir şekilde size göre tüm reçeteyi düzenliyorlar. Ben kullandığım ilaçları özeldeki psikiyatri doktorları sayesinde bırakabildim. Buranın tek eksisi ise seans boyu insan açılmakta zorlanıyor ve başlarda tüm paranızı susmaya harcamış oluyorsunuz. Ben aylarca tek kelime dert anlatamadan tonla para döktüm hem psikiyatriste hem de psikologa. Fakat sonrasında aldığım yol hepsine değdi.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
(22)

dışarda yemek aşırı pahalı değil mi?

hlt1985
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeye
Enflasyondan haberin yok galiba, uzaylı mısın demeden önce bir dakikanızı rica edeyim. Evet enflasyon var, herşey gün geçtikçe inanılmaz bir hızla artıyor ama yemek ücretleri daha da yüksek bir hızla artmıyor mu artık sizce de? Birşey almadan önce fiyatı pahalı geliyor, sonra bir dışarı yemeğe ödeyeceğim rakamla karşılaştırıyorum ve ucuz geliyor bana. Bu sadece bana mı böyle geliyor?

Yoksa restoranlar pandemi dönemine kenarda tuttukları paraları kullanmak zorunda kaldılar, şimdi onun acısını mı çıkartıyorlar?
0
hlt1985
(23.01.23)
O yüzden dışarda yemiyorum.
0
astronom bey
(23.01.23)
fiyatlar inanılmaz yüksek, buna rağmen maliyetleri zor karşılıyor.
0
babilfish
(23.01.23)
Uzun zamandır söyleniyor ve ben yemeye devam ediyordum. Taa ki düne kadar. İki kahve bir dilim tatlıya 300 verince ne oluyor dedim. Yine gider miyim giderim. Çünkü evde hayat geçmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
katılıyorum. üstelik birçok yerde kalitede de düşüş var ve bu daha büyük sorun. sürekli sipariş verdiğim yerlerden birinde çorbaların tadı bile değişti, muhtemelen et suyu yerine bulyon falan kullanmaya başladılar artık. ama fiyat da 3 katı oldu geçen seneye göre.
mümkün mertebe evde yiyip içiyorum artık. sırf pahalılığından da değil, dediğim gibi kullandıkları kalitesiz malzemeyi tüketmek sağlık açısından hiç iyi değil. markette her ürünün içeriğine bakıp duruyorum almadan önce, koruyucu, renklendirici var mı vs. gelgelelim sipariş verdiğimiz yerlerde, örneğin bir hamburgerde bile kaliteli peynir yerine eritme peyniri, ucuz kalite et, palm yağlı dandik mayonezli şeyler geliyor önümüze.
0
oldtimer
(23.01.23)
Yaklaşık 2 yıldır evliyim. Evliliğimizden beri, her ay çeşitli ülke mutfaklarını elden geldikçe deniyoruz. Hepsi kalbur üstü diyebileceğiniz restoranlar, bunun haricinde daha salaş Özbek, Uygur gibi mutfaklara da gittik. 2 yıldır gittiğimiz her mekanda iki kişi alkolsüz, 30 - 36 dolar arası hesap ödedik. Hiç değişmedi. Aylık 500 doları bile zar zor kazandığımı düşünürsek, çok pahalı. Üstelik birkaç yer hariç hiç birinde tıka basa duymadık. Bir ikisinde de aç kalktık.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.01.23)
Valla hocam haklısın. Maliyet karşılama vs. sadece işin mazereti oldu bence. Yediren yedirdiğini çakıyo artık.
0
lcha
(23.01.23)
Ayni kalite ve fiyat pahaliligi sebebiyle artik tamamen evde yapiyoruz.
0
lynda.com
(23.01.23)
Hem pahalı, hem lezzetsiz, hem porsiyonlar küçük.
0
auroraaurora
(23.01.23)
nuisance
(23.01.23)
geçtiğimiz hafta finlandiyadaydım, inan helsinki’deki bazı restoran tatlı kahve fiyatları ile istanbul’daki bir çok yerin fiyatı aynı. inanılmaz bir geçirme var şu an fiyatlarda. ben de o yüzden dışarıdan yemeyi minimuma indirdim
0
roket adam
(23.01.23)
Sadece fiyatlari asiri yuksek degil, kalitesi de ciddi dustu.
Disaridan yemeyi kestim +1
0
stavro
(23.01.23)
Seyahat hali hariç dışarıda uzuun süredir yemiyoruz ailecek. Gerçekten çok pahalı, karşılayacak durumun olsa bile parasını kesinlikle hak etmiyor.
0
mustafakesekci
(23.01.23)
aylar sonra baklava alayım dedim kilosu 580 liraydı. bu fiyatları sonuna kadar zorlasan; şeker, fıstık, dükkan kirası falan diye mantık çerçevesine sokmaya çalışsan da olmaz.
tamamen fiyatların oturmamış olmasından faydalanıyorlar.
sosyal medyada da herkesin enflasyonu kabullenmiş tavırları bunda etkili bence.
asgari ücrete zam yapılırken, herkes "her şeye daha fazla zam gelecek" şeklinde konuşursa baklava satan adam neden baklavanın kilosunu 580 lira yapmasın?
nasıl olsa herkes önden peşin peşin kabullenmiş fiyatlara normal diyor.
1 kilo fıstıklı baklavada 100 gram fıstık varsa öper başıma koyarım.
0
Piyano piyano bacaksız
(23.01.23)
Dışarıda yemek aşırı pahalı. Şu an hangi ürünün fiyatı ne kadar oturtamıyoruz kafada. Markete gittiğimde aldığım şeylerin ederi bu mu, pahalıya mı aldım o algı 3 aydır gitti bende. Esnaf öyle değil ama onlar her zamanki gibi tuttuğuna geçirme derdinde. Hazır insanlarda fiyat algısı bozulmuşken ne geçirsek kardır diyorlar. Hafta sonu arkadaşlar ile buluştuk, Koşuyolu'nda normal bir yer bir kadeh kokteyl için 215 tl istiyor. Hani eskiden 4-5 kadehin fiyatına şişe alıyordun. Şimdi 3 kadeh ile 2 şişe alıyorsun. Hizmet kalitesi diye bir şey kalmadı zaten.

Dışarıda yemek de içmek de gereksiz pahalı. Olabildiğince kaçınıyorum. %500 kar ile falan çalışmaya çalışıyor bazıları. Bir de kira faktörü ile açıklanamayacak ücret farkı var marketlerde bile ilçeler arasında. Ona rağmen böyleler. Zorunlu kalmadıkça hiçbir esnafa para kazandırmak istemem.
0
nawar
(23.01.23)
Her şeyde fiyatların artışı söz konusu olsa da özellikle kahve tatlı gibi şeylerin ücreti diğer avrupa ülkeleri ile kıyaslanabilecek bir fiyatlamaya sahip.

400 euroya çalışan çalıştır ama asgari ücretin 1000 euro olduğu ülke fiyatlaması yap. Yok öyle dünya.

Millet hiperenflasyondan dolayı sorgulama yeteneğini kaybetti o yüzden geçirebildiklerine geçiriyorlar.

Artık yemiyorum dışarıdan falan.
0
denizgonen
(23.01.23)
Asgari ücrete gelen zam, fatura artışları ve diğer giderleri hemen ekliyorlar fiyatların üstüne.

Fiyatlar pahalı ve lezzet yok. Dışarıda acıktığım zaman mecbur yiyorum.
0
romario
(23.01.23)
gıda, personel, elektrik vs. bu zamları yansıtmama ihtimalleri yok
fabrika gibi de değil kapasite belli, müşteri belli

personel masrafı olmayan aile işletmeleri kaliteyi koruyabiliyor
bir de anadolu'da ham maddeyi yerel tedarik edebilenler
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
Yüksel ve artan maliyetlerin arkasına sığınıyorlar bence.

Hiçbir çalışan gideri, hiçbir doğalgaz faturası, dükkan kirası bir kase mercimek çorbasının mahalle arasında 70 tl'ye satılmasını a ç ı k l a y a m a z.

Mercimeği kilosu hala 30 tl. En ol en kaliteli malzemelerle hazırlasab bir kase çorba maliyeti bol sallayalım 5 tl. Bir o kadar da ekmek koydu masaya 10 tl.

%600 kar hangi üründe var?
0
materyalist imam
(23.01.23)
1.5 yıldır iskender yiyemedim fiyatlardan dolayı. 1.5 yıl bak.
0
ayseee
(23.01.23)
hiç üzülme salçası tereyağı berbat, canın çekti diye yediğine pişman oluyorsun

@materyalist imam: çorbaya 70 abartı
ama müşteri kaybı da var restoranların onu da fiyata dahil ediyorlar
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
aylık net karı 50bin tl diyelim
geçen seneki yaşam standardını koruması için 100bin tl kazanması lazım

ya gelirinden taviz verecek ya kalitesinden
0
bir soru sorcam
(23.01.23)
Son 6 ayda Avrupa'da iki ayrı ülkede bulundum, şu anda İstanbul ile Almanya ve Danimarka'da yemek yemek tamamen aynı fiyatlarda (birim fiyat olarak değil, euro'yu tl'ye çevirince olan fiyatlarla aynı).

Diğer yorumlara ben de katılıyorum: Kalite düşüklüğü daha büyük bir sorun. Çünkü ekonomi düzelse bile, her şeyin çakma ve sahtesini bulup ucuza getirmeyi öğrenen esnaf bir daha kaliteye asla geri dönmez, kar marjını arttırır ama kalite gelmez gibi geliyor...
0
silverleaf
(23.01.23)
(16)

Iş arkadasinda olan montu almak?

Cherea
Bir mont alacagim. Bir sürü yer gezdim dolastim. Tek begendigim mont iş arkadasimda da olan bir mont. Tam istediğim gibi. Arkadaş yan ofisimde çalışıyor ama yakin arkadaşım. Beraber disarida konuşup zaman geçiriyoruz bazen mesai saatleri icerisinde. Simdi ayni monttan alsam garip bir durum olur mu?
Bir mont alacagim. Bir sürü yer gezdim dolastim. Tek begendigim mont iş arkadasimda da olan bir mont. Tam istediğim gibi. Arkadaş yan ofisimde çalışıyor ama yakin arkadaşım. Beraber disarida konuşup zaman geçiriyoruz bazen mesai saatleri icerisinde. Simdi ayni monttan alsam garip bir durum olur mu?
Siz alir miydiniz?
0
Cherea
(23.01.23)
Cok samimi arkadasimsa onun montunu alirim, ona istedigi yeni bi mont alirim.
0
brkylmz
(23.01.23)
Kadınsan alma ya da ona sor. Erkeksen hiç durma mutlu bile olur
0
trejemu
(23.01.23)
Al geç yahu nolacak... Eğer unique olmaya çok hevesli bi tipse gidip kendine özel tasarım yaptırsın.
0
lcha
(23.01.23)
Almazdım. Benim montumdan alıp gelerek sırıtan arkadaşımdan da rahatsız olurdum. Bunun tasarım mont ile bir ilgisi yok.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
ben olmaya mı çalışıyorsun lan dürzük derdim benle aynı montu alıp gelen adama
0
nolmus yani
(23.01.23)
Yakın arkadaşımsa almazdım. Bir de mont sık giyilen bir şey, gömlek ya da kazak olsa birkaç haftada bir giyilir ama mont öyle değil.
0
pispinti
(23.01.23)
bedava verseler almam. Yazili olmayan gorgu kurallarindan biridir bu
0
speedy
(23.01.23)
Alınmaz
0
euteamo
(23.01.23)
Ben olsam alırdım.ne ben ne arkadaşım böyle şeyleri takmayız zaten. haute couture değil sonuçta. Beğendiğiniz bir parçaysa başka ortamlarda giyerek kullanırsınız en kötü
0
yazdonumu
(23.01.23)
valla ben tribe girmez mutlu olurdum hatta :d
tribe giren gereksizdir.
0
jelly bear
(23.01.23)
aman üstüme geliyorlar +1
beni mi taklit ediyorsun mantığını asla anlamıyorum. benim arkadaşım da yapıyordu bunu. onda görüp beğenip almışım ztn reklamın da amacı bu değil mi? o zaman panodakileri de almayalım.
direkt git sor çok beğendim nereden aldın de falan laf aç ben de alıcam ne güzel ürün seçmişsin falan de yani en kötü.
0
neira
(23.01.23)
aynı ortamda giyeceksem almam veya aynı ortamda giymem. onun dışında sıkıntı yok bence.
0
roket adam
(23.01.23)
iki arkadaş aynı renk aynı model telefonu kullanınca sıkıntı olmuyor da kıyafet niye sorun oluyor çok garip. sanki herkes moda ikonu anasını satıym.
0
mustafakesekci
(23.01.23)
arkadaşının böyle şeylere takılıp takılmadığını bilmiyorsan alma. takılmıyorsa da alma ya mutlaka başka bir şey bulursun.
0
oyokbuyoknevar
(23.01.23)
Bunun farklı rengini alsam kızar mısın modeli beğendim gibi bir şey diyebilirsin arkadaşına. Sorun değil derse gidip farklı rengini alırsınız. Ama aynısının aynı rengini alınca ikiz kardeş gibi olursunuz beraber gezerken, garip olur biraz.
0
kurbanlik koyun
(23.01.23)
şimdi bazı montlar var, onların herkeste olması pek sorun değil, bazı montlar var, onların sık dolaşan iki kişi de olması garip bir görüntüye sebep olur.
0
fakat
(23.01.23)
(24)

fırsatınız olsa avrupa'ya gider miydiniz?

anti-kahraman
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor? Neden?
Öğrencilerden çok çalışanlar için soruyorum. İşinizi vs. bırakıp, avrupa'da iyi bir ülkeye gitme fırsatınız olsa gider miydiniz? Her şeyi hesapladığınızda hangisi daha ağır basıyor?

Neden?
0
anti-kahraman
(22.01.23)
aylik minimum 4bin euro net, tercihen 6bin euro net kazanmayacaksam gitmem.
0
kimlanbu
(22.01.23)
Giderdim ama dönmek üzere. kendimi geliştirmeyi, maddi olarak belli standarta ulaşmayı hedeflerdim. Hiçbir şey Sevdiklerimden ve ailemden bir ömür uzak kalmaktan önemli değil benim için.
0
goodyes
(22.01.23)
Giderdim. TR'nin düzelmesi uzun yıllar alır. yaş 34.
0
ditu
(22.01.23)
şuan imkanım olsa 1 dk bile durmam giderim. avrupa için konuşursak ortalama bir ülke bile olabilir.
0
astronom bey
(22.01.23)
çifte vatandaşsın da gitmeyi mi düşünüyorsun önce detay vermen lazım.

Çünkü kimse öyle işini bırakıp gidemez (bi Almanya'da iş arama vizesi var diğer ülkelerde var mı bilmiyorum)

Eğitimle gitmeye çalışanlar var, bence olabilir. O ülkeye adapte olmanı da sağlar. İş bulan zaten gidiyor (yıllık 60 bin euro brüt alabilen bluecard alıp gidiyor)

Bence gitmek her halükarda mantıklı. Önümüzdeki yıllarda her ülke kötüye gidecek (bu yüzden Avrupa da kötü diyorlar çünkü 10 yıl önceye göre kötü evet) ama buna akılcı çözümler üretebilecek halklara/yöneticilere sahip ülkeleri düşün. Türkiye böyle mi sence?

Türkiye'de hukuk siyaset rahatlık bilmemneyi geç, çok basit bi matematik sorunu var. Ülkenin 20 milyonu bir şehirde yaşıyor ve çoğu iş orada. Oradaki para da yetmiyor. Para yetse, ülkeye kaçak giren milyon insan o şehirde ve güvenlik sıkıntıları var.

Ben küçük ama imkanları da olan şehirlerde yaşamayı seviyorum bu sebeple İngiltere'deki yerleşim yerlerini seviyorum mesela.(Fransa'da Almanya'da da öyledir sanırım) Fakat Türkiye'nin kaosuna alışmış insanlara çok sıkıcı gelebiliyor oralar.

edit: dönmek üzere gitmek olumsuz bir bakış açısı. Öyle yapanlar oraya adapte olamazlar belki de bu sebeple sevemiyorlar işte. Ha gidip sonuna kadar uğraşıp ben sevemedim diyen dönsün no problem ama para biriktirip dönmeye giden yanlış yapar çünkü para da biriktiremez büyük ihtimalle. Onun için ABD veya Arap ülkelerine falan gitmek lazım. Bir maaşla ucu ucuna da olsa güzel yaşanabilecek alt-orta sınıf olmayı özleyenler Avrupa'ya gitmeli bence ki ben öyle olmayı seviyordum, Türkiye'de daha aşağıya düştük.
0
nhk ni youkosu
(22.01.23)
fırsatım vardı gitmedim. gitseydim de dönmek üzere giderdim. euro biriktirip burda harcamak için.

ama ekstra iyi bir iş olmadığı sürece buradan farksız. giden eş dosttan geri dönen çok.

bir arkadaşım çifte vatandaş her yıl 2 ay gidip çalışıp geliyor.
0
pardus
(22.01.23)
gitmezdim. buradaki işimi orada yapamayacağım için asgari ücrete tr'deki standardımı yakalayamayacağım için gitmezdim. bir de her ülkeye de gitmek istemem doğrusu.
0
paintov
(22.01.23)
Gitmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
Fırsatım var. Uzun seneler ABD'de ve biraz da Avrupa'da daha önce yaşadım, geçmiş deneyimlerim var. Psikoloji çökünce TR'ye döndüm. Şimdilik kalmayı seçiyorum (hoş, hala fikrimi değiştirebilirim) çünkü orada önerilen maaşla orada yaşamak zor. Komik bir şekilde TR'de kazanıp biriktirebileceğim para orada kalıp biriktireceğimden fazla. Ama orada çok daha fazla maaş önerselerdi, burada birikenden fazla birikse ve ev alma vs gibi şeyler için fazla para kalıyor olsaydı maaştan, fikrim değişirdi. Tabi subjektif bir durum bu. Artılar eksileri yazıp çizin, oralarda yaşayanlara (özellikle o ülkenin yerlilerine) sorun sosyal medyadan falan, ona göre karar verin.

Psikolojimin çökmesinin sebeplerinden biri yurt dışında fakir yaşamak zorunda kalmamdı o dönem, bir de haksız hukuksuz köle olarak çalıştırdılar. Çok süründüm, ondan maaş miktarı önemli. Zengin insan rahat insandır nerede olursa olsun.
0
kurbanlik koyun
(22.01.23)
Ben gittim zaten. O dönem calisiyordum, ülkede döviz yeni yeni artıyordu yoksa iyiydi gene. Hatta hanimla ilk burada kaliriz demistik sonra ben baktim ülke sacmalayacak, dedim gel gidelim.

Gittiğimden beri ülkede bir tane bile iyi gelişme olmadı. Ekonomi, sağlık, siyaset, spor, eğitim, hukuk her şey daha daha kötüye gitti. Bunun olacağını zaten biliyordum. Zamanında neden gidiyorsun diyenler sonra iyi ki gitmissin lan diyor.

Ama ben herkese Avrupa öneren biri değilim. Daha yeni bir arkadaşıma fabrikada manager of managers olmak ya da İsviçre ofisine manager olmadan gecici gitmek onerildi, belki zorlasa kalırdı vs.
Türkiye'de kal dedim. Çünkü türkiye ile prensip sorunlari olan biri değildi ve ekonomik olarak da kariyer olarak da Türkiye opsiyonu daha iyiydi. Benim türkiye ile ekonomik vs dışında olan dertlerim var. Genel Insanini, genel yasantiyi, trafigini sevmiyorum haliyle mutluyum. Bugün insanlar Avrupa'ya daha fazla maaş için gelirim derken (ki yanlış bir şey yok ama asla olmayacak bir şey) ben Türkiye'ye ancak daha fazla maaş için gelirim. Misal istanbul'a gelmem bile belki de İzmir'e anca 7-8 bin euro ile ayak basarim o da geçici olarak. Yoksa Türkiye'de hayatta kalmam uzun süre. Bunlar iste hep kişiye bağlı:)
0
logisticsmanager
(22.01.23)
Şu an olmaz. Planlar, düzen var. Ama bunlar olmasaydı olabilirdi. Onda da önceliğim ABD olurdu.
0
dissendium
(22.01.23)
eğitim ve gezi haricinde gitmem. gidersem de bir süre sonra dönerim.
0
lesmiserables
(22.01.23)
buna yanıt verebilmek için yurtdışında bir süre bulunmuş olmak gerekir bence. türkiye'deki insanların çoğunluğu gelişmiş bir ülkedeki yaşamın kolaylığını deneyimlemiş olsa proletarya napıyoruz lan biz burada deyip çoktan devrim yapmıştı. ahaha.
0
bohr atom modeli
(22.01.23)
Tr şartlarında iyi kazanıyorsam hicbir yere gitmem.

Ama tr'de anca karnimi doyuruyorum ve Avrupa'da iyi bir ulkede o ulkenin sartlarina gore iyi standartlara yaşayıp iyi gelir elde edeceksem giderim.

Benim olayım tamamen ekonomi ve buna bağlı yasam standartları. Duzgun evde otutabiliyor muyum, tatile eğlenceye bilmemneye para ve zaman bulabiliyor muyum vs. Siyasi durumlar, ozgurluk vs umrumda değil param varsa burada da gayet ozgur hissediyorum ben.
0
stavro
(22.01.23)
Giderim tabi. Türkiye'de düzgün iş bulamıyorum çünkü. Gitmeyip nabıcam.
0
nothing in my way
(22.01.23)
gitmezdim.

gittiğinde sadece ülke değiştirmiyorsun. arkadaşlarını, alışkanlıkları, hayatını değiştiriyorsun. farklı bir kültüre gidiyorsun. düşünsene yaptığın espriye kimse gülmüyor, onların kahkaha attığı şeylere de sen gülmüyorsun. akrabalarından uzaktasın vs.

ayrıca türkiye'de ortalama üzeri maaş alırken, orada oranın standartlarında maaş alacaksın.

hayatta herşey para mı?

yurtdışında üniv. okumuş biri olarak yazıyorum.
0
durbidakka
(22.01.23)
fırsatım var, daha önceden de bir süre yaşadım, orada kazanacağım parayı burada kazandığım için gitmiyorum. ama bol bol gidip geziyoruz tabii o ayrı.
0
roket adam
(22.01.23)
Hangi Avrupa ülkesi olduğuna göre değişir. ingiltere dışında dilini bilmediğin yerse, vasıfsız iş yapacaksan gidilmez. Büyük denizde küçük balık olunmaz.

Yarın yokmuş gibi motokuryelik yapanların dönüp dolaşıp geleceği yer Türkiye'dir.
0
OrangeYellow
(22.01.23)
4 bin euro net 6 bin euro net diyenler çok uçuyorlar.

öyle bir dünya genelde yok, hollanda'da bile.

ha türkiyede a bin euro'nun değeri, yurt dışında a bin euro'nun değerinden daha düşük.

hatta neredeyse yarı yarıya daha düşük.

doğu avrupa'nın çoğu şehrinde 1000 euro'ya istanbul'daki 2000 euro'dan daha kaliteli yaşarsınız..

ben teklif geldiğimde hiç düşünmeden kabul ettim ve 3 sene oldu neredeyse.

bakalım kalabilecek miyim, onu hiç bilmiyorum.
0
rain when i die
(22.01.23)
Fırsatım oldu gittim. Dönüp bakınca 2 sene öncesine, sevmediğim işi bile sırf rahatım bozulmasın diye senelerce yapmak ne kadar zavallıcaymış. Yaşam standartları, iş maaş, yabancı ülke vs hepsi bir kenara, alışkanlıklarını bırakıp rahatını bozacak kadar cesur olmalı insan.
0
IncredibleMau
(22.01.23)
Bazı hedeflerimiz tutarsa digital nomad olarak İspanya ya da Portekiz'e göçme ümidimiz var, bakalım. Aynı gelirle İstanbul'a göre çok daha rahat yaşayacağımıza epey eminim ben.
0
kobuzchu kiz
(22.01.23)
avrupa degil ama bunu yaptim zaten. sebep ekonomik degil. asiri memnunum.
0
hot potato
(22.01.23)
gitmek istemem cunku amerikadayim. avrupa'da para kazanilmiyor. ben maddi sebeplerle gittim.

ileride finansal ozgurlugumu kazandiktan sonra turkiye'ye gelip kamu, universite, vakif vb bir sekilde bu ulke icin calismak istiyorum.

edit: dusununce kisa bir sure gidip avrupayi gezip gormek icin giderdim yine de ama uzun sureli kalmak istemezdim. hele hele gunes gormeyen kuzey ve bati avrupada.
0
antikadimag
(22.01.23)
Uygun maaş ile düzgün bir şehre gideceksem saniye düşünmem. Düşük maaş ile köyden bozma bir yere gideceksem burada devam.
0
nawar
(22.01.23)
(5)

taksi çağırmak için hangi uygulamayı kullanıyorsunuz?

stationary traveller
özellikle hafta sonu gece eve dönmek için soruyorum. bitaksi mantıklı mı?
özellikle hafta sonu gece eve dönmek için soruyorum. bitaksi mantıklı mı?
0
stationary traveller
(22.01.23)
Bitaksi kullanıyorum. Yoğun olduğu zamanlar getir’in içindeki taksi uygulamasını da kullanıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
getirin içindeki bitaksi zaten aynı uygulama :)
0
jelly bear
(22.01.23)
@jelly bear, ama ne zaman son çare olarak oradan denesem buluyorum, arayüzü falan daha farklı :o
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
arayüzü farklıdır da kaynağı aynı
0
jelly bear
(22.01.23)
bitaksi'de "bahşiş" ve "taksimetre açıp gel" özellikleri var. Gerekirse bunları kullanıp rüşvet vermek gerekiyor.

getir/bitaksi'den bulamazsan alternatifi Uber.

edit: bu arada üstteki muhabbete ek, getir ve bitaksinin içindeki araç kiralama şeyi de Moov mesela :D iç içe geçtiler.
0
nhk ni youkosu
(22.01.23)
(11)

İstanbul'da 25 bin tl maaş alan bekar erkek kaç paralık kiralık daire?

Trafalgar
bakmalı sizce?malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
bakmalı sizce?

malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
0
Trafalgar
(22.01.23)
6’yı geçirmemeye çalışırdım.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
6-7’ye giriş kat eli yüzü düzgün 2+1’ler ve bi tık daha iyi 1+1’ler var oralara giderdim. Ben seçimden sonra konut krizi ya da mülteci krizinden birinden kurtulacağımızı düşünüyorum. Kiralar asla düşmez ama uzun yıllar 2016-2020 gibi ne konut fiyatı ne kiralar artmaz enflasyonda azalacağı için ve bir kaç sene sonra daha iyi bir eve geçerdim
0
avatar is back
(22.01.23)
max 10, işe yakın olan en yeni daireyi seçmeye çalışırım.
işe yakınlık hayat kaliten açısından aşşşrı önemli. yoksa bu şehirde heba olur gidersin
0
roket adam
(22.01.23)
Aidat dahil 10
0
gabe h coud
(22.01.23)
dürüst olmak gerekirse 6-7'ye pek ev yok yeni kiracıya. eğer zemin altı, bodrum, bahçe katı, yarı bodrum veya eski ev, merkeze uzak bir muhit de olur bana sorun değil diyorsan bu fiyata bulursun. akrabanın, yakın tanıdığın evi vs olursa yine görece uyguna bulursun...

ama sosyal imkanları olan ve/veya görece merkezi bir konumdaki sitede 1+1'ler 9-10'dan başlıyor. bu en düşük fiyat bu arada yanlış anlama. bu fiyata bile zor artık boş kaldıysa. durum bu.

geçen arkadaşımın 1+1 evine gittim sosyal imkanları vs full olan site ama afedersin cücük gibi bir evdi. netten bir bakayım kaç lira dedim kiralar burda 1+1'de ev arkadaşı olarak 8.500'e ilan gördüm düşün. 13-15'den başlıyordu mesela orda 1+1'ler. artı aidat da vardır tabi.

gerçekçi olmak gerekirse 10'un gözden çıkarmanızda fayda var. paylaşımlı ev düşünmüyorsanız. yoksa yanıltıcı olur.
0
debian
(22.01.23)
istanbul'da nerede ? 25 alıp 10u eve verilmez. O evin seneye kirasını karşılayamazsın. Maksimum 6, çok zorlarsan 7.
0
kimlanbu
(22.01.23)
@kimlanbu hocam 6-7'ye nerde düzgün ev var gösterin lütfen 1 yıllık peşin ödeyelim kirayı. bayrampaşada bodrum, çatı katı 1+1'ler bu fiyata.

bence temiz ve otoparkı, havuzu, gym olan bir 1+1
bulabilirseniz aidat dahil 10bin ve altı fiyatsa bir de direkt tutun. işe de yakınsa düşünmeden tutun. zaten 6-7'lik ev fazla bir şey sunmaz ve uğraştırır, üstelik kuvvetle muhtemel işe de uzaktır. ulaşım, otopark, spor, havuz vs için düzgün bir yere yazılmak istersen zaten cebinden her türlü bu paralar çıkacak.
0
pardus
(22.01.23)
7.5dan asagi zaten bulamazsın ona gore dusun. eli yüzü duzgun evi bundan aşağı bulamazsin demiyorum, bundan asagi ev bulamazsin direkt.
0
stavro
(22.01.23)
1/3 kuralı yalan oldu. güncel şartlarda 12-13'ü göze alırım. nerede olduğu işin lokasyonuna göre değişmekle beraber remote çalıştığımı varsayarsam örnek mahallesi, esatpaşa'nın güneyi ya da bulgurlu civarını f/p açısından beğeniyorum.
0
zgrydn
(22.01.23)
@pardus, Tuzla ve Pendik istanbul'dan sayılmıyor mu :)

maaşın yarısını kiraya versem kafayı yerim. anca evden çalışıyorsan yapılabilir.
0
kimlanbu
(22.01.23)
maaşın en fazla yüzde kırkı bence. aidat dahil 10 bin olursa iyi.
0
oyokbuyoknevar
(22.01.23)
(24)

cagin guzellik algisi

Kittie
bi suredir eski bir diziyi seyrediyorum.her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.10 yil falan oncenin dizisi.bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi he
bi suredir eski bir diziyi seyrediyorum.
her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.
10 yil falan oncenin dizisi.
bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.

basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi hepsi ayni degil. buyuk burun da var, cikintili burun da. ama basrolu kapmislar. cunku o zaman goze batmiyormus. algi simdiki gibi degildi yani. o kizlarin simdilerde bi dizide yer almasi maalesef ki imkansiz. muhtemelen bazisi sonradan estetik de yaptirmistir, belki kendi istemistir oyleyse sorun degil ama bazisi da " zorunluluktan" yaptirmistir.

tabii ki guzellik caglara gore degisen bir sey. cok eskiden, sisman diyecegimiz kadinlar daha saglikli gozuktugunden daha on plandaymis mesela gibi...

simdi insta yuzunden eskinin guzeli bile artik guzel gorulmuyor. cunku estetikle kendisini bastan yaratti en siradan kisi bile. eskiden estetik sadece mankenlerin yaptigi bi seydi.

buna katiliyor musunuz ve evetse bu sizi rahatsiz ediyor mu?

ve insanlarin en ufak seyi kusur olarak gorup direkt bunu karsisindakinin yuzune soyleyebilmesine de sahit oluyorum. bu da cok ilginc geliyor bana. sizce bunun sonu nereye gidiyor? ve en merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?
0
Kittie
(21.01.23)
Ağa şu bir gerçek ki günümüzün kızları-kadınları birbirinin kopyası.
Aynı tarzı kullanan 15 yaşında kızda görebilirsin 40 yaşında avratta.
Kadınların zihni, beyni, şahsiyeti ve karakteri bu devirde hükmen mağlup edildi. Hepsi en az burun yahut dudaktan estetikli. Hepsi birbirinden gördüğü gibi yaşıyor, tepki veriyor ve yaşıyor. Virüs gibi kanaat önderi davranış tipleri var.
Geçen bir arkadaşımı gördüm sandım. Niçin sandım biliyor musun? Ağa bizim arkadaş dediğim kızın birebir aynısını gördüm, gözlerini görmesem o sanıyordum :(((
0
pavlis
(21.01.23)
evet instagramda geçen dudak dolgusu yapan bi kliniğin hesabına denk geldim bunu yaptıran kadınların yüzde 90ında sonuç görüntü olarak iyi ve çekiciydi, demek ki böyle yeni bir güzellik/beğeni algısı oluşmuş yerleşmiş
0
freebird5406_2
(21.01.23)
Merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?

evet.

Erkekler aşko kuşko estetikli kızları eleştirir, sosyal medyalarına baksan takip ettikleri kızların %90'ı bu tarzdır.
0
Kahvedesu
(21.01.23)
eski eşim bana “sen masum yüzlüsün, sakın makyaj yapma” falan derdi. neyse sonra öğrendim ki tüm feed’i silikon meme ve protez popolu, estetikli kadınlarla dolu. ikiyüzlü yalancı ya. sinirlendim şimdi yine ahsjdk.
0
deartheodosia
(21.01.23)
Erkekler elini nereye atsa sizden bin tane çıktığı için yapacak bir şey kalmıyor.
Orijinal olanları el üstünde tutmaya da ayrıca gayret ediyor zaten. Erkekler.
0
pavlis
(21.01.23)
Instagram'ın "güzel" algısı gerçekten kötü. 2 cm kaşlar, boş zamanlarda ekmek kesmek için kullanılan elmacık kemikleri, yazları serinlemek için su doldurulup içinde yüzülen yanak çukurları, körlerle öpüşürken ıskalamasınlar diye arılar tarafından sokulmuş dudaklar, herhangi bir tehdit karşısında korunmak için mızrak olarak kullanılan çeneler şeklindeki estetik paketi gerçekten kötü.

Herkes doğal olsun, doğal kalsın demiyorum. Bazı şeyler için parası olan düzeltmeli tabii ki. Kusur görmeme olayına, gereksiz bir doğal övgüsüne gerek yok. Bazıları doğal halleri ile güzel bazıları ise ufak rötuş ile. Yukarıdaki gibi yazılanlar sonrası güzel olan ise yok. Bu arada bazı güzel kızlar var, bu karşılaştırma yüzünden kendilerine yükleniyorlar ama güzeller. Bazıları ise o ufak dokunuşu yapmalı bence.

@kahvedesu o iş öyle değil pek :P
0
nawar
(21.01.23)
nawar: o is bence de gayet oyle
0
🌸Kittie
(21.01.23)
evet maalesef sosyal medyanin pompalamasiyla insanlarda hastalikli bir guzellik algisi yaratildi. gercekten rahatsiz edici. ustelik sadece yuz guzelligi de degil bu. insanlar sagliklarindan olacak kadar zayif olamaya ugrasiyorlar o "sozde" guzel kadinlari gordukce. uzucu bir sey bu ve evet rahatsiz edici. ozellikle belli bir yasin altindaki genc ve ergenler filtresiz tek bir fotograf paylasamiyorlarmis okudugum bir arastirmaya gore.

ben cirkin oldugumu dusunmuyorum butun bunlarin yaninda, ya da gaza gelmiyorum belki bilmiyorum :) saglikliyim bundan daha iyi guzellik mi olur diyorum. tabii yasim 35 ustu. daha genc olsam belki ben de kapilirdim trendlere bilemiyorum :)
0
in vino veritas
(21.01.23)
katılıyorum
rahatsız etmiyor

eskiye, ve değişmemeye gereksiz övgü yapılmamalı. 1940lardan 1990lara instagram sosyal medya yoktu ama kadın erkek herkesin "look"u değişti. acayip bi durum değil, herkes mutlu olduğu gibi takılsın.
kaşını asfalt gibi yapan kız veya kollarını kapatamayacak kadar garip vücut yapan adam mutluysa bize ne.

sorunuzda ayrı bir konu daha var o kaynamış, oyuncuların castinginin böyle olması tamamen vizyonsuz mafyöz/mafyör maganda yapımcıların ve türkiye medya sektörünün kabahati. dünyada da benzer trend var ama iyi oyuncu her zaman iş buluyor bize bu yaklaşımın gelmesine daha bi 10-15 yıl var en az.

neyse, son soruya gelecek olursak sonu nereye giderse gitsin :D bence bi sinüs dalgası olacak, sürekli dış görünüşünü "iyileştirerek" ideal olana veya en mutlu olacağı noktaya ulaşamayacağını anlayacak insanlar. ama yani botox eskiden yoktu şimdi bir teknoloji ve pazarlama kapısı olarak mümkün ee neden yapmasınlar.

bu şeye benziyor, cep telefonu (akılsız olan modeller) ilk yaygınlaştığında amaan iş insanı mıyım neden alayım ne gerek var ben karşıyım diyenler vardı. smart phone övücüsü değilim ama bazen bir trende sadece ve sürekli olarak direnmenin da anlamı yok. denge lazım.

kendimi çirkin bulmuyorum, gayet güzelim bence :D
canım isterse bişeyler de yaptırırım yine ve daha güzel hissedebilirim. no prob.
0
jimjim
(21.01.23)
Geçmiş yıllara dönebilir miyiz rica etsem, tşkler <3

Kendimi çirkin bulmaktan ziyade, güzel bulmuyorum xd ama düşününce bunun pompalanan güzellik algısıyla bı ilgisi yok maalesef :( dümdüz güzel diilim iste. kendimi öyle avutamam.

Ben bu pompalanma muhabbetine de katılmıyorum. İnsanlar pompalandigi (ajhshdhjs?) için diil, kendilerini o şekilde iyi hissettikleri için, aynada gördüğünü beğendiği icin yaptırıyor tüm o estetikleri/işlemleri bence.

So; basortusu kurban oldugum yaresulallahtan gelebilir, amma, lakin ki öyle degildir.
0
abuzer
(21.01.23)
Güzellik algısı falan öyle dediğiniz kadar değişmedi. Şimdi güzel bulunulan özellikler eskiden beri güzellik kriteriydi zaten. Estetik daha erişilebilir oldu sadece. Bu erişilebilirlik yüzünden estetikli sayısı arttı. Bu da güzellik algısı değişti sanrısı yarattı. Gene tierney,grece kelly, ava gardner vs bakın hepsi şuanki güzellik algısı diye belirtilen özelliklere büyük ölçüde sahip ve eski kuşak ünlüler
0
yazdonumu
(21.01.23)
yazdonumu: cevap icin tesekkurler ama genel kabul gormus seyler dunyada her kategoride vardir zaten. bahsettigimiz konu o degil. ona kimin itirazi olabilir ki..
0
🌸Kittie
(21.01.23)
Güzellik algısı değişmedi iinsanlar artık estetik erişilebilir diye kusurları tolere etmiyor işte. Eğri burun o zaman için de eğri burundu. Eskiden bunun önemsenmemesi güzel bulunduğu anlamına gelmiyor. Siz güzellik algısı mı değişmiş diyorsunuz ama değişen o algı değil değişen güzelliğe/ kusura karşı tutum
0
yazdonumu
(21.01.23)
Aramızda verilen yanıtları beğenmeyen ve 'teyze' ithamlarini üzerine alanlar var. Demek ki gayet doğru tespitler yaptık, yapıyoruz.
0
pavlis
(21.01.23)
Bulmuyorum ama trendlere uymadığım için zaman zaman ıssız hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
Bana sorarsan ben guzellik algısının caglara gore "sanildigi kadar" değişmedigini düşünüyorum. Genel olarak guzellik algisi uc asagi bes yukarı belli.

Va bahsettigin estetik -instsgram furyasi da cagin guzellik normu falan degil trend sadece.
Sacma sapan birbirinin aynisi kaş modellerini yaptirab kızlar oyle guzel olduklari için degil daha ziyade trend bu oldugu icin birbirinden ozenip yapiyorlar. Erkeklere fikrini sorarsan instagram tiplerindense klasik "guzel" dedigimiz kadin yuzunu tercih eder cogu.

Onun disinda guzelligin temel taslarinin dedigim gibi pek degismedigini düşünüyorum. Duzgun bir burun, orantili ve topac gibi olmayan bir yuz, dolgun gogusler vs hep begenipen seylerdi bence.

Soyle bir ornek vereyim, reklamlarda defilelerde bilmemnede ne tipler kullanıldığını bir kenara birak, dan bilzerianin instagram storylerinde etrafinda gorunen kizlari dusun, o gorduklerin daima guzel sinifinda olacak tipler. Bir erkek her türlü begenir bu profili. Gecmise gidip 1960li yillarda yasayab erkeklere dan bilzerian videolarıni izletsen ayni bugunun erkeklerinin cogu gibi bayilir onlar da eminim.
0
stavro
(22.01.23)
Erkeklerin Instagramda aska kusko silikon protez tayfayi takip etmesinin sebebi bu tayfayi guzel buluyor olmaso değil bu arada.
Yani @nawar +1
Aciklamaya usendim:)
0
stavro
(22.01.23)
Ne kadar dogal o kadar daha guzel ve cekici. Tersini soyleyen kendini kandiriyordur.
0
baldur2
(22.01.23)
Kendimi güzel bulmuyorum ama bu şişmiş dudakları, sivri çeneleri, şeytana benzer kaşları, bembeyaz, kocaman korkutucu dişleri beğendiğim anlamına gelmesin.

Yeni güzellik algısından evet rahatsız oluyorum, kusurların kapatılmasına karşı değilim ama bence yeni estetik trendleri kusur kapatmaya yönelik değil, 'ben de modaya uydum, bakın bu dudaklardan yaptırdım' diye bağırmaya yönelik gibi daha çok.

Kusurların bu kadar rahat dile getirilmesi de kolayca çözülebilen ya da çözülmesi gereken problemler olarak görülmesnden büyük ihtimalle.
0
(22.01.23)
herkes birbirine benziyor muhabbeti yalan. bu ancak ulaşılamayan kişiler için geçerli. tinderda tanıştığın "herkesin kopyası" estetikli fakat güzel bir kızı reddetmezsin. bu "ya brad pitt o kadar da çekici değil" demek gibi bir şey çünkü kıyasladığın kişi leonardo di caprio. işyerinde sana yazan hikmet abi değil.

sokakta görse dibi düşecek insan herkes herkes gibi olmuş diyor. abartı çirkin estetikler dışında bu gerçekçi değil.
0
bohr atom modeli
(22.01.23)
bohr atom modeli +1 dürüst işte.
şunu eklicem ama, birbirinin kopyası olmak da olan kişilere ayrıca bir özgüven sağlıyor. standartları sağlamış olmak, dışta kalmamak vs.
ayrıca yanıtlardaki yazarlardan biri özel mesajla saldırgan şekilde fotoğraf istiyor.
0
deartheodosia
(22.01.23)
bizim memleket genel olarak ortalama altı tipte
yeni nesil daha iyi
estetikler de eldeki malzeme üzerine yapılıyor
aslında çıkan sonuç kötü: biraz işçilikten biraz kişinin orantısız isteklerinden biraz da tek bir bölgeye odaklanılmasından
genel yüz hattı hesaba katılmıyor
mesela burnunu çok küçük ve kalkık yerine ortalama yaptırsa yüzüne daha çok yakışacak
ama düzgün minyon bir yüzde de o ilk model sırıtmıyor

havaalanları ya da bol turistli avrupa şehirlerinde böyle problemler çok daha az
beslenme ve daha iyi genlerin aktarılmasının sonuçları
bunlar da para ve akılla ilgili
0
bir soru sorcam
(22.01.23)
ben hala o eski güzel anlayışını güzel buldugum için instagram güzellerinin hiç birisini beğenmiyorum. bence yanak güzel bir şeydir.
0
abelardo
(22.01.23)
Bu konularda mutlaka konu bir yerde "sana pas verse dibin duser" muhabbetine geliyor ve bu sekilde karsi arguman curutulmus gibi oluyor.

Nacizane buna aciklik getirmeye calisayim. Bir kadin tipini guzel bulmamak veya bir makyaji, giyim tarzini, estedigi begenmemek ve elestirmek onu uygulayan kadini har sartta reddedecegimiz anlamina gelmiyor ve konu verse almaz misin noktasina geldiginde haksiz cikmis olmuyoruz.
Evet asko kusko estetikli kalin kasli boyali degisenli hasar kayitli instagram tayfa verse seve seve alirim sahsen geri cevirmem genel olarak iyi bir fizige sahipse ama bu secimim bu profilin les oldugu dusuncemi degistirmiyor sahsen ve hatiri sayilir oranda erkek de benim gibi dusunuyor.

Yani;
+Estetik asko kusko tayfa les, bence guzel degiller
- verse?
+ alirim
- o zaman bu kasayi seviyorsun
seklinde bir matematik yok. Erkek kafasi bu degil.

Biz erkekler (en azindan bir cogumuz) sacini basini makyajini begenmeyip elestiririz ve gercekten de begenmiyoruzdur ama bu sirf tipini begenmedik diye bir cift dolgun gogus, siki bir kalca gibi seyleri reddedecegimiz anlamina gelmiyor. Erkek kafasi gayet simple, gordugunde her seyine bayilmana gerek yok, verse alirsin. Almam diyen bircok kisi de o noktaya geldiginde alir realitede.

sonuc olarak birbirinin kopyasi estetik kalin kas tayfa kotu, dogal olan guzel. Her iki kategori de - amiyane tabirle - gideri varsa verse alirim.
0
stavro
(23.01.23)
(3)

sarıyer-bebek sahi bandında arabayı bedava bir yere parketmek imkansız mı

condom kurşunu
??
??
0
condom kurşunu
(21.01.23)
Bebek’in sahile yakın ara sokaklarında var fakat %2 ihtimal.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.23)
Emirgan’a kadar zor (imkansız değil tabi ama ara sokaklarda biraz dolaşmak lazım) ama istinyeden Sarıyer merkeze kadar çok kolay.
0
temasettin
(22.01.23)
tarabyada polis karakolunun civarındaki sokaklara park edebilirsiniz. kireçburnunda ve büyükderede de arka sokaklarda yer bulursanız park yeri ücreti yok
0
sirkelimon
(23.01.23)
(3)

Psikiyatrist tavsiyesi

habarbey
Selamlar, İstanbul'da tavsiye edebileceğiniz, faydasını gördüğünüz birisi var mıdır? Hiçbir şey yapamaz oldum, sedefim her yerimi kapladı, başa çıkamıyorum vaziyetle.Şimdiden teşekkürler.
Selamlar, İstanbul'da tavsiye edebileceğiniz, faydasını gördüğünüz birisi var mıdır?

Hiçbir şey yapamaz oldum, sedefim her yerimi kapladı, başa çıkamıyorum vaziyetle.

Şimdiden teşekkürler.
0
habarbey
(21.01.23)
Acıbadem - Arif Çipil
0
ruhen hastayim ben
(21.01.23)
Acıbadem - Tamer Aker
0
damba
(21.01.23)
Kadıköy Ömer Esenkaya
Bakırköy Hayrettin Kara
0
damba
(21.01.23)
(5)

bir film arıyorum

freebird5406_2
zengin biri evine ya da yemeğe 5-6 tane özel dedektif çağırıyor ve onlardan bir olayı çözmesini bekliyorbu film murder by death miydi yoksa onun gibi parodi olmayan ciddi bir versiyonu da var mıydı ?
zengin biri evine ya da yemeğe 5-6 tane özel dedektif çağırıyor ve onlardan bir olayı çözmesini bekliyor

bu film murder by death miydi yoksa onun gibi parodi olmayan ciddi bir versiyonu da var mıydı ?
0
freebird5406_2
(21.01.23)
Glass onion (2022) olabilir mi?

Orada bir tane dedektif vardı ama.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.23)
yok hocam onun gibi değil birden fazla dedektif olmalı
0
🌸freebird5406_2
(21.01.23)
knives out geldi aklima ama bu da komikli bi film.
0
in vino veritas
(21.01.23)
şurada bestsimilar.com altta benzeri filmleri sıralıyor onlara bir bak istersen diycem ama muhtemelen murder by death'tir. aynı sitede whodunit veya murder mystery taglı filmleri arattım, sayfada çoğul ekiyle "detectives" diye aratınca tek murder by death çıkıyor. story kısmında belirtmesi lazım öyle bir filmde bir kaç dedektif olduğunu.
0
semaforo de medianoche
(21.01.23)
Bu tür filmleri çok seven biri olarak Murder by Death derim ben de. Onun daha ciddi versiyonunu izlemedim. Bir konağa gelen konuklar ve cinayet üzerine Clue filmi var. www.imdb.com
tarzı seviyorsanız önermiş olayım. bu da epey bir parodi ama.
0
gioberg
(22.01.23)
(16)

Yemek yemeye tabağın neresinden başlarsınız?

Kaleci Saçlı Forvet
Yani şöyle: Önünüzde bir tabak pirinç pilavı olduğunu düşünün, ben de düşünüyorum. Ben tabağın bana uzak olan kısmından başlayıp kendime doğru yemeye başlıyorum pilavı, siz nasıl yiyorsunuz alışkanlığınız nedir? Bu arada pilav sevmeyen karbonhidrat almayanlar olabilir siz de kendi zevkinize uygun bi
Yani şöyle: Önünüzde bir tabak pirinç pilavı olduğunu düşünün, ben de düşünüyorum. Ben tabağın bana uzak olan kısmından başlayıp kendime doğru yemeye başlıyorum pilavı, siz nasıl yiyorsunuz alışkanlığınız nedir? Bu arada pilav sevmeyen karbonhidrat almayanlar olabilir siz de kendi zevkinize uygun bi şeyler düşünebilirsiniz. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
hahah soruyu okuyana kadar düşünmemiştim bunu. kendime yakın olan yerden başlıyorum. farklı yemekte de düşündüm hep böyle :D hatta pide lahmacun ve pizza için de düşündüm onlarda da sağdan başlıyorum.

hep çatalla yiyorum bu arada, @IncredibleMau'dan sonra düşündüm kaşıkla yiyorsam, ya da çorbada saat 4 yönü.
0
pide
(20.01.23)
senin gibi uzaktan yakına doğru
0
freebird5406_2
(20.01.23)
Ben de hiç düşünmemiştim de bugün pilav yerken bu şekilde yediğimi fark edip neden böyle yiyorum acaba diye düşünürken bir de sorayım dedim asdads.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
sağdan sola doğru
0
astronom bey
(20.01.23)
tam olarak ama tam olarak tabağın bana yakın olan kısmı ile tabağın geometrik olarak tam ortası arasında kalan bölgede en lezzetli gözüken yerden.

edit: sağlak olduğumdan sağa yakınsayarak.
0
AlsterWasser
(20.01.23)
Uzak kısmı kuzey sayarsak kuzeydoğudan başlayıp güneybatıya ilerliyorum. Bu ne biçim soru, önce nasıl yiyorum diye, sonra ben bunu nasıl betimleyebilirim diye düşündüm kaldım :)
0
kobuzchu kiz
(20.01.23)
Kaşığın ağza nasıl girdiğine göre değişiyor galiba cevaplar. Ben saat 3 ya da 4 yönünden başlıyorum yemeye. Kaşığın da 10 11 yönü giriyor yemeğe. Kaşığı ağzıma almadan önce düzeltme gereği duymadığım için öyle yapıyorum. Bazıları dirseğini daha lokma kaşıktayken kaldırıp kaşığı düzelttiği için tabağın da herhalde üst kısımlarından başlıyorlar.
0
IncredibleMau
(20.01.23)
sağ elime en yakın olan yerden başlarım

sağdan sola +1
0
ananiyimioguz
(20.01.23)
Homojen dağılmış tabaklarda, bıçak gerekmiyorsa sağ elle çatal veya kaşık kullandığım için sağdan sola. Yani hiç kasıtlı olarak böyle yemedim şimdi düşününce mantıklı olan bu gibi geldi :D
0
nawar
(20.01.23)
homojen dagilim varsa ortaya dalarim, kendime kuyu kazarim.
0
cooperr
(20.01.23)
Hic dikkat etmiyorum direkt dalıyorum. Dokulmemesi icin fakrli fakrli noktalardan aliyorum, bir noktada toplanmasin diye.
0
stavro
(20.01.23)
Çorbayı üstten soğuduğu için her seferinde kaşıkla üstten alırım. Pilav bulgur gibi yoğun kıvamlı yemekleri kaşığı sağ elle tuttuğum için tabağın sağından başlar soluna doğru yerim. Salataya, makarnaya gelişine kaşık, çatal daldırırım.
0
Amaranta ursula
(20.01.23)
Sağdan aşağıya sonra yukarıdan sola doğru giderim.
0
ruhen hastayim ben
(20.01.23)
wow, ilginc soru.

simdi hayal ettim de once sagdan basliyorum, yavas yavas onume geliyorum, ordan sola en son da bana uzak olan kisim.
0
fakyoras
(20.01.23)
soldan sağa doğru galiba. emin olamadım pilav yiyince editlerim.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
Önümden uzağa doğru. Annem sünnettir diyerek bu şekilde terbiye etmişti beni
0
hunharca ben
(21.01.23)
(3)

Su eteklerin adi nedir?

freedonia
Var mi ozel bir adi? Tesekkurler https://ibb.co/djyN7vL
Var mi ozel bir adi? Tesekkurler
ibb.co
0
freedonia
(20.01.23)
yanlısım varsa düzeltin ama bunlara mini etek demiyolar mı :)
0
koela
(20.01.23)
Jarse mini etek falan diye aratılabilir.
0
ruhen hastayim ben
(20.01.23)
Bandage skirt diyebilirsin. Türkçe ne olur bilemedim.
0
sibertenik
(20.01.23)
(11)

Penisimdeki sorun

kiriko
Arkadaşlar penisimde ergenken çok mastürbasyon yapmaktan dolayı deformeler oldu.His kaybı ve buna bağlı olarak cinsel istek ve sertleşmede sorunlarım oldu.Evlendim ve hala bu sorunlar devam ediyor.Eşim de bu durumdan rahatsız.Sizce ben eşimin hakkına girdim mi evlenmemeli miydim? Hiç sertleşmiyo değ
Arkadaşlar penisimde ergenken çok mastürbasyon yapmaktan dolayı deformeler oldu.His kaybı ve buna bağlı olarak cinsel istek ve sertleşmede sorunlarım oldu.Evlendim ve hala bu sorunlar devam ediyor.Eşim de bu durumdan rahatsız.Sizce ben eşimin hakkına girdim mi evlenmemeli miydim? Hiç sertleşmiyo değilim veya cinsel istek tamamen geçmiş değil.Sizce ne yappmalıydım evlenmemeli miydim.Çok kafaya takıyorum.
0
kiriko
(20.01.23)
Eşin rahatsızsa demek ki sorun var.
0
romario
(20.01.23)
Abi mengeneyle falan mı masturbasyon yaptın,deformasyondan kastın ne?bence başa sıkıntılar var ve sen kendi kendine teşhis koymuşsun gibi.önce bir ürologla konuş peşine bir psikiyatrla görüş.
0
duptıs
(20.01.23)
(bkz: cialis)
0
antikadimag
(20.01.23)
His kaybı, cinsel istek ve sertleşme sorununun ergenken yaptığın masturbasyonlar olduğuna emin misin? Doktor mu söyledi bunu yoksa kendin mi koydun bu teşhisi?
0
vedatchilipeppers
(20.01.23)
Mastürbasyondan değil de psikolojiktir o. Muhtemelen testleriniz sorunsuz çıkacak ve sizi cinsel terapiste yönlendirecekler.

Cinselliğin güzel gittiği bir evlilikte cinsellik hiçbir şeydir ama eğer cinsellik kötüyse cinsellik çok şey ifade eder. Bence evet haksızlık etmişsiniz. Çünkü dönem dönem değil sürekli bir rahatsızlığınız var. Bu da her şeyi etkiler.
0
ruhen hastayim ben
(20.01.23)
mastürbasyondan deforme mi olurmuş, kendi kendine 20 yıl önce böyle yaptım da böyle oldu diyerek teşhis koymadan önce bir doktora git adam akıllı.
sigara, alkol, kilo, stres yüzlerce faktör var, eşini sevmiyor, artık aranızda cinsel istek olmayabilir veya eşin sana karşı cinsel istek duymuyordur, bunların hepsi olabilecek, çok doğal şeyler, her şeyin de bir tedavisi en azından bir yolu var.
0
croswell
(20.01.23)
Muhtemelen Travmatik Mastürbasyon Sendromu gibi bir sıkıntın var. Yani ergenlikte çok sayıda yapılan kayganlaştırıcı kullanmadan aşırı zorlayarak gerçekleşen mastürbasyonlar ileriki dönemlerde böyle problemlere neden olabilir. Peniste deformasyon dediğin şey nedir bilmiyorum aşırı sürtünmeden dolayı deride travma oluşmuş olabilir belki.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.01.23)
mastürbasyon ve pornoyu bir süre bırakınca geçmediyse bir doktora görünmek daha mantıklı olabilir. hemen dramatik senaryolar kurma eşimin hakkına girdim falan gibi. bu tarz problemler çok normal, evlilikte de olur sağlık bu sonuçta. dediğim gibi uzman yardımı alırsan kafan rahatlayacaktır zaten.ç
0
roket adam
(20.01.23)
toplumun çoğunluğunda bu tip sorunlar var ama dile getirilmez. en azından sorunun farkındasınız bu gayet olumlu çözüme ulaşmak için.

öncelikle deformasyon derken bir penis eğriliği falan mı söz konusu? penis eğriliği yapılan masturbasyonlardan çok etkilenmez genelde. genetik sebepler veya ek hastalıklar vs varsa ondan kaynaklanıyor da olabilir. hatta eğrilik cinsel birleşmenizi olumsuz etkilemediği müddetçe bir sorun olarak dahi nitelendirilmiyor. önemli olan eğriliğin yönü ve şiddetidir. youtube'da berk karataş var ürolog. videolarına bakabilirsiniz. hatta bizzat kendisine muayene olabilirsiniz size yakınsa. bu alanda gayet bilgili bir uzmandır kendisi.

anlattığınız diğer konulara göre travmatik mastürbasyon sendromu olması ihtimal dahilinde evet ancak gerçek bir teşhis ve çözüm için bir uzman hekime danışmak gerekiyor.

son olarak; bu sorunlar evlendikten sonra da olabilirdi. olayı dramatize etmenin bir faydası yok. kendinizi daha da olumsuz bir hale sokar sadece bu bakış açısı.
0
debian
(20.01.23)
Deformeden kastınız penis yüzeyindeki deri deformeleri filan mı? Onlar yüzünden mi hissizlik var kanısındasınız?

Yoksa deformeden kastınız işlev bozukluğumu sadece?

Öncelikle bir üroloğa gidin ve hormon testlerinize baktırın, bazı hormonların azlığı bazılarının çokluğu vs de olabilir.

Onlar tamamsa psikolojik destek almak için bir yardım alın, bu arada doktor tavsiyesi ile cialis ya da viagra denersiniz belki, hangisinin size yarayacağını dr daha iyi bilir.

Geçmiş olsun, eşinizle ilgili ten uyumsuzluğu filan olmadığına emin misiniz? Eşiniz değil de farklı bir kadın olsa da aynı mı olur sonuçlar sizce?
0
John Bloor
(20.01.23)
Masturbasyondan yara oldu, kabuk bağladı ve bu durum gençlikte uzun süreler, defalarca kez oldu diye anladım. Sebebin bu olduğunu düşünmüyorum. Eşin Alexandra Daddario, Mia Melano, ya da gençlikte en çok izlediğin x kişi olsaydı hissizlik olacak mıydı.

Doktora git, soruna ciddi bir çözüm arayışına gir. Bulamazsan, ayrılığı düşün.

Geçmiş olsun. Dramatize etme, kendine de haksızlık etme.
0
gabe h coud
(20.01.23)
(9)

Aralık sonunda pasaporta başvurup alan var mı

condom kurşunu
Hı?
Hı?
0
condom kurşunu
(19.01.23)
Ben 1 hafta önce basvurdum, 3 günde geldi. Öğretmenim

Arkadaşım aralik başında basvurmustu. Hala gelmemisti. Geçen gün arayıp aciliyetini belirtti. Hemen gönderdiler. O da öğretmen.

Yine öğretmen başka bir arkadasim aralik sonu başvurdu. henüz haber yok.
0
abuzer
(19.01.23)
Babaannem 26 Aralıkta başvurdu. Hala basım öncesi kontrol aşamasında gözüküyor.

Sanırım aramak gerekiyor. Aramasak gelmeyecek. Duyuruyu gördüğüm iyi oldu, biz de arayalım.

Edit: konum- istanbul
0
Cesario
(19.01.23)
Geçen hafta başvurdum hemen geldi. Kimseyi aramadım.

İst.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
14 Aralık başvuru, 7 Ocak teslim aldım.
0
catamenia
(19.01.23)
25aralıkta başvurdum, daha gelmedi
0
hunharca ben
(19.01.23)
nereyi arıyoruz ve arayıp ne diyoruz
0
🌸condom kurşunu
(20.01.23)
28 Aralık başvuru/henüz yok
0
oligomer
(20.01.23)
199'u arayıp "şu gün şuraya uçağım var hala gelmedi pasaportum" diyorsun
0
kablelvuku
(20.01.23)
16 aralikta basvurduk esim icin hala basim oncesi kontrol asamasinda diyor. bi aciliyetimiz olmadigindan bir yerleri aramadik bekliyoruz simdilik.
0
in vino veritas
(20.01.23)
(17)

Evinizde "şıklık" kattığını düşündüğünüz neler var?

winston insani
MerhabalarEvinizin herhangi bir yerinde "şık" olarak gördüğünüz neler var mesela? Hani mutfak dolaplarının altında spot lambanın olmadı, yatak odasında küçük bir lambader olması vs. gibi. Sade ama şık bir şeyler koymak istiyorum, genel olarak fazla eşya olmasından yana değilim bu arada.Bir eve şıklı
Merhabalar

Evinizin herhangi bir yerinde "şık" olarak gördüğünüz neler var mesela? Hani mutfak dolaplarının altında spot lambanın olmadı, yatak odasında küçük bir lambader olması vs. gibi.

Sade ama şık bir şeyler koymak istiyorum, genel olarak fazla eşya olmasından yana değilim bu arada.

Bir eve şıklık kattığını düşündüğünüz şeyler var mı? 18 sene kirada oturduktan sonra ilk defa kendi evim oldu da (:

O yüzden her türlü tavsiyeye açığım.
0
winston insani
(19.01.23)
Gereksiz eşyaların ve kitsch ürünlerin olmaması en büyük şıklık.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
salona da bir iki lambader, yerden sarı ışık huzurdur medeniyettir göz sağlığıdır

mum olayını da seviyorum yine loşluk
0
freebird5406_2
(19.01.23)
Şıklık sadeliktir ama ben kitaplığa, üstündeki biblolara ve yanındaki lambadere özel bir ilgi duyuyorum. Bunun dışında gizli veya açık halde çeşitli lambalarla evin her köşesini çok daha zarif hale getirebilirsiniz.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(19.01.23)
Evde herhangi bir art piece olması, tabloların üzerinde flut aplik aydinlatma olması, el dokuması halılar,vitrin,kitaplık ve gardropların içinde spot aydinlatmalar, bolca canlı çiçek ve bitki.
0
hipopotamus
(19.01.23)
Not panosu var. Bos durmasin diye de sacma sapan notlar yazip asiyorum. Bu sayede baktigim zaman kendimi duzenli biriymis gibi hissediyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(19.01.23)
Perdelerim, lambaderlerim, soundbarım, baykuş mumluğum, tepe home melman koltuğum, yüksek sandalyelerim, avizem, fotoğraf çerçevelerim, saksıda bitkilerim
0
gabe h coud
(19.01.23)
Beyaz duvar, sıcak ampül, devetabanı
0
chavezding
(19.01.23)
sarı ışık, lambader vs terörüne tepki olarak geldim. Bembeyaz laboratuvar ışığı gibi tepeden aydınlatmam var evime dair en sevdiğim şeylerden biri. Sarı ışıkla yaşamak zorunda kalsam çok mutsuz olurdum :d

Ciddi cevaba dönersek, odaların tek renk boyalı olması değil de uyumlu bir şekilde iki renkte olması hoşuma gidiyor. Aile evimizi aldığımızda içini iç mimarla baştan yapmıştık, her odada olan bir baz renk ve her odanın bir-bir buçuk duvarında olan sekonder renk kombinasyonu çok yakışıyor bence odalara.
0
nundu
(19.01.23)
Büyük yeşil yapaklı bitkiler. Lambaderdir aksesuardır falan iyi hoş da bitki olmayan ev direkt bomboş geliyor gözüme.
0
ms brownstone
(19.01.23)
Yağlı boya tablo
Büyük yapraklı çiçekler
Kediler için estetik uyuma alanları
0
hasmetizm 2046
(19.01.23)
Şuan yok ama tablo, lambader, rengi ayarlanabilen ampul, led aydınlatmalar belki
0
kararsızataletfilozofu
(19.01.23)
Okuma köşesi, galeri duvarı, şu şekil cam ev içi duvarlar
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
yazdonumu
(19.01.23)
abi nasil bir sadelik bu. sadelik ayagina 2010-2020 arasi butun trendleri tikabasa doldurmus bazi cevaplar.

bana gore en buyuk siklik etrafta dokuntu olmamasi. her sey olmasi gereken yerde muhafaza ediliyors o ev siktir.
0
hot potato
(20.01.23)
duvara geyik postu aldım. inanılmaz güzel duruyor
0
roket adam
(20.01.23)
Mutfak tezgahının masif ahşap olması çok iyi hissettiriyor bana. Bir de tezgahın üstündeki dolapların altında şerit gibi sarı ışıklar var, tepe ışığı yerine onu kullanıyoruz, özellikle akşamları ve geceleri açık tutuyoruz. Huzur verici.

Bunun haricinde uygun bir yer varsa kocaman bir tablo. 50*70 bence iyi. Zevk sizin.

Boy aynası ve dilsiz uşak yatak odasında çok iyi olur.

Eşyalar da altına süpürge mop vs girebilir şekilde olsun. Temizlikte ciddi rahatlık olur. Baza değil karyola olsun mesela veya koltuklar yere kadar inmesin, altı boş olsun. Bi robot süpürgeyle mis gibi günlük temizlik olur bu sayede.

Büyükçe bir masa şart bence. Yani bence salona kocaman bir masa, üstünde hem çalışırsınız geniş geniş, hem de evde eş dost daveti falan yaparken rahat edersiniz. .
0
vedatchilipeppers
(20.01.23)
mobilya olarak iskandinav tarzı masif ahşap komodin, büfe, tekli koltuk, orta sehpa vs. direkt havayı değiştiyor.

salona çiçek sehpası ve üstüne bir palmiye, devetabanı ya da fikus benjamin.

tablolar.

abajur, biblo gibi itemlar.

küçük raf ve raftan sarkan bir çiçek.

özetle iskandinav mobilya, çiçek ve tablo evi bayağı toparlar.
0
sir gawain
(20.01.23)
Tavanda isik olmamasi. Dumduz tavan. Avize denen sey bes metrelik tavanda isigi biraz asagi cekmek icin vardir. Apartman dairesinde avize olmaz.
0
alperz
(20.01.23)
(13)

potansiyel 'redflag'ler

idexo
31 yasinda evlenmemis bir kadinin evlenmesine engel ne gibi potansiyel problemleri olabilir?
31 yasinda evlenmemis bir kadinin evlenmesine engel ne gibi potansiyel problemleri olabilir?
0
idexo
(19.01.23)
31 yaş geç değil ki, bide sanki ülkedeki erkekler çok matah da bunlarla evlenmemek garipmiş gibi :)

aklına gönlüne uygun biri denk gelmemiş biridir burada red flaglik bir durum yok
0
freebird5406_2
(19.01.23)
evlenmek normal olanmış gibi evlenmesine engel nedir diye sormuşsunuz.
köyde yaşamıyorsa evlenmemiş olması evlenmiş olması kadar normal değil mi?
istememiştir?
0
jimjim
(19.01.23)
Bizim ülkemizde bir kadının 10 tane sevgilisi olmuşsa adı X, evlenmemişse de adı ''sorunlu, arızalı''

Soruya cevap: gönlüne uygun biri denk gelmemiştir+1
0
Kahvedesu
(19.01.23)
soyleyecek cok sey var da, yukaridakiler +1 diyip gececegim. bu soru cok sacma degil mi? ingilizce kelime kullaninca mesrulasmis mi oluyor yanlis hipoteziniz?
0
kedi olmus gidiyorsun
(19.01.23)
Genellenemez, kendi gözlemlerimi yazacağım. Çevremde iki grup bekar kadın var.

İlki deli divane evlenmek isteyen, bekar olmayı bir eksiklik olarak gören hatta ve hatta bu “erkeksizliği” diline vurmuş kadınlar. Ben bunlardan uzak dururdum. Zaten çevreme isteyerek dahil ettiğim tipler değiller.

İkincisi ise evliliğe veya bekar olmaya bir anlam yüklemeyen hayatı yaşamayı bilen kadınlar. Hedeflerinde evlilik yerine mutlu olmanın var olduğu kişiler. Bu mutluluk içine sinen biriyle evlenerek de yakalanabilir onlara göre ya da istemediği bir ilişkiye maruz kalmayı bırakarak da. Ben bu kadınlara herkesten daha çok saygı duyuyorum. Çünkü ne istediklerini biliyorlar ve akıllılar. Toplumun dikte ettiği şeylerden dolayı paniğe kapılıp yanlış kararlar vermezler mesela. Fanatik de değillerdir ölümüne bekarlığı falan da savunmazlar.

İlkindense redflag. Muhtemelen evlenmeyeceksen seninle kahve içmeye bile çıkmayı çok görecektir. Yorucu.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
Düşüncelere saygı duymayı öğrensek keşke. Bu duyuruda arkadaş benim hipotezim budur, çürütün dememiş ki. Soru sormuş, cevap bekliyor. Şu güzel ortamı bozan ise niyet okumak, azarlamak.

Cevap; 31 yaş evlenmek için çok erken günümüzde, modern dünyada ben de böyle düşünüyorum ama erken evlenmenin normal karşılandığı şartlarda ve evlenmemiş bir kadının evlenmesine engel potansiyel problemlerin olduğu hipotezi altında, ruhsal bozukluklardan, ailevi sorunlara, fizyolojik (frijit gibi) problemlere kadar bir çok problem (red flag) akıllara gelebilir.
0
gabe h coud
(19.01.23)
@gabe +1. Niyet okumayı, kendi doğrularımızı tek doğruymuş gibi görmeyi bıraksak keşke. Çünkü bunlar fen bilimleri değil neticede.

Ben şahsen, çok şey görmüş geçirmiş ve artık karşı cins tarafından farklı algılanıyor olarak düşünürdüm. Ya da tam tersi, fazla sakınıp ince eleyip sık dokumaya çalışmaktan ötürü ortada kalıp artık kendi hedef kitlesindeki erkeklerin büyük kısmının evlenmiş olması sebebiyle bekar kalmış da olabilir diye de düşünülebilir. Sağlık sebeplerini düşünmek de bana çok eski kafa düşünce yapısı geliyor mesela (kısırlık iması yapılır toplumda bu konuda genel olarak). Neticede kimse evlenmek, evlenince de çocuk yapmak zorunda değil. Kısaca aklıma bunlar gelirdi ama çok da üzerine kafa yoracağım bir şey olmazdı normal şartlarda açıkçası.
0
henchman
(19.01.23)
Düzgün bir işi, iyi bir geliri olan kadın evlilik saplantısında olmuyor. Bu bahsettiğim gruptan olmayan kadınlar için evlilik bir statü ve yaşamı garanti altına alma yolu.

Hiç evlenmemiş olmak vs boşanmış olmak kıyaslamasında boşanma süreci yıpratıcı. Hayatının iplerini eline almış biri bu riski almak istemez.

Buna göre kendin karar ver. Hangi kategorideyse.
0
romario
(19.01.23)
kendi arkadaş çevremden yola çıkarak yanıtlayayım (tam 31 yaş grubu). arkadaşlarım hem yakışıklı olsun, kaslı ve fit olsun, hem kendilerine çok aşık olsun, hem aileden az çok varlıklı olsun, hem kendi işi olsun ve iyi kazansın, hem kültürlü olsun, hem romantik olsun ve sürprizler yapsın, seyahat etmeyi sevsin vesaire bunların hepsini istiyor. mesela tüm bunların üzerine instagram profili güzel/uyumlu olsun diyen arkadaşım bile var.

hiçbirinde mental bozukluk falan yok. yalnızca gerçekdışı beklentiler var. bana eşimin tipsiz olduğunu, neden evlendiğimi soran (?) arkadaşım olmuştu :) ya da ilk buluşmada yalnızca su içtiğimiz için "ben olsam bi daha asla görüşmezdim" diyen arkadaşım.

özet: çok titiz olmak, ikinci şans vermemek, çok yüksek beklentiler.

ek: hepsinin görüştüğü, flört ettiği erkekler var ama evlilik amaçlı düşünmüyorlar. beğenilmiyor değiller yani. zaten bence evlenmek isteyen kadın bir şekilde evlenecek biri mutlaka bulur.
0
deartheodosia
(19.01.23)
Bu yaşa kadar gönül eğlendirmiş, gönlüne göre birini bulamamış. Bulduğu da geçmişinden veya o anki halinden memnun değildir. Şu an ise yaşından dolayı sorun yaşıyor olabilir.

Ama bence aradığı kerizi bulamamış. Yaş ilerledikçe de bu zorlaşacak ve geriye dönüp ulan be ne yiğitleri harcamışım sırf nasılsa bulurum diye diye.

Yaşlar yakınsa 31 yaşında olan biriyle evlenilmez. Sen 40'sın o 31 ise olabilir bence. Onun dışında genç biriyle evlenmek her zaman daha iyidir. Bu yaşa gelene kadar yaşadığı yıkımlarla ve psikolojik durumlarla uğraşmak enkaz devralmak risk. Onun dışında çoluk çocuk düşünüyorsan vakit çok daha az. Soru çok genel cevabım da öyle.
0
Amory Lorch
(20.01.23)
hiç sevgilisi olmadıysa şüphelendirim ama o kadar. onun dışında çok sorun etmem. 31 evlenmek için geç bir yaş değil.
0
roket adam
(20.01.23)
Alfa dul kavramı var bi araştır istersen.gec değil diyenler var nerde yaşıyorsunuz agalar
0
olaylar olaylar
(20.01.23)
38-40 falan olsa soru biraz daha anlamlı olabilirdi ama 31 yaş kıllanılması gerekecek kadar geç bir yaş değil. o yaştaki insan problem olmayan nedenlerle de bekar olarak hayatını sürdürüyor olabilir. illa problem arıyorsak yaştan bağımsız olarak bazı işaretlere bakmak lazım. mesela kötü ilişki tecrübeleri sonucu güven sorunu oluştuysa o kişinin partnerini muhtemelen zor günler bekliyordur.
0
zgrydn
(23.01.23)
(10)

ozgur irade var mi?

tantavizisyon
sanki gunluk hayatta verdigim hic bir karari kendim vermiyormusum, gibi. beynimdeki kimyasallar durumu toplumsal/dini/siyasi/evrimsel/kisisel travmalarim vs yonlerden hizlica tarayip bana neyse en dogrusu onu yaptirtiyor gibi. bir kararin tamamen ozgur irademle alindigina nasil emin olabilirim? bu m
sanki gunluk hayatta verdigim hic bir karari kendim vermiyormusum, gibi. beynimdeki kimyasallar durumu toplumsal/dini/siyasi/evrimsel/kisisel travmalarim vs yonlerden hizlica tarayip bana neyse en dogrusu onu yaptirtiyor gibi. bir kararin tamamen ozgur irademle alindigina nasil emin olabilirim? bu munkun mu?
0
tantavizisyon
(19.01.23)
yahu bulamadım, bulursam editleyeceğim, "free won't" gibi bir şey vardı. Bir deney. aslında siz bir karar almadan önce örneğin elinizi kaldırmandan hatta bunu düşünmeden önce vücudunuzda kimyasallar harekete başlıyor.
bulduğumda editleyeceğim.
(bkz: libet experiment)
www.youtube.com

bir okuma olarak vermiştim cevabı. soruya cevap olmayacağı belli araştırılacak yeni bir fikir olarak fakat alttaki cevabı görünce hak verdim bence de libet deneyindense "fularsız entellik" evet. askdjalksdjalskdjla. sabır ya.
0
sparkle kiddle
(19.01.23)
Yahu libet deneyi cok meshur da bu bir seyi gostermez. Yani elini kolunu kaldiracak olmanin 1-2 saniye onceden tahmin edilebilecek olmasi benim hayatimla ilgili ne tasarladigimda soz sahibi olmadigim anlamina gelmiyor.

Baslangic icin spotify'da fularsiz entellik'in 10 bolumluk ozgur irade serisini oneririm.

Evet, bir ton seyin etkisinde kaldigimiz muhakkak ama henuz bilimsel veriler cok yeni, kimse bir cevapta mutabik degil.

Bir ara bundan dolayi, yok diye dusunup depresyona girmistim ama zamanla gecti neyse ki, bilgiyi de geri plana attim.
0
ahm1
(19.01.23)
Fularlı entelliği dinlerseniz göreceksiniz ki şaka şaka.

Libet +1

Üzerine bonus: bilinçaltımıza oynarsak özgür irade üzerinde bir miktar kontrol sağlanabilir gibi geliyor. Çünkü düşüncelerimiz duygularımızı ve hareketlerimizi şekillendiriyor. Düşünce yapımızı değiştirebilirsek -ki çok zor- bir şeyler mümkün gibi.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
fularsız entelliğin 10 bölümünü dinleyip vakit kaybetmeyin. bu kadar çöp bir içerik yok çöp kutunuz dışında.

imdi bilinçaltı diye bi şey yok bu bir.

bedeniniz (beynindeki kimyasallar) ve "siz" arasındaki ayrım nedir bu konuda kafanızın karışık olduğu belli. bedeninizden bağımsız bir "siz" yoksa zaten sorun yok. varsa o nedir ve neden bedenin sözünü dinlemek zorundadır? her tuvaletiniz geldiğinde koyvermediğinize göre...
0
sert siyah krom
(19.01.23)
İlk defa bilincalti yok diyen birine rastliyorum.

Libet icin sunu soylicektim, unutmusum: el kol kaldirmak zaten otomatik yaptigimiz hareketler. Tek basina bu deney hicbir seyi gostermez.
0
ahm1
(19.01.23)
bilincalti yok da (turk psikologlar pek kizar bu yerlesmis ama yanlis tabire) bilincdisi yok demek baya sacmalamak geldi bana da.

edit: fularsiz konusundaysa katiliyorum, 140journos'nun podcast versiyonu, ortaya bir seyler derleyip sacip kaciyor.
0
🌸tantavizisyon
(19.01.23)
bilinçaltı ile bilinçdışını aynı şey olarak kullanıyorum, kelimelere çok takılmayalım: tureng.com

fularsız konusunda da: 140 journos'u hiç sevmem, kötü oldu o örnek ama "bir şeyler derleyip saçıp kaçıyor" demişsiniz de işte o derlediği şeylerin içinden sağlıklı bilgileri ayırt etmek de sizin elinizde. başka nerede bu kadar derlenmiş şey bulacaksınız? "adam her konuda doğruya ulaşıyor, dinleyin, hangi kanaate varıyorsa o doğrudur" demiyorum zaten.
0
ahm1
(19.01.23)
bence freud'u ilk defa gören yoktur..

freud'un kendisi "bilinçaltı" terimini önce kullanıp sonra herkesin yanlış anlamasından ötürü kullanmayı bırakmıştır. "bilinçdışı" demiştir. sonradan bu terimin de anlamının belirsiz olduğu için kullanılmaması gerektiğini düşündüğünü açıklamıştır. zaten bugün freud'un düşünceleri içinde (evet, zihnin işleyişinde bilinç olmadan işleyen bir şeyler de var) dışında kabul gören yok gibi. rüya tabirleri eskiden gazetelerin 20 kupona verdiği rüya tabiri kitaplarıyla aynı düzeyde görülüyor. cinsellik konusunda da psikoloji/psikiyatriden çok edebiyatçılar ve filimciler onun fikirlerini birer şablon olarak kullanıyor.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
Seçimler sabit kalsa dahi ( ki her zaman yeni seçenek eklemek mümkün farkındalık ile) seçeneği neden seçtiğimizi bilmek ve bu seçimi isteyerek yapmak özgür irade bence. Otomatik tepkiler yerine Kişisel ihtiyaçlara göre seçim yapıyor olma özgürlüğüne sahip olmak aynı seçimi yapabilme ihtimalini değiştirmez. Kendini tanıyıp sevip içinden gelen seçimi yapmak en mantıklısı, hayat bizim ve bir sonu var, bence eğlenceli olanı seçmeliyiz her zaman.
0
hasmetizm 2046
(20.01.23)
Bu arada evrim agaci'nda bir yazi okumustum, cok iddialilar bu konuda, ozgur irade yok diyorlar. Gerci onlar her konuda "bunun kesin dogrusu budur" seklinde konustugu ve goruslerini empoze etmeye calisiyor gibi geldigi icin ben de onlara karsi pek sempatik bakamiyorum.
0
ahm1
(20.01.23)
(18)

Kim aday olsa asla vermem diyorsunuz?

tessera-tessera
Benimkiler:EkmeleddinBabacanDavutogluVe tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
Benimkiler:
Ekmeleddin
Babacan
Davutoglu

Ve tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.

Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.

Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
0
tessera-tessera
(19.01.23)
Rte kaybetmemek için kendisini kopyalatıp ikinci bir rte ile seçime giderse ancak o zaman oy kullanmam.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
RTE karşına bizzat Deccal'ın kendisi çıksa yine oy veririm, sonra Deccal'ı adam etmek için bi şansımız olur yine.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Altılı masadan sağduyusuna güvendiğim tek isim Kılıçdaroğlu. İmamoğlu aday gösterilirse ya oy kullanmam ya da tepki olarak erdoğan'a oy veririm. Onun dışında muhalefetten kim çıkarsa oy veririm. Ama dediğim gibi kılışdar çıkarsa canı gönülden veririm.
0
IncredibleMau
(19.01.23)
gecmiste mhp ve akp ile iliskisi/bagi olan kimseye oy vermem. davutoglu, aksener, babacan da dahil.
0
chemical dependency
(19.01.23)
Asla vermem dediğim yok herkese veririm
0
ananiyimioguz
(19.01.23)
davutoğlu’ndan nefret ediyorum. neye güveniyor da hala siyasette ve ne alaka onu hala alıyorlar asla anlamıyorum. stratejik derinliğiyle ülkeyi orada burada savaşa sürükler. berbatın da kötüsü bence davutoğlu.
0
deartheodosia
(19.01.23)
duruşumuz net pbs.twimg.com
0
pide
(19.01.23)
@ruhen hastayim ben +1

Ekmel'den dolayı midem bulanıyor olsa da tek adam rejiminde RTE yerine gelen kişiye, ona taptıkları gibi tapmazlar malum partililer. Aynı güçte istediği gibi oynayamayacağı gibi, başka seçimi de kazanamaz.

Normal şartlar altında Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Demirtaş, İmamoğlu vb. gibi isimleri istemem. Aralarında sürpriz çıkmayacak tek isim Karamollaoğlu, o da siyasal islamcı zaten. Yine de @Kaleci Saçlı Forvet +1
0
nawar
(19.01.23)
Siyasal islamcı ve ülkücüye vermem. Kılıçdaroğlu ve imamoğlu dışında bir seçenek yok benim için.
0
cilekli krep
(19.01.23)
Bence insanların anlamadığı şu: Bu seçimde amaç gönlümüzden geçen adayın kazanması değil, bu seçmde amaç RTE'yi devirmek. Yani tek adam rejimini bitirmek mutlak otoriteyi sonlandırmak. Yani bu bir demokrasi şöleni değil. Bu uğurda da beğensek de beğenmesek de her şey göze alınabilir her yol kullanılabilir. Ha RTE iner sonrasına sonra bakılır zaten bu süreçe ben şuna oy vermem ben buna oy vermem deme lüksümüz gerçekten yok. Böyle diyebilen biri durumun vahametini idrak edemiyordur benim gözümde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
KK'ya çok isteksiz vereceğim açıkçası. Zaten sol kesim deccale bile oy vericek bunu tartışmak manasız. mesele kararsız kesime de hitap edecek aday çıkartmak. Sadece bizim oylarımız yetmiyor çünkü. Kaçak çay yakmakla uğraşacaklarına insanların güncel problemlerine değinebilseler keşke. Kim hangi tarafa çalışıyor anlamak çok zor.
0
personaa
(19.01.23)
maske zorunluluğuna karşı çıkmayan kimseye oy vermem. bu konuda yanlış karar veren bizi satar da.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
deccal zuhur etse hoşgeldin horasan'ın yiğidi derim tweeti +1

Saydığın isimlerin aday olma ihtimali inanılmaz düşük zaten. Anca dediğin gibi 3+ aday durumunda aday olabilirler o zaman da zaten senin tercih edeceğin başkası aday olur.

Ama bence en mantıklısı tek adayla işi bitirmek. 2018 seçiminde gördük işte fazla aday durumunu.

Ayrıca şu seçimde aday seçme lüksü görmeyi anlamıyorum. İçimden geçen aday yoksa oy vermem durumu yaşansın diye bu seçimde kim olursa olsun oy vermemiz lazım yoksa Azerbaycan vs gibi %95le seçim kazanılan ülkelere dönücez bunu anlamak çok mu zor?

Son olarak, bence ideal cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olur çünkü altılı masanın çizdiği yolda bu sistemi bitirip parlamenter sisteme dönüldüğünde seçilecek cumhurbaşkanının kariyeri bitecek. Kılıçdar'ı her şeye rağmen sevmek istiyorum ve ona iyi bir jübile olur. Ama gerçekçi olursak en heyecanlandıran aday İmamoğlu olur.
0
nundu
(19.01.23)
türkiye'de öncelik demokrasiyi ve seçimle lider değişebileceğini hatırlamak olmalı. erdoğan gittiğinin ertesi günü isveç olmayacağız. bu beklentiyle sandığa giden/gitmeyen ülkeden hiçbir zaman bir halt olmaz.

ben o yüzden hiç istemeyerek bile olsa aday kim olursa olsun ona vereceğim. çünkü bu tek adam rejimi dağılır, ülke idari anlamda bir nefes alırsa bir sonraki seçimde o adayı gönderme şansımız olur. sırf ekmek yahut demokrat dede var diye oy vermezseniz her şey çok daha kötü olacak. şu an aday seçme lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. bu seçim demokrasiyi hatırlama, sandıkta koltuk değişebileceğini hatırlama seçimi... aday seçme şansı da umarım bir sonrakinde olur.

bu benim şahsi düşüncem tabii, vermeyen vermesin, ben çok yoruldum çünkü bu ülkenin siyasetinden. vay sen niye vermedin senin yüzünden bu haldeyiz diyesim gelmiyor kimseye. sağcısıyla solcusuyla, şusuyla busuyla cahil ve saçmasapan bir kitleyiz maalesef. belki de hak ettiğimiz budur yani.
0
mark greg sputnik
(19.01.23)
Her türlü karşıdakine oy veririm. İktidar değiştikten sonraki seçimde seçme şansım olabilir. Şu anda Pakistan ya da Venezuela olma eşiğindeyiz. Seçme şansımız yok.
0
gabe h coud
(19.01.23)
seninkilerin aynısı.
0
roket adam
(20.01.23)
6'lı masanın adayına oy verdikten sonra kime oy verdiğinin bir önemi yok ki.

6 ocak 2023 ahmet davutoğlu açıklamalarına göre %1 oy alan partinin bile istediği her şeyi veto etme yetkisi olacak. O yüzden "babacan'a / davutoğlu'na oy vermem, kılışdar'a vereceğim" demenin bir anlamı olmuyor, her türlü oyun onlara gidiyor.

Biraz eğlenceli yani, AKP gitsin diye oy veriyorsun, kazanırsan yine AKP'liler bakan oluyor. Kaybedersen yine aynı :)

6'lı masadan ayrılıp kendi bi aday gösterirse (İmamoğlu, Mansur vs) İYİP'e basarım belki. Yoksa oy kullanmam. Davutoğlu'na bakanlık vermek istiyorsan git reis'e bas daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(20.01.23)
davutoğlu'na vermem. gerisine veririm. davutoğlu kazanacağına rte bir dönem daha götürsün ülkenin geleceği kurtulur en azından. çünkü o kadar kötü olur ki bir daha bunların hiçbirr uzantısı bir şey kkazanamaz bu ülkede.

ha davutoğlu kazansa da chp güdümünde olacağı için o kadar kötü olmaz ama kendi ideolojisiyle yönetebilecekse rte diyorum.

edit: ben de deccali RTE'ye tercih ederim. sıralamam deccal>RTE>davutoğlu şeklinde.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
(8)

Çocuğum oturacak çık diyen evsahibi konusu

jorah the andal
Selamlar, Ankarada 3. yılım bitti 4.yılıma giriyorum evde ev sahibi aradı ne fiyat vericeksin giriş katları senin kiranın 3 katı olmuş gibisinden konuştu. Bende %25 sınırdan yapmayıp %50 gibi bir şey yapalım diye konuştum. Çocuklarla görüşüp döneyim sana dedi. Direkt tebligat göndermiş bana dönmeden
Selamlar, Ankarada 3. yılım bitti 4.yılıma giriyorum evde ev sahibi aradı ne fiyat vericeksin giriş katları senin kiranın 3 katı olmuş gibisinden konuştu. Bende %25 sınırdan yapmayıp %50 gibi bir şey yapalım diye konuştum. Çocuklarla görüşüp döneyim sana dedi. Direkt tebligat göndermiş bana dönmeden. Çocuğunun oturacağını düşünmüyorum ama direkt aramadan kira talebini söylemeden tebligat çekince de bi işkillendim açıkcası. Bi ihtimal gözümü korkutmak istiyor olabilir.

Birkaç avukatla görüştüm 3-4 aya duruşma tarihi verip karara bağlarlar 1 aya karar yazılır istinaf hakkı verirlerse de 5-6 ay ordan kazanırsın ama 9-10 aya her türlü çıkarır seni diyor.(3 yıl kiraya veremeyeceğini biliyorum mahkeme kararıyla çıkarttığında tek kozum o) Şimdi kurumda lojman bekliyorum 1 yıla en kötü 1.5 yıla çıkma durumu var yani vakit kazanmam gerekiyor. Arayıp orta yol belki bulmaya çalışacam ama hiç fiyat söylemediği için muhtemelen öyle birşey düşünmüyor.

Belirttiğim sürelerden daha uzun sürme ihtimali var mı
0
jorah the andal
(19.01.23)
Salla onu, iyi bir avukat bul, 2 yıl sürer seni tahliye etmesi.
0
malheiros
(19.01.23)
Avukatlar daha iyi bilir ama İstanbul'da bir ay önce "kira tespit davası" açılan arkadaşıma mahkeme 11 ay sonraya ilk duruşma tarihi verdi. Ankara'da 3-4 ayda duruşma tarihi verileceğini düşünmesi şaşırttı.

Bence her şekilde bu davanın açılmasını, yapılmasını bekleyin. Bir yıl bile sürse o süre boyunca sadece %25 artışlı ucuz kira ödeyeceğiniz için iyi para biriktirirsiniz. Siz çıktıktan sonra da o eve kiracı girdiğini tespit edip oradan da para kazanırsınız.

Ev sahibi madem hukuk yoluna gitti, onun açtığı yoldan ilerleyin.
Bir avukata daha sorun bence bu konuyu.
0
michael_knight
(19.01.23)
Şöyle şov yapanlara siz de bir şov yapın ve bırakın kararı mahkeme versin. %99 çocuğu oturmayacak çünkü.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
şuan mahkemeler bu davalarla o kadar şişmiş durumda ki en yakın duruşma tarihi en erken 0 ay sonrasına veriliyor, Ankara'da durumun farklı olduğunu zannetmiyorum. hemen ilk duruşmada karara çıkmaz mahkeme, 2 ay da öyle atar, sizin en azından 1,5 seneniz var çıkartması için. bir tek dava masraflarını karşı taraf vekalet ücretini vs. ödersiniz. o yüzden hiç çıkmayın, açsın davasını, mahkeme masraflarını da ortalama birşey hesaplayıp kenara köşeye ayırın dolar/euro/altın vs. alın. çok daha karlı çıkarsınız.
0
wendyangelamoiradarling
(19.01.23)
Benim gördüğüm ankara'da davalar hızlı ilerliyor. Piyasa fiyatına kirayı çekebilirsiniz. Çünkü 1.5 yıl dolmadan çıkarırsa ne yapacaksınız. Bir alternatifiniz yok galiba. Ben risk almayı sevmeyen bir insan olduğum için piyasa fiyatına çekmeyi teklif ederim.
0
cilekli krep
(19.01.23)
@cilekli krep piyasa fiyatlarına çekmeye gücüm şuan için yetmiyor, piyasa fiyatını geçtim kendi evini çoook değerli görüyor piyasanın üstünü söyler hep. tahminimce isteyeceği fiyat ile ödeyeceğim %25 zamlı fiyat arasındaki fark ile kaybettiğim davadaki avukatlık ücretleri ve taşınma masraflarımla bile daha karlı olma durumum var.

Tek sıkıntı lojman ben evden çıktıktan sonraki aylarda çıkarsa 2 3 aylığına taşınmam gereken bir ev bulmam gerekebilir ekstra onun masrafı çıkar bir daha taşınma masrafı, emlakçı parası, depozito falan,en kötü senaryo bu, bunda da lojmanda uygun oturmam sebebiyle zararımı karşılayabilcek olmam aslında. Diğer türlü çok daha erken 3 4 ay da çıkartabilecekse zaten el mahkum bu adama vereceğim parayı daha uzaktaki bir eve vermek olacak.

Durum bu olduğundan aslında genel durumlarda karlı gibi gözüküyorum ama yorucu tabi. Gerçekten çocuğu oturacak bir insan çok önceden haber ederdi diye düşünüyorum aramız da kötü falan değildi gayet anlaşıyorduk ama. Böyle kötü niyetli insanların hem haklı hem güçlü olmasını hazmedemiyorum. Sırf bu durumda bile zararım olacaksa bile, sinirimden bu insanla uğraşmış olayım diye dava yoluna gidesim geliyor.
0
🌸jorah the andal
(19.01.23)
Piyasa fiyatına falan çekmeyin. Adam anlaşmaya niyetli biri olsaydı tebligat çekmezdi. Büyük ihtimalle gözünü para hırsı bürümüş birisi. Dayanamayacağınız aşırı taciz, tehdit, stres vs. gibi bir durum yoksa bırakın kendi hırsının bedelini uğraşarak ve kaybettiği zaman ve parayla ödesin.
Gerçekten 3-4 ay sürse bile (ki çok zor) hemen çıkmaktan her koşulda iyidir. Her halükarda cebinizde para kalacak. Zaman sizin lehinize bu durumda. Hele bir de kiraya verdiğini görürseniz üstüne para bile kazanacaksınız. Lojman konusu da garanti olmayabilir. Belki hiç çıkmayacak, belki geçikecek. O yüzden bence ona da takılmayın çok fazla. Buradaki tek husus, tehdit, stres ve taciz durumuna ne kadar dayanacağınız. Ha, böyle bir durum da yoksa her şey gayet net zaten bence.
0
henchman
(19.01.23)
@henchman tehdit gibi konulardan yana sıkıntı yaşamam da kendi kendime biraz stres yapabilirim doğal olarak o da karar çıktı mı çıkacak mı falan diye. Benim için her anlamda sıkıntılı çünkü planda olmayan masraflar çıktı.

Ama adam kötü niyetli olunca 3 yıl başkasına kiralayamıyor oluşundan sürekli takipçisi olacağım. Komşularla aram da iyi adamı rahatsız ederim yani 3 yıl elini kolunu da bağlayabilirim. gerçi 1 yıllık tazminat öderim bunu da yeni kirayla 5 aya çıkarırım zaten diye düşünüp bu yola da girmiş olabilir.
0
🌸jorah the andal
(19.01.23)
(10)

Stres ve Hastalık ilişkisi ?

jonas
Stresin hastalıklara, ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiği bilimsel bir gerçek mi? Yoksa bir inanış mı?Eğer stres bunlara direkt olarak yol açabiliyorsa, işinin yapısı gereği hayatı stresle geçen insanlar nasıl erkenden ölmüyorlar? Misal aşırı yoğun sinir, stres ile ömür sürmüş olan antrenörler F
Stresin hastalıklara, ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiği bilimsel bir gerçek mi? Yoksa bir inanış mı?

Eğer stres bunlara direkt olarak yol açabiliyorsa, işinin yapısı gereği hayatı stresle geçen insanlar nasıl erkenden ölmüyorlar? Misal aşırı yoğun sinir, stres ile ömür sürmüş olan antrenörler Fatih Terim, Obradovic falan hala hayatta :)

Ne diyorsunuz stres-hastalık ilişkisine dair?
0
jonas
(19.01.23)
Stres=>Aşırı Kortizol Hormonu=>Amnioasit yıkılımı=>Bağışıklığın düşmesi=>Hastalıklara açık hale gelmek.

Böyle yol göstererek yazdım ama tam anlaşılamayabilir. Şöyle: Sürekli stres halindeyken beyin ve kalp aşırı çalışma eğilimine girer o nedenle çok şeker tüketir, sistem de şeker yetiştiremediği için böyle durumlarda çoğunlukla kortizol vasıtasıyla glikoza dönüştürülebilen bazı aminoasitleri şekere dönüştürmek için yıkmaya başlar, bunlar arasında lenf sisteminde virüslerle bokla püsürle savaşan proteinler de var, haliyle bunlar da yıkılıyor, bunları yıkınca immun hücrelerinin de bulunduğu lenf sistemi zayıflıyor, yani bağışıklığın düşüyor hastalanıyorsun. Böyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Aslında mesele stresle baş edebilmek. Herkesin bu konudaki kabiliyeti bir değil. Kimisi yoğun stresten mental olarak etkilenmezken kimisi hiçbir şey yapamayacak hale gelir.

Akut stres bilimsel olarak kanıtlanmış bir şekilde kalp hastalıkları - felç - sindirim sistemi hastalıkları - bazı otoimmün hastalık vs vs ihtimallerini arttırıyor.
0
nuevo
(19.01.23)
Her insanın strese verdiği tepki farklı oluyor; bazısı devlet yönetiyor, bazısı evden çıkamıyor. Stres hem insan vücudu hem de kendini geliştirmek için şart. Pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizol, fiziksel ya da duygusal bir tehditlere karşı vücudun doğal bir yanıtı olan stresi kontrol altına almaya yarayan steroid hormondur; stres hormonu da deniyor. Ayrıca kişisel gelişimimiz için de stres en önemli etken; sınav stresi, başarma stresi, yarışma stresi vs bunlar olmazsa tembel köfte gibi otururuz, ne mezun olunur, ne uzaya çıkılır.
Yani stres hayattır, önemli olan onu nasıl kullandığın.
0
tiny penny
(19.01.23)
stres insanı öldüren bir şey. stresten saçların dökülür yemeden içmeden kesilirsin organların iflas eder, yaraların çıkar cogu hastalıgı tetikler vücut direnci düşer. stres ve üzüntü kombo yapar.
0
koela
(19.01.23)
Evet. İki defa başıma geldi.

İlkinde bacaklarımda yürümeme engel olacak bir ağrı belirmişti, evden adım atamıyordum. Doktorlar psikiyatriye yönlendirdi ve ağrılarım geçti.

İkincisinde de göğsümde bir rahatsızlık var zannediyordum. Gece gece kalp krizi geçiriyorum diye acillere gidiyordum. Gitmediğim bölüm, olmadığım nefes testi kalmamıştı. En son panik atak teşhisi koymuştu psikiyatri. Doktorun bana sorduğu ilk soru “Okuduğun bölüm ne çok büyük stres altındasın” olmuştu.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
fatih terim, obradovic falan öyle paralar alıyor ki. evinde saunası + bodrum'da özel plajı olan yazlığı falan var adamın. o atıyor stresini bir şekilde.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
Bilimsel olarak temeli olan bir konu stres ve fiziksel sağlık ilişkisi.

Kendim birebir yaşadım onlarca sefer. Özellikle hayatımda yaşadığım en büyük acıdan 1-2 ay sonra nefes darlığı çekmeye başladım.
Öyle bir haldeydim ki geceleri sırt üstü yatamaz olmuştum ağrı ve kasılmalardan. Doktora gittim, kontrol etti baktı hiçbirşey yok ama sırt kasları kilitlenmiş, göğüs kafesim nefes almak için genişlediğinde herşey bıçak gibi saplanıyor.
Her türlü fiziksel kontrolü yaptı, darbe, kaza sorgusu çekti yok yok. Sonra "son zamanlarda bir stres durumu oldu mu?" dedi. Jeton bende o anda düştü. Durumu anlattım, "çok normal, acilen kendinizi rahatlatmanız ve spor yapmanız lazım" dedi. Biraz alkol, bol bol spor derken 2-3 aya toparladım.
0
quaker
(19.01.23)
duyuruyu açan arkadaş sormuş bilimselligi var mı diye cevap yazan herkes kendi deneyimini anlatmış nerdeyse :)

cevap kısaca "evet". aşagıda son yıllarda buna yönelik çıkan makaleleri iliştiriyorum,

(git:www.annualreviews.org )
(git: www.sciencedirect.com)
0
e mice
(19.01.23)
İlk cevaptan anlattık ya abi bilimsel nedenini daha ne kadar bilimsel anlatalım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
(bkz: oksidatif stres) tamamı stres hormonları ve onların tetiklediği reaksiyonlar.

bu zaten bilimsel sebep sonuç ilişkisi ile ispatlanmış bir konu.
0
kobretti
(19.01.23)
(17)

her zaman hesabınzıda kaç para olduğunu bilir misiniz?

momento
ben çoğu zaman bilmiyorum var mı öyle olan?
ben çoğu zaman bilmiyorum var mı öyle olan?
0
momento
(18.01.23)
bilirim yaklaşık olarak
bilmeyenler aşırı zengin ya da umursamazlardır
0
jelly bear
(18.01.23)
Mobil uygulamalar sagolsun neredeyse kurusu kurusuna bilirim
0
j r r tolkien hayrani
(19.01.23)
sirkülasyon olduğu için kabaca ne olduğunu bilirim sık kullandığım hesapları. ama az kullandığım hesapları pek bilmem
0
paintov
(19.01.23)
bilirim.
0
rakicandir
(19.01.23)
Ben aylık toplam gelirimi de kuruşu kuruşuna bilmiyorum açıkcası. Kafamda kaba taslak aşağı yukarı bir miktar var sadece. Kart ise şu ana kadar bir şey alırken hiç şüpheye düşürmedi, kontrol etme ihtiyacı hissettirmedi. O yüzden bilmiyorum diyebilirim. Belki birikimim hakkında daha gerçekçi tahminim olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
zırt pırt hesaba girmek zorunda olduğum için genelde bilirim. bir de tek banka kullandığım için haliyle...
0
candide
(19.01.23)
yani kuruşu kuruşuna tam bilmem. atıyorum 20 vardır derim 18 küsür çıkar gibi. küçük sapmalarla da olsa bilirim.
0
pardus
(19.01.23)
Zenginsen ya da fakirsen bilmezsin, ortadireksen bilirsin ;)
0
halitkin
(19.01.23)
kredi kartı borcumu dahi bilirim.
0
mstiteltr90
(19.01.23)
Evet. eskiden hic bilmezdim su an butun hesaplarda ne kadar para var ne kadar borc var vs noktasina kadar biliyorum
0
hot potato
(19.01.23)
evet çünkü her şeyi nakit alıyorum. ay başında maaş yatınca artısını eksisini ve o ay kenara ne kadar attığımı tartıyorum. bunun aksi bana mantıksız geldi. neden bilmeyesin ki? şu hayatta en önemli meta para.
0
bohr atom modeli
(19.01.23)
Hiç bilmiyorum ben de. Ne kadar borcum var, bu ay ne kadar para geliyor falan tamamen kaos.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.23)
borsa vs. çeşitli kalemlere yatırım yaptığım için hepsini excel'de düzenli şekilde tutarım. o nedenle kuruşu kuruşuna bilirim.
0
lazpalle
(19.01.23)
Başlığı okuyunca düşündüm, 3 tane ayrı bankada hesaplarım var üçünü de bilemedim şu an.

Çünkü çok hareketli hesaplar, durgun değiller, sürekli giriş çıkış oluyor ticaretten dolayı. Takip etmek için ben de excel tablosu kullanıyorum.
0
John Bloor
(19.01.23)
1 tane aktif kullandığım hesabım var. bir başka bankadan kredi kartım var ama orada hesap tutmam, kart borcunu da aktif kullandığım bankadaki hesaptan yaparım. her gün sabah bankaya girdiğim için hesabı tam olarak bilirim. hesaba para geldiğinde veya çıkışında telefona bildirim gelir. kontrol altındadır her zaman.
0
gabe h coud
(19.01.23)
yaklaşık olarak bilirim
0
freebird5406_2
(19.01.23)
ben de kredi kartımda kalan limiti bilirim. ne güzel hepinizin parası var benim hep borç.
0
entropik
(19.01.23)
(22)

Hep aynı yere oturmak

Kaleci Saçlı Forvet
Çeremde fazla kimsede görmedim bunu sizde var mı merak ettim. Misal evde hep aynı koltuğa otururum, 3 senedir yaşadığım evin salonunda hiç oturmadığım bikaç koltuk var mesela hep aynı koltuğa oturuyorum, başka bir yere oturmak zorunda kalırsam rahatsız oluyorum. Yemek masasında falan da öyle mesela
Çeremde fazla kimsede görmedim bunu sizde var mı merak ettim. Misal evde hep aynı koltuğa otururum, 3 senedir yaşadığım evin salonunda hiç oturmadığım bikaç koltuk var mesela hep aynı koltuğa oturuyorum, başka bir yere oturmak zorunda kalırsam rahatsız oluyorum. Yemek masasında falan da öyle mesela bi kere bi arkadaşım benim sandalyeme oturmaya çalıştı döverek kaldırmak zoru asdas tabii döverek kaldırmadım ama bilerek yaptığı için 5 dakika sonra kendiliğinden kalktı. Acaba obsesif miyim falan diye düşündüm ama bundan başka da bi takıntım yok, sizde var mı böyle şeyler? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Yaşlılara özgü bir davranıştır. Yaşlanıyosun galiba :)
0
Mirket
(18.01.23)
Abi yaşlanıyorum ama 20 yaşımda da böyleydim, ruhum komple yaşlıdır belki bilemedim asdads
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Normal bir davranış, ben bir porblem görmedim.
0
gabe h coud
(18.01.23)
Geçen iş yerinde bunu konuştuk. Yaygın bir durum bence.

Konuyu bir adım ileriye taşıyarak “sevgililikte sağ-sol” konusunu açıyorum. Şimdi tüm birlikteliklerimizi düşündüğümüzde de fark edeceğiz ki her ilişkimizde ya hep sağ taraftayız ya da sol tarafta. Bir kere sağ tarafta yattıysak mesela orası yıllarca üzerimize zimmetleniyor. Sonraki ilişkinizde yanlışlıkla solda bulundunuz diyelim b.ku yediniz, oraya mahsur kalıyorsunuz. Artık sinemada falan hep sol tarafta oturmanız gerekiyor. Bu bana daha acayip geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.01.23)
bende var biraz bu valla çok katı değilim ama gider yine bellediğim yere otururum. el ele yürürken de elim ve tarafım bellidir vs. gibi.

ha bir de sheldon da var

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(18.01.23)
Valla hocam hani grupca hep sabit bir yerde falan yemek yiyorsak istemsizce ayni yerde oturuyoruzdur da onun disinda hep ayni yerde oturmaliyim gibi bir takintim yok. Bu davranisin da pek normal oldugunu dusunmuyorum acikcasi.

Icindeki forveti ozgur birakip git bir sac tirasi ol ve kendine gel.
0
j r r tolkien hayrani
(18.01.23)
Ben katıyım abi bu konuda oturmak zorunda kalırsam götümde kurt varmış gibi kımıl kımıl oluyorum; el ele yürüme durumlarında ben hep kaldırımın cadde tarafında yürüyorum şimdi buna araba çarpar falan beni kan tutar uğraşamam deyip.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Abi restoran kafe vs gibi hep gidilen yerlerde önemli değil nereye oturduğum masaya da otururum gerekirse onu umursamam, ben ev içinde diyorum sadece.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Var böyle bir şey. Mesela bir mekana gittiğinde de hep aynı yerde oturur bu tipler. Bb'deki Lydia'nın ölümü bu yüzden olmuştu mesela. Obsesif bir davranış tipidir.
0
halitkin
(19.01.23)
evdeki 2 metreye 3 metre L koltuktaki sadece 30 cm lik aynı yerde oturuyorum yaklaşık 7-8 yıldır. masada da aynı sandalyeye otururum hiç değiştirmem. hatta her gün git gel yaptığım 500 metre uzaklıktaki bir yer var, yolun hep aynı kaldırımından yürür birebir aynı yerden karşıya geçerim. yatağımda da hep sağ tarafta yatarım. çok sık gittiğim kafe restoran olursa hep oturduğum yer boşsa orayı tercih ederim. böyle düşününce ve yazınca çok hastalıklı duruyor evet:) ama alışkanlıklarımı ve konfor alanımı seviyorum diye tanımlıyorum ben.
0
hypathia
(19.01.23)
evde oturduğum yer ve yemek yediğim sandalye sabittir. ancak dışarıda böyle bir alışkanlık yok
0
paintov
(19.01.23)
Ben de senin gibiyim paintov.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
evin icinde herkesin oturdugu yer bellidir zaten. ister tek basina yasa ister ailen ve 5 kardesinle.
0
baldur2
(19.01.23)
Evin içinde hobi olarak farklı yerlere oturan var mı ya? Yemek yerken tv izlerken falan herkesin koltuğu belli olur zaten genelde. Eskisi kadar salonda ailecek oturmuyoruz aile evindeyken (yemekler hariç) ama o zamanlarda da genelde herkesin oturduğu yer aynı oluyor.
0
nundu
(19.01.23)
Abi ben tek yaşıyorum akşam salona geçip televizyonda film izliyorum ama Kanal D'nin filmleri değil tabii Mubi filmleri gibi diyelim, oturabileceğim 2-3 farklı yer var ama ben hep aynı yere oturuyorum, bi gün de geçip şuraya oturayım demiyorum mesela, hatta benim koltuğum televizyona çapraz kalıyor görüş açısı olarak daha güzel konumda bi koltuk var oraya oturmuyorum hiç, böyle düşünelim. Yani 5 nüfuslu bir aile olup da herkesin bi köşeyi kaptığı bir ortam değil pek.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
kendi evimde veya eş dost evinde hemen her yere oturmuşluğum vardır ama sıklıkla oturduğum bir yer de vardır ayrıca. avmde yemek yerken çoğunlukla aynı yerde otururum. kafe ve restoranda aynı yerler boşsa oraya yamulurum. bir refleks gibi heralde zamanla kanalize oluyor insan.
0
pardus
(19.01.23)
yolculuklarda ve koltuklarda sağ tarafa oturmayı tercih ediyorum. benim açıklamam sağ kolumu dayayıp sol kolumla bir şeylerle uğraşabiliyor olmanın daha kullanışlı olması.

onun dışında yok evde her yerde yemek yiyorum.
0
bohr atom modeli
(19.01.23)
Son kısma kadar normal gidiyordu. Benim de evde tercih ettiğim sandalye ve koltuk var ama ilgili şeyleri yaparken en uygun konumda olmamı sağlıyor. TV'ye uygun uzaklık ve konfor gibi. Biri oturursa sorun etmem ama. Biraz takıntıymış seninki.
0
nawar
(19.01.23)
Alışkanlık bizi buna doğru itiyor. Ben mesela bilerek farklı yerlerinde oturmaya çalışıyorum evin. Arada yere yatıyorum bildiğin, tavanda neler var görmek için. Maksat bakış açısı değişsin. Şimdi böyle yazınca sanki ben de enteresanmışım gibi oldu, ama değil. Değiştir bakış açını ufak ufak.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
Evin içinde hobi olarak farklı yerlere oturuyorum. Kitap okurken ya da bir şey izlerken açıya göre güneşi önüme ya da arkama almam gerekebiliyor. Onun dışında hele bu gün de şu koltukta şöyle yatayım dediğim çok:D
0
Amaranta ursula
(19.01.23)
işte tek kişilik evde zaten bence daha da nettir bu o yüzden aile evi örneği verdim. Ben de kendi evimde hep aynı yerlere oturuyorum çünkü zaten niye başka yere oturayım diyorum :D

benim de mesela L koltuk var tv karşısında. Dünya kupası izlerken mesela tam karşısındaki kısma değil çaprazdaki kısma oturuyodum hep ve hep oraya oturuyorum. Zaten onun dışında bi de bilgisayara girdiğim masam var orda da oturduğum yer belli. Şu anki evde oturacak pek bi seçenek yok gerçi ama farklı seçeneklerin olduğu bir evde yaşasam da sabit yerlere otururdum.

Otobüs, metro gibi toplu taşımalarda da favori koltuklarım var boşsa kesin oturduğum. Ya da yemekhanede genelde sabit yere otururum. Ben de alışkanlıklarımı severim böyle zamanlarda :)
0
nundu
(19.01.23)
Ben de @hypathia +1
0
peki madem
(19.01.23)
(6)

Hediye vermek yerine hediye çeki vermek ne kadar mantıklı sizce?

ms brownstone
Bana biraz uğraşılmamış gibi geliyor ama çoğunluğun fikrini merak ettim.Senelerdir hala doğum günlerinde birbirine hediye alan 3 kişiyiz. Doğum günlerimiz de tam birer ay ara ile. Kasım ve aralıkta arkadaşlardan biriyle benim doğum günlerimiz vardı ve hediyeleşildi. Şimdi diğer arkadaş için hediye a
Bana biraz uğraşılmamış gibi geliyor ama çoğunluğun fikrini merak ettim.

Senelerdir hala doğum günlerinde birbirine hediye alan 3 kişiyiz. Doğum günlerimiz de tam birer ay ara ile. Kasım ve aralıkta arkadaşlardan biriyle benim doğum günlerimiz vardı ve hediyeleşildi. Şimdi diğer arkadaş için hediye ararken hediye çeki alma teklifi geldi ilk arkadaştan ama emin olamadım ben.

Şu anda her yerde indirim dönemi olduğu için düzgün pek bir şey yok mağazalarda ve bedeni olmazsa falan 1 aylık değişim süreli ürün yerine 1 sene geçerli çek alsak daha mantıklı diyor arkadaşım aramızdaki samimiyete güvenerek. Ne dersiniz?
0
ms brownstone
(18.01.23)
Hediyedeki anlam ve ruh yok onda.

Oldu olacak, her sene doğum günü olana belirlediğiniz bir parayı verin. Altın günü gibi olsun.

Saçma yani.
0
Mirket
(18.01.23)
Valla çek vermek bayağı bir samimiyet eşiğini aşmayı gerektiriyor bence. 9 yıllık arkadaşlarımızla biz ihtiyacımız/istediğimiz şeyi söyleme aşamasına gelebildik. Direkt para vermek bana biraz çiğ geliyor. Sanki alt metninde senin için bir hediye düşünmeye ya da almaya zaman ayıramıyorum al bu parayı ne yapıyorsan yap gibi geliyor:/
0
Amaranta ursula
(18.01.23)
Arkadaşınızsa olmaz.
Hediyenin olayı zaten düşünülmesi, sizin yerinize alınması.

Diyelim ki kazak aldınız. Bu arkadaşınızın kazak almaya parası yok mu? Eğer arkadaşınızın kazak almaya parası yoksa hediye çeki değil para verin.

Bana alsanız çok bozulurdum. Bundan sonraki doğum günlerinde birbirine hediye alan 2 kişi kalırdınız.
0
michael_knight
(18.01.23)
üni zamanı falan olsa anlayacagım da şu anda daha bile çok sevinirim yakın arkadaşlarım hediye çeki verse saçma sapan hediyeler yerine. kendim de öyle yapmaya başladım bu arada. kesinlikle uğraşılmamış ya da özensiz olduğuna katılmıyorum. bu daha çok hediye almak zorunda olduğunuz ya da zoraki aldığınız insanlar için geçerli. yakın arkadaşımla olan samimiyetim gereği arkadaşım bunu onun kendisine dilediği gibi kullanabileceği veya o anda doğan bir ihtiyaci için daha uygun bir seçenek olacağını bilir ve böyle düşünmez. tabi burada gidip migros çeki alınmaz. ben ev döşeyene ya da ev eşyası sevenlere ikea çeki alıyorum, beğenmezse gider yemek yer en azından. daha spesifik ev eşyalarını sevenlere english home vs gibi.

çeki alacağınız yere bağlı.
0
sanguine
(18.01.23)
Yav hayretle okudum. Hediyelerin en güzeli en mantıklısı çektir. Bu zamana kadar bana gelen bir (1) hediye bile zevkime uygun değildi.
0
ruhen hastayim ben
(18.01.23)
Gayet mantıklı ama uyduruk bir çek olmayacak tabi. Ben bi arkadaşıma boyner çeki hediye etmiştim çok sevinmişti mesela.
0
halitkin
(19.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.